Çin'den İran açıklaması: Not ettik...
Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Wang Yi, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile telefon görüşmesi yaptı. Wang Yi, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada İran’ın saldırıya ilişkin yaptığı ‘meşru müdafaa’ açıklamasını da not ettiklerini söyledi.
Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Wang Yi, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile dün yaptığı telefon görüşmesinde, İsrail’in Şam’daki İran temsilciğine yönelik saldırısını kınadığını, İran’ın saldırıya ilişkin yaptığı ‘meşru müdafaa’ açıklamasını da not ettiklerini belirtti.
Yİ VE ABDULLAHİYAN GÖRÜŞMESİ
Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’ndan görüşmeye ilişkin yapılan açıklamada, “Wang Yi, Çin'in Suriye'deki İran Büyükelçiliğine yapılan saldırıyı şiddetle kınadığını ve kesin bir şekilde karşı çıktığını ve bu olayın uluslararası hukuku ciddi bir şekilde ihlal ettiğine, kabul edilemez olduğuna inandığını söyledi. Çin, İran'ın büyükelçilik binasına yapılan saldırıya karşılık olarak gerçekleştirdiği eylemlerin sınırlı olduğu ve meşru müdafaa hakkının kullanılması olduğu yönündeki açıklamasını not etmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti, İran'ın bölge ülkelerini ve komşu ülkeleri hedef almadığı yönündeki vurgusunu ve iyi komşuluk ve dostluk politikaları izlemeye devam ettiğini teyit etmesini takdirle karşılamaktadır. İran'ın durumu iyi kavrayabileceğine ve İran'ın egemenliğini ve onurunu korurken daha fazla istikrarsızlığı önleyebileceğine inanıyoruz” denildi.
51'İNCİ MADDE VURGUSU
İran, 14 Nisan’da İsrail’e yönelik düzenlediği harekat sonrası yaptığı resmi açıklamalarda Birleşmiş Milletler Şartı’nın 51. maddesine sıklıkla vurgu yaptı. İranlı yetkililer, İsrail’e yönelik saldırının, İsrail’in Şam’da düzenlediği ve İranlı komutan ve askerlerin ölümüyle sonuçlanan saldırıya bir misilleme olduğunu, İran’ın meşru müdafaası olduğunu dile getirdi.
BM Şartı’nın 51. maddesinde şu ifadeler yer almaktadır:
“Birleşmiş Milletler üyelerinden birinin silahlı bir saldırıya hedef olması halinde, Güvenlik Konseyi uluslararası barış ve güvenliğin korunması için gerekli önlemleri alıncaya dek, bu üyenin doğal olan bireysel ya da ortak meşru savunma hakkına halel getirmez.”