Çin'in dış politika ve kalkınma stratejisi
ABD Savunma Bakanlığı’nın hazırladığı ‘Çin raporu’nda, Pentagon yetkilileri Çin dış politikasının ‘Ortak Kader Topluluğu’ temelinde, ekonomi politikasının ise ‘İkili Dolaşım’ adı verilen yeni kalkınma stratejisine odaklandığını belirtiyor
ABD Savunma Bakanlığı’nın Senato’ya sunduğu “Çin’in Müdahil Olduğu Askeri ve Güvenliğe İlişkin Gelişmeler” başlıklı raporu incelemeye devam ediyoruz. 192 sayfalık raporun önemli birçok bölümünün, Çin Halk Kurtuluş Ordusu (HKO)’nun yanında Çin’in ekonomik, diplomatik ve teknolojik gelişimi ile ilgili olduğunu dün belirtmiştik. Bugün, raporun Çin’in dış politika ve ekonomi stratejisi bölümlerini inceliyoruz.
‘ORTAK KADER TOPLULUĞU’
Çin’de ilk olarak 2002-2012 arası Çin Komünist Partisi Genel Sekreteri Hu Jintao (Cintao) tarafından kullanıldığı belirtilen “Ortak Kader Topluluğu” (人类命运共同体) terimi, kendisinden sonra Parti ve ülke yönetimini devralan Xi Jinping (Şi Cinping) tarafından sıklıkla vurgulanıyor ve 2018 yılında Çin Anayasasına koyuldu.
Batı, uzun zamandır kavramın 1945’ten beri oluşturulan Uluslararası Düzen’e “saldırı” olduğu iddiasında. Pentagon raporunda da “Çin’in Dış Politika Stratejisi” bölümü bu kavram temelinde değerlendiriliyor. Bu bölüm şu ifadelerle başlıyor:
“Çin’in dış politikası, ‘Çin ulusunun büyük gençleşmesini’ gerçek kılma stratejisini destekleyen bir ‘ortak kader topluluğu’ oluşturmayı amaçlamaktadır. Pekin’in uluslararası düzene yönelik hırsı, ulusal stratejisinin hedeflerinden ve Parti’nin siyasi ve yönetim sisteminden kaynaklanmaktadır.
“Çin, 2019’te silahlı kuvvetlerin dış politikayı ilerletmede aktif bir rol alması gerektiğini ve Pekin’in askeri gücüne atfettiği giderek artan küresel karakteri kabul etti.
‘DIŞ POLİTİKANIN TEMELİ: ÇİN’E ÖZGÜ SOSYALİZM’
Pentagon raporunun 28. sayfasında daha özel ve ayrıntılı olarak ele alınan “Dış Politika” kısmında öne çıkan vurgular ise şu şekilde:
“Pekin, uluslararası ilişkilerde daha belirgin bir rol oynamaya başladı. ÇKP Merkez Komitesi, Parti’nin 19. Kurultay’ında Xi Jinping’in belirlediği ‘Çin Karakterine Sahip Büyük Güç Diplomasisi’ adı verilen yeni bir diplomatik çerçeveyi kabul etti. Bu çerçeve, ÇKP’nin İki Yüzyıl hedeflerine ulaşarak, iç ve dış politikanın koordinasyonunu geliştirerek, uluslararası düzenin yönlerini yeniden şekillendirerek, ÇKP Merkez Komitesi’nin yönüne bağlı kalarak ve Çin’in başlıca çıkarlarını savunarak ülkenin ulusal gençleşme stratejisini ilerletmeyi amaçlamaktadır.
“ÇKP’nin ‘Çin’e Özgü Sosyalizm” teorisi, Çin diplomasisinin temelini oluşturur. Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in 2012’de 18. Parti Kongresi’nde iktidara gelmesinden bu yana ÇKP Merkez Komitesi, dış politikada ‘Çin’e Özgü Sosyalizm’ davasını ilerletme temelinde siyaset gütmeye başladı.”
“Parti yetkililerine göre Çin diplomasisinin nihai amacı, uluslararası sistemi ‘Ortak Kader Topluluğu’ denilen mimariye göre şekillendirmektir… Pekin’in bakış açısına göre, bu ‘topluluğu’ kurmak, Çin’in ulusal gençleşmesi için dış güvenlik ve ekonomik koşulları belirlemek; ancak ‘dünya barışını koruyarak’ ve Parti ilkelerine göre ‘ortak kalkınmayı teşvik ederek’ sağlanabilir.
“ÇKP’nin ‘Çin Karakterli Büyük Güç Diplomasisi’ içinde dış politika hedeflerini, amaçlarını ve ilişkilerini dört aktör kategorisi arasındaki güç ilişkilerine göre nasıl farklılaştırdığını açıkladı: Büyük güçler, çevre ülkeler, gelişmekte olan ülkeler ve uluslararası örgütler.
“Büyük güçler arasında Pekin, güçler arasında ‘istikrarlı ve dengeli bir kalkınma’ – özünde çok kutuplu bir sistem – inşa etmek için yeni bir ilişkiler çerçevesinin gerekli olduğunu iddia ediyor. Dış politikanın en yetkili ismi Yang Jiechi, Kovid-19 pandemisi nedeniyle büyük güç ilişkilerinin ‘ilk etkileşimli uyum turundan’ geçtiğini iddia ediyor. Çevre ülkelerle Çin, Pekin’in adalet ve çıkarlarına uygun olarak deniz ve kara sınırları boyunca daha elverişli bir ortam yaratmak için ilişkilerini güçlendirmeye çalışıyor. Gelişmekte olan ülkeler için, Tek Kuşak-Tek Yol (OBOR) girişimi kapsamında sürekli ‘yüksek kaliteli kalkınma’yı dâhil etmek için çok taraflı diplomatik çalışmaların ‘aktif olarak’ yürütülmesinin yanı sıra dayanışma ve iş birliğini vurgulanmaktadır. Bu muhtemelen, Çin’in uluslararası kuruluşlar içinde gelişmekte olan ülkelerden destek almaya verdiği önemi ifade eder.”
‘EKONOMİK KALKINMA, ASKERİ MODERNİZASYONUN TEMELİ’
Raporun “Ekonomi stratejisi” bölümünde özetle Çin’nin askeri modernizasyon hedefinin, daha geniş ulusal kalkınma özlemleriyle orantılı ve onun bir parçası olduğu vurgusu yapılıyor. Bu bölümde Çin’in “Made in 2025”, “China Standards 2035” ve “14. Beş Yıllık Kalkınma Planı” ve “İkili Dolaşım” olarak adlandırılan yeni ekonomi politikası özel olarak incelenmiş ve şu vurgulara yer veriliyor:
“Çin’in ekonomik gelişimi, askeri modernleşmesini yalnızca daha büyük savunma bütçeleri için araçlar sağlayarak değil, aynı zamanda Made in China 2025 ve China Standards 2035 gibi Parti liderliğindeki girişimlerle, büyüyen ulusal endüstriyel ve teknolojik tabanının sistemik faydalarıyla desteklemektedir.
YENİ KALKINMA MODELİ: İKİLİ DOLAŞIM
“Çin Halk Cumhuriyeti’nin 14. Beş Yıllık Planında(2021-2025), parti, ‘İkili Dolaşım’ (双循环) denilen yeni bir ‘kalkınma modeline’ geçtiğini açıkladı. İkili Dolaşım, ekonomik büyümenin itici gücü olarak iç tüketimi hızlandırmaya, kaliteli üretime geçmeye ve kritik üst düzey küresel tedarik zincirleri boyunca kilit teknolojilerde ‘atılımlar’ yaratmaya odaklanıyor. Bütün bunlar, Çin’in güvenlik ve kalkınma hedeflerini desteklemek için yerli teknolojik yeniliği ilerletmek için gerekli sermaye ve teknolojiyi sağlamaya odaklanıyor ve bu kilit teknolojilere yapılan yabancı yatırımları ‘karşılıklı olarak güçlendirmeyi’ vurguluyor.
“14. Beş Yıllık Planda ortaya konan ekonomik politika hedefleri ve Xi’nin 19. Parti Kurultayındaki raporuna göre, Çin’nin ekonomik hedefleri şunlardır:
1) Arz yönlü yapısal reformun ilerletilmesi
2) Çin’i yenilikçiler ülkesi yapmak
3) Kırsal canlandırma stratejisi izlemek
4) Koordineli bölgesel kalkınma stratejisinin uygulanması
4) Sosyalist piyasa ekonomisini iyileştirme çabalarının hızlandırılması
5) Tüm cephelerde dışa açılma arayışında yeni bir zemin oluşturmak.”
*Yarın, Rapordaki “Askeri-Sivil Füzyon Kalkınma Stratejisi” ve “Savuma Politikası ve Askeri Stratejisi” bölümlerinin incelenmesiyle devam edecek
ÇİN’DEN TEPKİ: RAPOR GERÇEK DIŞI VE ÖNYARGILI!
Çin, ABD Savunma Bakanlığı’nın Çin’in nükleer silah kapasitelerinin hızlandırılmış bir oranda artmakta olduğu yolundaki değerlendirmesini kabul etmediğini ve Pentagon’un Çin hakkındaki son raporuna tepki gösterdi.
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Wang Wenbin, Pekin’de dün düzenlediği rutin basın toplantısında gelen bir soru üzerine, “Savunma Bakanlığı’nın bu raporu, önceki raporlar gibi, gerçekleri hiçe sayan, önyargılarla dolu bir rapor” dedi.
EN BÜYÜK NÜKLEER GÜÇ ABD!
Çinli diplomat Wang, ABD'nin dünyanın en büyük, en gelişmiş nükleer cephaneliğine sahip olmasına rağmen, düşük verimli nükleer silahlar geliştirmek ve nükleer silah kullanma eşiğini düşürmek için "nükleer üçlüsünü" yükseltmek için hala trilyonlarca dolar yatırım yaptığını da belirtti. “Çin, nükleer silahlarla ilgili ‘ilk kullanan olmama’ sözünü veren tek büyük nükleer güçtür.” Diye devam eden Wang, Çin’in askeri gelişmesinin bölgesel barışı tehdit eden değil, tam tersi istikrarı sağlama ve saldırganlığa karşı barışı tesis etme amaçlı olduğunu vurguladı.