Politico: ‘Çin’le görüşmek için birbirlerini eziyorlar’
Çin’in İran-Suudi Arabistan anlaşması ve Moskova ziyaretiyle uluslararası ilişkilerde ağırlığını koyması, Avrupa’da yankı buldu. Avrupa Birliği’nin önde gelen 4 lideri, önümüzdeki haftalarda Pekin’de Xi Jinping’le görüşmek üzere sıraya girdi.
Çin’in dünya sahnesinde ağırlığını koyması, Avrupa Birliği’nde (AB) Pekin’e yönelik tavrı değiştirdi. Ukrayna’da sonu gelmeyen bir çatışmadan endişe duyan Avrupalı liderler, Çin’in Ukrayna barış planını ve Putin’le görüşmesini olumlayan açıklamalar yaptı. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, AB Dış Politika Şefi Josep Borell ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Pekin’de Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile görüşmek için sıraya girdi. ABD’li Politico gazetesi bu diplomasi trafiğini “Avrupalı liderler aniden Çin’e ulaşmak için birbirlerini ezmeye başladılar.” cümlesiyle haberleştirdi.
‘BU SESE KULAK VERMELİYİZ’
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, önümüzdeki hafta Çin’e gideceğini ve Pekin’in Rusya-Ukrayna barışı için öne sürdüğü çerçeveyi görüşeceklerini açıkladı. Brüksel’deki AB toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sanchez, Xi’nin sunduğu barış planını “ilk elden öğrenmek istediğini” ve Ukranya’ya görüşmeler için gerekli koşulları oluşturması gerektiği mesajı vereceğini dile getirdi. Sanchez, “Çin küresel bir aktör. Hep birlikte bu savaşa bir son verip veremeyeceğimizi ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü yeniden sağlayıp sağlayamayacağını görmek için onun sesine kulak vermeliyiz.” ifadelerini kullandı.
Atlantik liderleri, Çin’in 12 maddelik barış çerçevesini eleştiren ve Rusya’nın gizli destekçisi olmakla suçlayan açıklamalar yapmışlardı. Aynı zamanda İspanya Sosyalist İşçi Partisi Genel Sekreteri olan Sanchez, Avrupa’da bu tavrı kıran ilk siyasetçi oldu. İspanya’nın temmuz ayında Avrupa Birliği dönem başkanlığını devralmasıyla Çin Komünist Partisi’nin Sanchez’in bloğu hem Ukrayna’da barış hem de Çin’le iyi ilişkiler yönünde etkileyebileceği kaydediliyor.
‘ÇİN’E İHTİYACIMIZ VAR’
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, nisan başında Pekin’e giderek Xi ile görüşeceğini açıklamıştı. Ülkedeki şiddetli protestolar nedeniyle İngiltere Kralı Charles’ın Fransa’ya yapacağı ilk yurtdışı ziyaretini ertelemesinden sonra Macron’un Pekin seyahati etrafında da soru işaretleri oluşmuştu. Önceki gün Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 4 Nisan’da başlayacak Çin ziyaretinde Macron’a katılacağını açıkladı. Böylece AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, göreve başladıktan sonra ilk defa Çin’e gitmiş olacak.
Von der Leyen’e ortak ziyaret teklifini kendilerinin götürdüğünü belirten Macron, önceki gün Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile görüştüğünü ve “ortak bir vizyonu paylaştıklarını” belirtti. Macron bunu “Rusya’ya baskı uygulamak için Çin’le işbirliği yapmak” şeklinde tarif etti. Fransa Cumhurbaşkanı, “Çin’le maksimum düzeyde ilişki kurmak için Avrupa’nın ortak bir görüşü var. Toprak egemenliği de dahil olmak üzere uluslararası hukuka saygı göstererek çatışmayı durdurmak için her şeyi yapmamız gerekiyor.” diye ekledi.
Politico’ya konuşan bir AB yetkilisi “Çin mükemmel değil ama bir gün ona ihtiyacımız olabilir. Birçok üye ülke bu değerlendirmeyi paylaşıyor.” şeklinde konuştu.
‘MOSKOVA ZİYARETİ DÜNYAYI DAHA GÜVENLİ BİR YER YAPTI’
AB Dış Politika Şefi Josep Borell’in de Çin’le ilgili olumlu açıklamalar kervanına üst perdeden katılması, Avrupa’daki havanın değiştiğini gösteriyor. Üstelik Borell de Pekin yolcuları arasına ismini yazdırdı. Financial Times gazetesinin aktardığına göre AB lideri, önceki gün gazetecilere yaptığı açıklamada, Xi Jinping’in Moskova ziyaretinin Rusya’nın nükleer silah kullanma ihtimalini azaltarak dünyayı daha güvenli hala getirdiğini söyledi. Nükleer silahların kullanımı konusunda uyarılar dile getirirken ilk defa Çin’in 12 maddelik planına atıfta bulunan Borell, “Önemli olan bu ziyaretin nükleer savaş riskini azaltması ve Çinliler bunu çok ama çok açık bir şekilde ifade ettiler.” şeklinde konuştu.
Borell, ABD’nin suçlamalarına karşı Çin’i savunan ifadeler de kullandı. İddiaların aksine Çin’in Rusya’ya silah vermeye hazırlandığına dair hiçbir kanıt olmadığını söyleyen Borell, “Pekin hiçbir çizgiyi aşmadı.” dedi. Çin’in düşük fiyatlarla Rus petrolü satın alarak “ekonomik destek” sunduğunu kabul eden Borell, devamında ise “Bu onlar için kazançlı ve iyi bir iş. Çin’in Rus petrolü alımını durdurmasını bekleyemezsiniz.” ifadelerini kullandı.
Financial Times’a konuşan bir AB yetkilisi, geçen gün Brüksel’de yapılan Liderler Zirvesi’nde resmen gündemde olmasa bile tüm tartışmalarda “Çin’in gölgesi” olduğunu söylemişti. Yetkili, Avrupa’da Xi’nin Putin ve Zelenskiy’i masaya oturtabileceğine dair bir inanç oluşmaya başladığını kaydetmişti.
LULA’DAN Xİ’YE ‘BARIŞ KULÜBÜ’ TEKLİFİ
Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile görüşmek üzere Pekin’e gidiyor. Lula, Ukrayna’daki çatışmanın sona erdirilmesi için arabuluculuk yapmak üzere Xi’ye bir “Barış Kulübü” önerecek. Lula bu yılın başlarında bir grup arabulucu ülke fikrini destekleyeceğini söylemiş ve “Çin’in ‘ellerini kirletmesinin’ zamanı geldi. Benim önerim, Ukrayna ve Rusya ile masaya oturup barışı bulmaya çalışacak bir grup ülke oluşturmamızdır.” demişti.
Brezilya Dışişleri Bakanı Mauro Vieira, Financial Times’a verdiği röportajında “Barış sürecine yol açacak bir tür toplantıyı teşvik etmek ya da oluşmasına yardımcı olmakla ciddi şekilde ilgileniyoruz.” dedi. Vieira, “Başkan pek çok kez savaş hakkında çok şey duyduğunu ama barış hakkında çok az şey duyduğunu söyledi. Barış görüşmelerine ilgi duyuyor.” ifadelerini kullandı.