Çinli sözcü: ABD yaptırımları dünyada krizi tetikliyor

Ukrayna krizinde Rusya’ya karşı yaptırımlara katılmayı defalarca reddeden Çin, bu durumu bir kez daha yineledi. Wang Wenbin, ABD’nin yaptırımları uygulayarak dünyada krize sebep olduğunu belirtti ve ABD’nin 20 yılda 10 katı yaptırım uyguladığını hatırlattı

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenben, günlük basın toplantısında Ukrayna krizine dair değerlendirmelerde bulundu. Wenbin Bloomberg’in muhabirinin “Washington'daki Çinli diplomatların, ABD'nin Rusya'ya yönelik yaptırımları hakkında ayrıntılı bilgi isteyen ABD'li meslektaşlarıyla temas halinde olduğunu bildirdi.” iddiası üzerine sorduğu soruya cevap verdi.

Wang Wenbin, “Çin her zaman yaptırımların temelde sorunları çözmenin etkili yollar olmadığını savunur. Çin, uluslararası hukukta hiçbir dayanağı olmayan ve BM Güvenlik Konseyi'nin yetkisi olmayan tek taraflı yaptırımlara ve uzun vadeli yargı yetkisine kesinlikle karşı çıkıyor. Bu, Çin'in hem açık hem de kapalı toplantılardaki tutarlı tutumudur.” İfadelerini kullandı. Wang, tarihin bir kez daha yaptırımların sorunları çözmek yerine yeni sorunlar yarattığını kanıtladığını belirtti.

140’TAN FAZLA ÜLKE YAPTIRIMLARA KATILMADI

“Kapsamlı ve ayrım gözetmeyen yaptırımlardan muzdarip olanlar sıradan insanlardır.” yorumunu yapan Wang, yaptırımların hızlandığı takdirde ekonomi, ticaret, finans, enerji, gıda, sanayi ve tedarik zincirleri gibi alanlarda küresel ölçekte ciddi krizleri tetikleyebileceğini vurguladı. Bu durumun, zaten mücadele eden dünya ekonomisini daha da kötüleştirecek ve onarılamaz kayıplara neden olacağının altını çizen Wang, “190'dan fazla BM üye ülkesi arasında 140'tan fazlası Rusya'ya yönelik yaptırımlara katılmadı. Bu gerçek, ülkelerin ezici bir çoğunluğunun yaptırımlarla ilgili konuları ihtiyatlı ve sorumlu bir şekilde ele aldığını göstermektedir.” ifadelerini kullandı.

‘REKABETİN BEDELİNİ İNSANLAR ÖDEMEMELİ’

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi'nin konuyla ilgili fikirlerini hatırlatan sözcü, “Çin ve birçok gelişmekte olan ülke dahil olmak üzere çoğu ülke, uluslararası ve bölgesel sıcak meseleleri ele alırken savaş ve yaptırımın yalnızca iki seçenek olmadığı görüşünü paylaşıyor.” dedi. Coğrafi çatışmaların ve büyük güçler arasındaki rekabetin bedelini insanların ödememesi gerektiğini vurgulayan Wang, “Durum ne kadar karmaşıksa, soğukkanlı kalma ve eylemlerin sonuçlarını önceden düşünme ihtiyacı o kadar büyük olur. Tüm tarafların yaptırımları artırmak ve anlaşmazlıkları ağırlaştırmak yerine barış görüşmelerini ilerletmeye odaklanmak için sakinleşebileceği umulmaktadır.” açıklamasını yaptı.

ABD YAPTIRIMLARI 20 YILDA 10 KAT ARTIRDI

Wang Wenbin ABD’nin yaptırımları sık sık kullandığını hatırlatarak, son süreçte bu konudaki artışa dikkat çekti. Wang ABD medyasının ABD'yi dünyadaki tek “yaptırım süper gücü” olarak adlandırdığını not ettiğini belirten Wang, “ABD Hazinesi tarafından yayınlanan 2021 Yaptırımlar İncelemesine göre, 2021 mali yılına kadar ABD, 20 yıl önceki sayının neredeyse 10 katı olan 9 bin 400'den fazla etkin yaptırım tanımına sahip.” ifadelerini kullandı. Ancak ABD’nin defalarca yaptırım uygulasa da bu tür hamlelerin sorunların çözülmesine yardımcı olmadığını söyleyen Wang, bu yaptırımların sadece felaketleri ve kaosu ağırlaştırdığını hatırlattı. Afganistan örneğini veren Wang, “ABD'nin Afganistan'dan çekilmesinin ardından ülkeye uygulanan ekonomik yaptırımların Afganistan'da 20 yıllık savaştan daha fazla sivilin hayatına mal olabileceği tahmin ediliyor.” ifadelerini kullandı.

‘TÜM ÖNLEMLERİ ALIYORUZ’

Wang, şu anki sorunun, Rusya'nın yaptırımları aşmasına kimin yardım etmek istediği değil, Çin’in de dahil olduğu birçok ülke ile Rusya arasındaki normal ticaret ve ekonomik alışverişlerin zaten gereksiz yere zarar görmüş olmasıyla ilgili olduğunu belirtti. Sözcü, ABD’nin Çin’li şirketere karşı uygulayacağı yaptırımlarla ilgili, “ABD'yi, Ukrayna meselesini ve Rusya ile ilişkilerini ele alırken Çin'in endişelerini ciddiye almaya ve Çin'in meşru hak ve çıkarlarını herhangi bir şekilde baltalamaktan kaçınmaya çağırıyoruz. Çin, Çinli şirketlerin ve bireylerin meşru ve yasal haklarını ve çıkarlarını sıkı bir şekilde korumak için gerekli tüm önlemleri alacaktır.” ifadelerini kullandı.

Sonraki Haber