Çıralı’da carettalar kazandı

Milli Parklar yerel halkın kurduğu derneklerle el ele verdi, Çıralı’da nesli tehlike altındaki Caretta carettaların sayısı dört kat arttı. Gönüllülerin de içinde yer aldığı ekipler 7/24 kaplumbağalar için çalışıyor

Antalya’nın Kemer ilçesindeki Çıralı’da sezonun ilk caretta caretta yuvası tespit edildi. 28 Mayıs itibariyle yuva sayısı 3’e ulaştı. Caretta carettaların sağlıklı bir şekilde denize ulaşabilmeleri için alınan tedbirleri Çıralı Kıyı Koruma Komisyonu Koordinasyon Başkanı Erdal Elginöz’e sorduk.

Ekonomik yetersizlikler sebebiyle çalışmaların aksaması üzerine, Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ile bir komisyon kurmaya karar verdiklerini belirten Elginöz, çalışmalarını şöyle anlatıyor: “Çıralı’daki işletmeciler, sivil toplum kuruluşları başkanları; tekne, otelciler, restorancılar, bizim çevre koruma kooperatifimiz ve yerel halk temsilcileri olmak üzere yaklaşık 10-15 kişiyle kıyı koruma komisyonu oluşturduk. Görevimiz; koruma çalışmasının ilgilendirdiği bütün kurum ve insanları bir araya getirip, kumsalın ve genel olarak Çıralı’nın korunması için gerekli önlemlerin alınmasını sağlamak.”

3 BİN 200 METRELİK KUMSAL NÖBETİ

Olimpos’tan Karaburun’a kadar uzanan Çıralı’yı da içine alan bu kumsal 3 bin 200 metre ve her yıl yaklaşık 100-150 kaplumbağa yuvasına ev sahipliği yapıyor. Caretta caretta yuvaları için bu kumsalda geceleri nöbet tutan bir ekip var. Elginöz şöyle konuştu: “Havanın kararmasıyla akşam saat dokuzda başlayan nöbetimizde Kemer Belediyesi’nin tahsis ettiği personelin de bulunduğu en az 8 kişi oluyoruz. İlk yaptığımız, kumsaldaki uyarı levhalarını görmemiş olup hâlâ oturmaya devam eden insanlara durumu anlatmak. Onlardan, alanı kaplumbağalara bırakmalarını rica ediyoruz. Sorun olmadan da gidiyorlar. Hatta bizlere teşekkür ediyorlar. Ardından alan boşalıyor ve sonra belli noktalarda arkadaşlarımız bekliyor. İki ekibimiz var. Birisi güvenlik ekibi. Onlar, insan araç gibi faktörlerin kaplumbağalara zarar vermesini önlemeye çalışıyor. Bilimsel ekibimiz ise, çıkan kaplumbağaların markalanması, ısı ölçer konulması, kaplumbağaların boylarının ölçülmesi, kayıtlarının tutulması gibi işlerle uğraşıyor.

‘HER AN İLETİŞİMDEYİZ’

“Günün ışımasına kadar nöbete devam ediyoruz. Çünkü sonrasında anneler ya da yavrular kumsala çıkmıyor. Kumsalı tek başına yürümek kolay olmadığı için aramızda paylaşım yapıyoruz. Sahayı bölümlere ayırıp oralarda bekliyoruz, zaman zaman volta atıyoruz. Telsizlerimiz de var, birbirimizle haberleşiyoruz. Bir sorun olursa gidip hep beraber çözüyoruz. Caretta carettalar çıkarsa birbirimize haber veriyoruz. Kaplumbağalar bazen gitmemeleri gereken yerlere gidiyorlar, oralarda şezlonglar ya da başka şeyler olabiliyor. Dolayısıyla takılıp sıkışabiliyorlar. Bizler de yerinde görüp müdahale ediyoruz, kurtarıyoruz. “Gelen kaplumbağayı yumurtladığında seyrediyoruz. Daha sonra onlara, onları daha iyi izlememizi sağlayan bir marka takıyoruz. Markaları Milli Park Genel Müdürlüğü vermişti. Türkiye genelinde de hep o markalar kullanılır.”

‘SÜREKLİ EĞİTİMDEYİZ’

Ekibin nöbet tutmak, kaplumbağalarla doğru bir şekilde ilgilenebilmek için sürekli eğitimler aldığının da altını çizen Elginöz şunları söyledi: “Bir deniz kaplumbağası kumsalında gece yürümenin bile bir yöntemi vardır. Kaplumbağayı ürkütmeyecek bir şekilde doğru yerden yürüyor olmanız, onu gördüğünüzde belli bir şekilde davranmanız lazım. Yavru kaplumbağalar varken kumsalda bulunmanın onlara zarar vermemesini sağlamak üzere çalışanlarımıza bir eğitim veriyoruz. Başlangıçta DEKAMER’in başkanı Prof. Dr. Yakup Kaska defalarca geldi, bize eğitimler verdi. Sivas Cumhuriyet Üniversitesinden Doç. Dr. Bektaş Sönmez ise, embriyo, yumurtalar hakkında dersler verdi. Başka hocalarımız da var, hem kendimizi hem çalışanlarımızı sürekli eğitiyoruz.”

MİLLİ PARKLA İŞBİRLİĞİ

Sözkonusu alan, Beydağları Sahil Milli Parkı sınırları içerisinde olduğu için kaplumbağaları koruma görevi aslında onlara ait. Yuvalara kullanılan kafesleri de Milli Parklar Müdürlüğü yaptırmış. Ulupınar Çevre Koruma Geliştirme ve İşletme Kooperatifi Milli Parklar ile 2023’e kadar geçerli bir protokol imzalıyor, buna istinaden de komisyonla ortak koruma çalışmalarını gerçekleştiriliyor. İşbirliğine değinen Erdal Elginöz, “Şu an 150 kadar kafesimiz var. Bazen, dağdan özellikle Karaburun tarafından yuvaya zarar verebilecek vahşi hayvanlar, tilki sansar inebiliyor. Böyle canlıların doğaya zarar vermesini ve evcil hayvanların yuvayı kazıyıp çıkartmasını engellemek için yuvanın etrafını metal bir kafesle kapatıyoruz. Gece ve gündüz kontrol ediyoruz.” dedi.

Son yıllarda yapılan çalışmalardan fayda görüldü. Yuva sayılarında ilk kayıt yıllarına göre tam dört kat artış oldu. Çıralı, düzenli korunduğu için kaplumbağalar artık daha rahat geliyor, burayı tercih ediyorlar. Elginöz, “Bu iş, yalnızca insanların bir araya gelip kaplumbağaları koruyalım demesiyle olmuyor. Burada afişleme, gönüllülerin barınma yemek ihtiyaçlarının karşılanması, kafesler çitler yapılması, toplantılar düzenlenmesi gibi işlerimiz var. 2017 yılından itibaren düzenli olarak faaliyetlerimizi yürütüyoruz.” diye konuştu.

YAVRULARI TAKİP SÜRECİ

Elginöz, Caretta carettaları korumak amacıyla yaptıkları ekip çalışmalarını şöyle sıraladı:

“Yuvalardan yavru çıkma zamanında yavruları kontrol ediyoruz. Yavrular yönünü şaşırmış mı ona bakıyoruz, izlerinden ya da doğrudan bunu takip edebiliyoruz. Çünkü ışık kaynakları yavruların yönünü şaşırmasına sebep olup, denize gideceklerine kara tarafında ışık varsa oraya gitmesine sebep olabiliyor. Arka taraflarda yol olan yerler var ve orada ezilebiliyorlar. Bazen çalılara gidiyorlar o sırada güneş doğuyor, denize ulaşamıyorlar kavrulup ölüyorlar. Yavru çıkma tarihi yaklaşmış yuvaları yakın takibe alıyoruz. Çıkan yavruların emniyetle denize gittiğinden emin oluyoruz. Eğitimli gözler olarak kumun üzerinde izleri kaldığından bugün kaç yavru gitti diye sayım yapabiliyoruz. En son yuvadan yavru boşalması bitince, içeride kontrol açışı yapıyoruz. Sıkışmış çıkamamış bir yavru var mı bakıyoruz, sıkışanları kurtarıp denize gönderiyoruz. Sonunda da zaten ölü yumurtaları sayıp, neden öldüklerini anlamaya çalışıyoruz. Ardından bir rapor hazırlayıp Milli Park idaresine teslim ediyoruz.”

GÜNDÜZ KLİNİKTE GECE CARETTA NÖBETİNDE

Erdal Elginöz’ün mesleği diş hekimliği, kendisi aynı zamanda carettalar için gönüllü çalışıyor. Günleri bir hayli yoğun geçen Elginöz rutinini şöyle anlatıyor:“Hafta içi her gün akşam 18’e kadar muayenehanemde hastalarıma bakıyorum. Ardından Çıralı kumsalındaki koruma, izleme çalışmalarını organize edip, görevli ve gönüllü arkadaşlarımla birlikte kumsal nöbetinde oluyorum. Ertesi gün hasta bakmam gerektiği için gece 1’de oradan ayrılıyorum. Ekip sabah gün ışıyana kadar nöbete devam ediyor. Hafta sonları ise, ben de sabaha kadar nöbette oluyorum. Cuma, Cumartesi geceleri uyumuyorum. Ertesi gün öğle saatlerinde uyanıp ev ve bahçemde gereken işleri yapıyorum. Sık sık Çıralı kumsalında koruma çalışmaları ile ilgili çitlerin tamiri, tabelaların yerleştirilmesi, ziyaretçilere eğitim ve bilgilendirme yapılması gibi gündüz yapılacak işler oluyor. Onlar için yine kumsalda olabiliyoruz. Sonra hava kararınca yine sabaha kadar nöbet.”

DOĞALLIĞINI KAPLUMBAĞALARA BORÇLU

Ulupınar Mahalle Muhtarı ve Ulupınar Çevre Koruma Kooperatif Başkanı Habib Altınkaya da halkla işbirliği içerisinde uyumlu bir çalışma yürüttüklerini söyledi. Altınkaya sözlerine şöyle devam etti: “Çıralı’ya gelenler caretta carettalar hakkında bilgililer. İşletmelerimiz de bunun farkında ve Çıralı’nın doğal halinde kalmasının en büyük etkisinin kaplumbağalar olduğunu biliyorlar. Türkiye’de kaplumbağaları koruma ile ilgili yerel sivil toplum örgütü sadece burada var. Onların desteği olmasa bu iş yürümez. Artık deniz kaplumbağalarının sezonu açıldı, anne kaplumbağalar gelmeye başladı, üçüncü yuvamız da oldu. Çıralı’ya gelen misafirlerimizin saat 21’den sonra sahile inmemelerini, ateş yakmamalarını ve gürültü yapmamalarını istiyoruz.”

Sonraki Haber