Civan Canova’nın vasiyetiydi sergiyi ailesi açıyor

Çok yönlü sanatçı Civan Canova’nın vefatından önce planladığı sergi, ailesi tarafından açılacak. Devlet Tiyatroları’ndaki çalışma arkadaşı Tunç Günbay, Canova’nın dost canlısı ve disiplinli bir sanatçı olduğunu anlattı

Ressam, oyuncu, yazar ve tiyatro yönetmeni Civan Canova’nın vefatının birinci yıldönümünde “Damlalar” sergisi sanatseverlerle buluşacak.
Geçen yıl aramızdan ayrılan sanatçı Civan Canova’nın vasiyeti olan resim sergisi, ailesi tarafından hayata geçiriliyor. 20 Ağustos 2022’de geçirdiği rahatsızlık sonucu hayata veda eden Civan Canova’nın hazırlıklarına başladığı ve ön duyurusunu yaptığı, ancak ne yazık ki tamamlayamadığı sergisi, 21 Ağustos-1 Eylül 2023 tarihleri arasında, Ortaköy Tarihi Kethüda Hamamı’nda sevenlerini bekliyor olacak. Serginin açılışı, Canova’nın birinci vefat yıldönümü olan 20 Ağustos Pazar günü, saat 18:00’de, büyük kısmını vefatından önce kendisinin belirlediği özel davetlilerin katılımıyla düzenlenecek ve sanatçı, bu özel günde yakınları tarafından anılacak.

SERGİNİN GELİRLERİ BAĞIŞLANACAK

Sanatçının ailesi, Canova’nın vasiyeti olan serginin hazırlıklarını titizlikle yürütüyor. Aile, tablo satışlarından elde edilecek tüm gelirin, Civan Canova’nın kalbinde önemli yer tutan çocuk sevgisi ve sanat aşkını O’nun adına yakışır şekilde bünyesinde birleştiren bir hayır kurumuna yönlendirileceği bilgisini verdi.
Oyuncu, yazar, tiyatro yönetmeni sıfatlarının yanı sıra ressam olarak da tanınan ve sevilen, birçok ödüle sahip çok yönlü sanatçının sergisinde, bazıları özel aile koleksiyonuna ait olan elliden fazla tablosu sergilenecek. Serginin kapıları, 21 Ağustos-1 Eylül 2023 tarihleri arasında, 10:00-19:00 saatleri boyunca tüm sanat severlere açık olacak.

TUNÇ GÜNBAY: AYNI KULİSİ PAYLAŞTIK…

Civan Canova’yı, Devlet Tiyatrolarında birlikte çalıştıkları sanatçı dostu Tunç Günbay Aydınlık’a anlattı. Günbay şunları söyledi:
Civan Canova, benim çok değer verdiğim bir sanatçı arkadaşım ve çok yakın bir dostumdu. Ailecek de çok yakındık. Mahir Hoca da Devlet Tiyatroları rejisörü idi ve onunla da çalışmanın mutluluğunu yaşadım. Civan ile de aynı oyunda yedi yıl birlikte oyun oynamanın mutluluğunu yaşadım. Aynı kulisi paylaştık. Çok değerli sanatçılardan oluşan Kaktüs Çiçeği adlı oyunumuz vardı. Yönetmenimiz Serpil Tamur’du. Harika turneler yaptık, yurt dışına gittik. Civan, oyunculuğunun yanında hem çok değerli bir oyun yazarı, hem de çok iyi bir ressam. Çok yönlü bir sanatçı. İnsan olarak da, tarif edilemeyecek bir insan. Müşfik hocamız, “ilk önce insan olacağız arkadaşlar” dedi. Civan, tam bir insan, dost canlısıydı.

‘BİRBİRİMİZE BAĞLIYDIK’

Daha sonra öğrendim ki ikimiz de aynı ilkokulda ve aynı hocada okumuşuz Ankara Kolejinde. Tabi o benim büyüğümdü. Kolej anılarını anlatıp çok gülerdik. Her oyunu çok ciddiye alırdı ve karşısındaki sanatçı arkadaşına çok saygılıydı sahnede. Çok disiplinli bir oyuncuydu. Hiç kimseyi kırdığını ne duydum ne gördüm. Böyle bir insanla tanışmak ve samimi olmak, aynı sahneyi, aynı kulisi paylaşmak çok güzel bir şey. Ölene kadar devamlı görüşürdük telefonla. O Bodrum’da geçirirdi yazı. Kışları da görüşürdük. Mutlaka bir yerde buluşurduk veya telefonla görüşürdük ama mutlaka birbirimizden haberimiz olurdu. Bizim o dönem zaten bütün arkadaşlarımız birbirine bağlıydı. Hala da devam ediyor bu bağlılığımız. Ayda bir veya iki ayda bir kere mutlaka toplanırız.
Çok duygulanıyorum onu düşündüğüm zaman, yaptıklarımızı düşündüğüm zaman. Hem sanat olarak hem özel olarak çok güzel paylaştık ve yaşadık, gerek yurt dışı turnelerinde gerek yurt içinde. Işıklarda uyusun, mekânı cennet olsun diyorum.

Sonraki Haber