Çocuk kliniklerini zorlayan hastalık: RSV, yoğun bakımları doldurdu!

Kovid-19 vaka sayısındaki yükseliş, Avrupa ülkelerinin sağlık sistemlerini zorluyor ancak hastaneleri zorlayan sadece Kovid-19 değil. Havaların soğuması, diğer enfeksiyon hastalıklarını da gündeme getirdi.

Özellikle kreş ve okulların yeniden açılmasıyla çocuk kliniklerinin yeni korkulu rüyası RSV oldu. Almanya'daki 2700 çocuk yoğun bakım yatağının 2 bini dolu. Virüs, kapasiteleri ayrıca zorluyor. Salgındaki son durumu Bielefeld Bethel Evangelik Kliniği Pediatri Acil Servisi Şefi Dr. Sebastian Gaus ile değerlendirdik.

Havaların soğumasıyla birlikte üst solunum yolu enfeksiyonlarındaki vakalar yükselişe geçti. Hastalıkların başka kişilere bulaştırılma ihtimali, Kovid-19 salgını tedbirlerinin hafifletilmiş olması dolayısıyla oldukça yüksek. Özellikle kreş ve okulların açılması nedeniyle geçen sene görülmeyen hastalıklarda bu sene önemli bir artış gözleniyor. Özellikle bir hastalık, hastanelerin çocuk servislerinin korkulu rüyası haline gelmeye başladı. Şikâyetleri soğuk algınlığına benzeyen Respiratuar Sinsisyal Virüs (RSV) hastalığı, bugünlerde hastanelerin kapasitesini oldukça zorluyor. Kızamık ve kabakulak kökeninden gelen bir virüs türü olan RSV, damlacık yoluyla bulaşıyor. Çocuklara olduğu gibi yetişkinlere de geçebilen bu virüs, bebekleri ve küçük çocukları daha ağır etkiliyor. Oksijen tedavisiyle sıvı desteğinin gerektirdiği küçük çocuklarla dolan yoğun bakım üniteleri, endişe yaratıyor.

Konuyla ilgili Aydınlık Avrupa’ya açıklamalarda bulunan Bielefeld Bethel Evangelik Kliniği Pediatri Acil Servisi Şefi Dr. Sebastian Gaus, vakalardaki artışın yoğunluğuna rakamlarla dikkat çekti: “Geçen sene tüm hastalık sezonu boyunca RSV’nin bulaştığı sadece bir çocuğu tedavi ettik. Bu sene ise sadece geçen hafta 21 çocuğu yatarak tedavi etmek zorunda kaldık. Bu kötü manzara sadece Bielefeld ya da Bethel ile de sınırlı değil. Bölgedeki tüm doktorlar, çocuk klinikleri ve Almanya genelinde görüştüğümüz çocuk acil servisleri de vakaların yükselişte olduğunu belirtiyor.”

BEBEKLERİ AĞIR ETKİLİYOR

Hastalığın özellikle bebeklerde yol açtığı başlıca şikâyet, nefes almada zorluk. Bu durumun yoğun bakım ünitelerine olan etkisi büyük. Çünkü oksijen yetersizliğine de yol açabilen hastalığın tedavisi için yoğun bakımda gözetimin yanı sıra oksijen desteği gerekebiliyor. Bunun sebebi, RSV’nin yol açtığı burun akıntısı. Akıntının sebep olduğu solunum yetersizliğine dikkat çeken Gaus, bu durumda bebeklerin sıvı tüketiminde zorluk çekebileceklerinin altını çizdi. Ön hastalıkları olan çocukların yaşadıkları nefes alma zorluklarının kandaki oksijen oranının düşmesine de yol açabileceğini hatırlatan Gaus, virüsün etkilerinin özellikle kronik akciğer ve kalp rahatsızlıklarıyla erken doğan (prematüre) bebeklerde ağır olabildiğini vurguladı.

YETİŞKİNLER GENELDE

ASEMPTOMATİK

Küçük çocukların hastalığa yakalanma oranının yüksek olduğunu belirten Gaus, istatistiklere göre 1 yaşına kadar bebeklerin yüzde 50 ilâ yüzde 70’ine, 2 yaşına kadarki çocuklarınsa hemen hemen hepsine virüsün bulaştığına dikkat çekti. RSV’de de Kovid-19’da olduğu gibi maske-mesafe-hijyen kuralının önemli olduğunu hatırlatan Gause, virüsün tüm yaş gruplarına bulaşabileceğini aktardı. Yetişkinlerin hastalığı genelde daha hafif belirtilerle ya da asemptomatik atlattıklarını söyleyen Bielefeld Bethel Evangelik Kliniği Pediatri Acil Servisi Şefi Dr. Sebastian Gaus, buna rağmen yetişkinlerin hastalığı başkalarına bulaştırabileceğinin altını çizdi. Birçok virüste olduğu gibi RSV’de de somut bir tedavi olmadığını ifade eden Gaus, tedavinin ancak semptomları hafifletmeye dönük olduğunu dile getirdi. RSV tedavisinde; beslenmede zorluk çeken hastalarda sıvı takviyesi, ateş düşürücü, bronş geliştiren ilaç, oksijen ya da solunum desteği ile şikâyetlerin azaltılmasına dönük yöntemler uygulanıyor.

KOVİD-19 ile RSV,

KAPASİTELERİ ZORLUYOR

Dr. Sebastian Gaus’a göre, bu yıl görülen RSV vakasının başlıca özelliği, ilk vakanın önceki yıllara göre yaklaşık sekiz hafta daha erken görülmesi.

“Bu yılın yaz aylarından bu yana kreş ve okul gibi kamu alanlarındaki etkileşim yeniden arttı.” diyen Gaus, sözlerine şöyle devam etti: “Normalde en erken ekim sonu/kasım başında gördüğümüz RSV’yi bu yıl ağustos sonunda teşhis ettik. Bu durum, sadece Bielefeld ya da Bethel ile sınırlı değil. Tüm Almanya’da görülen bir durum. Bunun sebebi, bağışıklık sisteminin zayıf olması.”

Geçtiğimiz yıl kısıtlamaların RSV’nin yayılmasının önüne geçtiğini belirten Gaus, evlere kapanmanın bağışıklık sistemini yeterince geliştirmediğini de vurguladı. Pediatride RSV’nin fazla iş yüküne yol açtığını söyleyen Gaus, “Geçen kış kapanma tedbirleri sayesinde çocuk bakım personelinin iş yükünün azalması dolayısıyla, bu personeli Kovid-19 bölümünde de görevlendirmiştik. Kovid-19 yükü şu an hâlâ devam ediyor, dördüncü dalga herkesi tedirgin ediyor ancak bu yıl pediatride RSV gibi diğer enfeksiyon hastalıkları da yatak kapasitemizi zorluyor. Önceliğimiz bu yüzden bu çocuklar.” dedi. RSV’nin aksine Kovid-19’a karşı yaygın uygulanan aşıların bulunduğunu da hatırlatan Gaus, bu aşıların Kovid-19 hastalığının belirtilerini hafiflettiğine ve hastane kapasitelerinin zorlanmasını engellediğine dikkat çekti.

Sonraki Haber