Çocuklar, kadınlar, HDPKK pençesinde

İçişleri Bakanlığımızın Şubat 2017’de yayımladığı “PKK/KCK Terör Örgütü’nün Çocukları ve Kadınları İstismarı” adlı rapordan belgelerle öğreniyoruz: Terör örgütü, ülkemizin yoksul ailelerinin erkek ve kız çocuklarını, kadınlarını çeşitli baskılarla dağa kaçırıp masum insanımıza kan kusturuyor.

Bu araştırma raporu “çocuk” tanımı yapmakla başlıyor. 1989 BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'ndeki, 15 yaşından küçüklerin silah altına alınmaması ve  doğrudan çatışmalara katılmamaları için uygun olan bütün önlemlerin alınacağı hükmüne dikkat çekiyor.

PKK tarafından,14 ila 17 yaş arası erkek ve kız çocuklarının şehir eylemlerinde 1990’dan itibaren kullanılmaya başlandığı aynı raporda yer alıyor. Ayrıca hepimiz, çocukların bu örgütlerce zorla kaçırıldığını, alıkonulduğunu, ellerine ağır silahlar verilerek savaştırıldığını, baskıyla ölüme itildiklerini, 3 yılı aşkındır HDP binaları önünde nöbet tutan Diyarbakır Anneleri’nin anlattıklarından biliyoruz.

PKK ve KCK adlı örgütlerin kadınlara ve çocuklara  neler yaptığını, yüreklerimiz titremeden okuyamadığımız acı gerçeklerle dolu raporlar arasında, teröre destek veren ABD ve Batılı ülkelerin, Birleşmiş Milletler’in türlü raporlarının olduğunu da okuyoruz.

Raporlar iki gerçeği açıklıyor. Birincisi, ABD ve diğer terör destekçisi ülkelerin, Türkiye’ye karşı savaştırılan terör örgütlerinin insan gücünün, kaçırdıkları kız ve erkek çocuklarından oluşturulduğunu bilmeleridir. İkincisi, bunu bildikleri ve türlü raporlarla saptadıkları halde, on binlerce TIR silah ve mühimmat desteğini, bu terör örgütlerine vermekten kaçınmadıklarıdır.

Buna rağmen ordumuz ülkemizde terörün belini büktü ve şimdi Türkiye, Suriye, Rusya Savunma Bakanları bölgemizde terörün kökünün kurutulması için birlikte ortak karara vardılar. Aynı zamanda,  terör örgütleriyle bağlantısının kurulması nedeniyle aleyhinde kapatma davası açılan terörün siyasi temsilcisi HDP’nin kapatılması gündemdedir.

Türkiye’nin, terörü bitirme kararlılığı ve Asya ülkeleriyle yakın ilişkiler kurmaya yönelişiyle birlikte, Cumhurbaşkanlığı seçimlerimiz için bizzat ABD başkanı Biden ve yandaşları kaos tehditlerini, gözdağlarını, kaos beklentilerini art arda seslendirmeye başladılar.

Adı geçen terör örgütlerini ve elebaşlarını yere göğe koyamayanlar, onlara selam gönderenler, heykellerini dikeceklerini söyleyenler bir yana, terör bağlantısı gerekçesiyle tutuklananlara özgürlükçülük savunusuyla sahip çıkanlar, ülkemizin insanlarının yüzlerine nasıl bakabilmektedirler?

En ağır çocuk istismarları ve kız çocuklarına tacizleri ayyuka çıkan bu terör örgütlerine bel bağlayanlar, artık sakın devrimcilikten, ilericilikten, özgürlükten, insan ya da çocuk haklarından, hele kadın haklarından hiç söz etmesinler. Halkımızdan, kadınlarımızdan, çocuklarımızdan çoktan uzağa düşmüşlerdir; İnandırıcılıklarını çoktan yitirmişlerdir.

İçişleri Bakanlığımızın bu önemli raporunun gözler önüne serdiği gerçekler, HDP’nin kapatılmasının ne kadar haklı, gerekli, acil bir dava olduğunu göstermektedir.