Çocuklarımızı uyuşturucuya da PKK’ya da esir etmeyeceğiz
Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD), 6 Mart’ta Ankara’da Yükselen Kadın Yükselen Türkiye mitingine hazırlanıyor. CKD’nin Uyuşturucuya Karşı Anneler Hareketi’nin danışmanı Psikiyatrist Prof. Dr. Tamar ile bağımlılıkla mücadeleyi ve mitingi konuştuk.
Cumhuriyet Kadınları Derneği, “Yükselen Kadın Yükselen Türkiye” sloganıyla 6 Mart’ta düzenlenecek mitingde, üretim atağının arifesinde kadınlar 10 adım öne çağrısında bulunacak. Mitingin temalarından biri de "Çocuklarımızı uyuşturucuya kurban, PKK’ya esir etmeyeceğiz". Uyuşturucuya Karşı Anneler Hareketi’nin danışmanı Psikiyatrist Prof. Dr. Defne Gürol Tamar ile bağımlılıkla mücadeleyi ve mitingi konuştuk.
KURUMLARA DÜŞEN GÖREV
- Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bağımlılıkla mücadele kampanyasının bu yıl başlatılacağını açıkladı. Açıklamada kurumların sorumluluğu vurgulandı. Kurumlara bağımlılıkla mücadele konusunda hangi görevler düşüyor?
Uyuşturucu, uyarıcı madde kullanımı ve bağımlılığı, sanal bağımlılık, kumar oynama bozukluğu ve diğer davranışsal bağımlılıklar özellikle gençleri tehdit eden, ciddi yıkıcı sonuçları olan önlenebilir bir halk sağlığı sorunu. Devletin bu sorunu ele alırken hem arzı önleme hem talebi azaltmaya yönelik bütünlüklü bir politika geliştirmesi gerekir. Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu, bakanlıklar üstü bir kuruldur. Adalet, Aile ve Sosyal Politikalar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Dışişleri, Gençlik ve Spor, Gıda, Tarım ve Hayvancılık, Gümrük ve Ticaret, İçişleri, Maliye, Milli Eğitim, Sağlık ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlıkları bünyesinde birçok kurum ve kurulun temsilcisinden oluşur. İlgili bakanlıklar ve kurumların iş birliği ve eşgüdüm içinde çalışması ile sorun alanları tespit edilir, hedefler konur, o hedeflere ulaşacak eylem planları geliştirilir ve bir sonraki toplantıda konulan hedeflere ulaşma ve çok dinamik bir alan olan bağımlılık alanı ile ilgili yeni ve eski sorun alanları değerlendirilir. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay bu dönemin eylem planını kampanya gibi değerlendirmiş olabilir. Yoksa Türkiye Cumhuriyeti Devletinin uyuşturucu ile mücadele politikasının olmaması düşünülemez. Uyuşturucu ile mücadele politikasında ve uygulamasında önemli bazı eksikler bulunuyor. Çok sayıda yeni tedavi merkezi açıldığı vurgulandı. Ancak tedavi merkezlerinde uygulanan tedaviler, tedavi ekiplerinin sayı ve donanım olarak yeterliliğine ilişkin bir veri yok. Bağımlılık tedavisi binadan ibaret değildir. Tedavi programı ve tedavi ekibinin niteliği de önemli. Eğitimli personel ve etkili tedavi yöntemi olmadan AMATEM servisi dediğiniz 4 duvardan oluşur. Şu kadar eğitimli personel, şöyle ekip demeyince bunlar eksik görünüyor.
EĞİTİM VE BİLİNÇLENDİRME
- Devlet bilinçlendirme için ne yapmalı?
Gençler uyuşturucu karşıtı tutumu benimseme yönünde geliştirilmeli, risk altındaki gençlere yönelik özel programlar geliştirilmeli. Öğretmenlerin, sağlık personelinin eğitimi, özelleşmiş tedavi ve rehabilitasyon kurumlarının kurulması, cezaevinde uyuşturucu kullanımına ilişkin programların geliştirilmesi, denetimli serbestlik sisteminin etkili kullanılması, belli aralarla gençler arasında alkol madde kullanım yaygınlığı ve bilgi tutum davranış çalışmalarının yapılması, genel toplumda uyuşturucu kullanımı yaygınlığı, risk etmenleri, dağılımı gibi çalışmaların yapılması ve sonuçlara göre önleme ve tedavi programları geliştirme, sosyal medya yolu ile yapılan yayınların denetlenmesi, yasal düzenlemelerin yapılması ve bütün bunların sürekli olması, yeni ihtiyaçlara göre gözden geçirilmesi gerekir. Devletin uyuşturucu politikası olur. Eylem planları belli aralarla güncellenir. Ulaşılamayan, ulaşılan hedefler değerlendirilir.
AİLENİN KORUYUCU ETKİSİ
- Uyuşturucu ile mücadele nasıl olmalı?
Uyuşturucuya talebi azaltmada birincil, ikincil ve üçüncül önleme dikkate alınır. Birincil önleme uyuşturucu kullanımının hiç başlamamasını hedefler. Cumhuriyet Kadınları Derneği tarafından hazırlanan ‘Uyuşturucuya Karşı Anneler Hareketi’ birincil önleme çerçevesinde bir çalışmadır. Gençleri uyuşturucu kullanımından korumada etkili olan alanlardan biri olan ailenin koruyucu etkisini güçlendirmeyi amaçlıyor. Gençler ‘özgürlük’ kisvesi altında yoğun bir şekilde uyuşturucu kullanımı dahil, ancak onunla sınırlı olmayan yoz kültürün bombardımanı altında. Ergenlik döneminde akran etkisi arttığı halde, aile genç üzerinde yönlendirme ve denetleme işlevini korumaktadır. ‘Uyuşturucuya Karşı Anneler Hareketi’ ailelere bu dönemde yararlanacakları bilgileri, ipuçlarını vermeyi amaçlamaktadır. Ancak en önemli etkisi anneleri, babaları, gençleri, yaşlıları uyuşturucu karşıtı duruşa davet etmek, uyuşturucu karşıtı kitleyi birleştirmek ve seslerini duyurmayı sağlamaktır. Çünkü uyuşturucu propagandasını yapan kesimin sesi çok gür çıkıyor. Film, şarkı, sosyal medya mecralarında uyuşturucu, özellikle esrar kullanımı yüceltilmekte, ‘özgürlük ve eğlence’ ile özdeşleştirmektedir. İşte CKD’nin çalışması uyuşturucu karşıtı duruşun çok daha baskın olduğunun fark edilmesini, güçlerini birleştirebileceklerini gösteriyor.
‘Uyuşturucuya Karşı Anneler Hareketi’ çoban ateşini yaktı. Birçok kurum, kuruluş uyuşturucu ile mücadelede yerini almaya başladı.
YIKIMA KARŞI TANDOĞAN MEYDANI’NA
- CKD öncülüğünde yapılacak olan Yükselen Kadın Yükselen Türkiye mitinginin bir teması da uyuşturucuya karşı mücadele…
6 Mart Milli Kadın Hareketinin yürüyüşü. Türkiye ancak kadının yükselmesi ile yükselebilir. Kadın yükselirken beraberinde genci, yaşlısı, kadını erkeği tüm toplumu yükseltir. Uyuşturucu ise yıkımdır, tükenmedir. Bu nedenle 6 Mart’ta tüm kadın, erkek ve gençleri aynı zamanda “Uyuşturucuya hayır” diye haykırmak, yıkıcılığa, yozlaşmaya dur demek için Tandoğan Meydanı’na bekliyoruz.
PAZARCI ESNAFI: ATATÜRK GİBİ SAVAŞACAĞIZ
Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında kadınının üretime katılma güç ve kararlılığı kutlanacak. “Yükselen Kadın Yükselen Türkiye” sloganıyla Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) öncülüğünde yapılacak miting için çalışmalar da hızlandı. Sokak sokak, kapı kapı gezerek bildiri çalışması yapan CKD üyeleri herkesi 6 Mart saat 13.00'de Ankara Tandoğan Meydanı’nda yapılacak mitinge çağırıyor.
Önlüklerini giyen, bildirileri ellerine alan üyeler önceki gün Maltepe, Emek ve Huzur semt pazarlarında pazar esnafıyla sohbet ettiler, mitinge çağrı yaptılar. Esnaf tarafından samimi karşılanan üyelerin miting çağrısına tepkiler de olumluydu. Kadın pazar esnafları, Atatürk'e olan minnettarlıklarını dile getirirken, çalışan erkekler de kadına şiddetin son bulmasını istediklerini belirttiler.
ÇALIŞANLARI İLE MİTİNGE KATILACAK
Maltepe semt pazarında esnaflık yapan bir kadın, CKD'nin miting bildirisini aldığına çok sevindiğini belirtti. "Cumhuriyet varsa biz de varız" diyen pazar esnafı erişte ve bazlama gibi ürünler sattığını söyledi. Ekonomik sıkıntılardan bahseden esnaf, "İşler kötü, geçinemiyoruz. Üretim yapıyoruz ama karşılığını alamıyoruz. Mitinge katılacağız. Atatürk gibi savaşacağız, bunun üstesinden geleceğiz. Yanımda 14 kadın çalışıyor, hepsini alıp mitinge geleceğim" dedi.
'HER ZAMAN ÇALIŞMAKTAN YANAYIM'
Bir başka kadın pazar esnafı ise mitinge katılmayı düşündüğünü belirtti, "Kadınların üretmesi gerekiyor. Ben 18 yaşımdan beri çalışıyorum, şu an 46 yaşımdayım. Her zaman çalışma taraftarıyım. Emeğimin karşılığını da alıyorum" diye konuştu.
CKD üyesi Ayşin Tatoğlu bildiri çalışmasını değerlendirdi: "Herkesi bu özel kutlamaya mitinge bekliyoruz. Tandoğan’da buluşuyoruz. Sonra Anıtkabir’de sonlandırıyoruz. Biz kadınlar, sadece kadınların değil, erkeklerin de destek olmasını arzu ediyoruz. Onları da mitinge bekliyoruz."
Miting için dün de Emek ve Huzur semt pazarlarında ve Bahçeli 7 . Cadde’de çalışmalar devam etti.