Çocukların sınır dışı edilmesinde Cumhurbaşkanı bile çaresiz
Avusturya çok sevimli bir ülke, ben çok seviyorum. Tartıştıkları konular ufuk açıcı. Kanunların her şeyin üstünde tutulduğu bir ülkedir Avusturya. Kanunların uygulanmasıyla insani olmayacak sorunların doğmasına en yetkili insanlar bile engel olamamaktalar.
Geçen günlerde babalarının mülteci başvurularının yıllar sonra bütün aşamalarda reddedilmesi sonucu reşit olmayan çocuklar protestolar arasında sınır dışı edildiler. Avusturya’da doğmuş olan çocuklar okullarından ve arkadaş çevrelerinden koparılıp, uçağa bindirildikleri gibi anne ve babalarının anlatımlardan tanıdıkları ve hiç görmedikleri Ermenistan ve Gürcistan’a gönderildiler. Sınır dışı edilme merkezi önünde reşit olmayan bu çocukların okuldan arkadaşlarının ve çok çeşitli siyasi parti temsilcilerinin de içinde bulunduğu 150 kadar kişinin protestoları arasından alınıp havaalanı yoluna koyulmuşlardı. Bu ailelerden Gürcistan kökenli olanı yaklaşık on beş yıl önce mülteci başvurusunda bulunur. Başvuruları sonuçlandırılana kadar aradan 15 yıl gibi uzun süre geçer. Bu sürede 2 yaşında Avusturya’ya gelen çocuk 17 yaşına gelir. Ailenin ikinci çocuğu iki yıl sonra dünyaya gelir. Baba 15 yıllık mülteci başvurusunun devam ettiği zaman diliminde defalarca ülkesine gider, gelir. Hatta Slovakya’da kendisine bir iş bile bulur ve çalışır.
Ailenin küçük kızı Tina Schottenbastei Lisesi’ne kaydını yaptırır ve iyi bir öğrencidir. Uyuma örnek bir öğrenci olduğunu lise arkadaşları dile getirirler. Ocak ayının son haftasında polis ailenin kapısına dayanır ve onları yurtdışı etmek için evlerinden alıp, yurtdışı etme merkezine getirir. Olayın duyulmasıyla protesto eylemi başlar. Bu eyleme Viyana kentinin merkezinde bulunan Schottenbastei Lisesi’nin öğrencilerinin dışında, Avusturya Yeşiller, Avusturya Sosyal Demokrat (SPÖ) ve Neos Partisi temsilcileri de katılırlar. Maskeli polisler, polis köpekleri eşliğinde protestoculara sert müdahale etmek zorunda kalırlar. Yeşiller Partisi Avusturya federal hükümetinde Avusturya Halk Partisi (ÖVP) ile koalisyon hükümetinin küçük ortağıdır. Neos ile Avusturya Sosyal Demokrat Partisi (SPÖ) ise Viyana eyalet hükümetinde ortaktırlar. İsteseler üç dört çocuğun sınır dışı edilmesine engel olurlar diye düşünülebilir. Ancak bu hiç de öyle olmadı. Çocuklar Ermenistan ve Gürcistan’a gönderildiler. Ancak konuyla ilgili tartışmalar devam etmektedir. Gürcü çocukların dışında Yukarı Avusturya eyaletinden de iki Ermeni kökenli çocuk hakkında sınır dışı etme kararı vardır ve bu karar da uygulanmaktadır.
YAPACAK BİR ŞEYİ YOK
Konu çocuk olunca Avusturya’da hem bazı siyasi partiler hem de toplumun belli kesimi duyarlı olmaktadır. Çocukların sınır dışı edilmiş olmalarına rağmen konu Avusturya’da bütün canlılığını korumaktadır. Toplumun bazı kesimleri “Hiç olmazsa Avusturya’da doğmuş olan çocuklar sınır dışı edilmesin” derken reşit olmayan çocukların anne ve babalarından ayrılmasında herhangi bir sakınca görmediler. Diğer bir kesim de “O halde, mülteci işlemleri zaten uzun sürmekte, bu süre içinde mültecilik başvurusunda bulunanlar kısa sürede çocuk sahibi olurlar, böylece mültecilik konumu olmayanlar Avusturya’da kalmış olurlar” biçiminde düşünce açıkladılar. Dahası “Bunun da ne önü, ne de sonu olur” demekten geri durmadılar. Daha önce uzun yıllar Yeşiller Partisi başkanlığını yapmış olan Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen de bütün partileri sorumluluğa çağırarak, “Çocuk ve gençlere öncelik vermeliyiz” ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanın bile olumlu bakmadığı sınır dışı edilme olayında yapacak bir şeyin bulunmadığı anlaşıldı.
Avusturya’da doğmuş büyümüş veya Avusturya’ya iki yaşında gelmiş çocukların sınır dışı edilmesi konusunda yürütülen tartışmada Avusturya ÖVP’li İçişleri Bakanı suçlandı. Sınır dışı edilme olayına sadece muhalefet partisi temsilcileri değil, aynı zamanda başbakan yardımcısı ve Yeşiller Partisi genel başkanı da katıldı. Başbakan yardımcısı Werner Kogler mülteciler yasasının Sosyal Demokrat Parti (SPÖ), Avusturya Halk Partisi (ÖVP) ve Avusturya Özgürlükçü Partisi (FPÖ) tarafından yapıldığını, gerekli çoğunluğun mecliste sağlanmasıyla yasada değişikliğe gitmek gerektiğini ifade etti. Gürcistan’dan Avusturya’ya “Avusturya benim vatanım, arkadaşlarımın da çabasıyla eninde sonunda Avusturya’ya geleceğim” mesajını gönderen 12 yaşındaki Tina’nın kaderi sağcı muhafazakar Avusturya Halk Partisi ile Yeşiller Partisi koalisyon hükümeti arasında bir krize sebep olmuştur. Bu kriz derinleşir, yeni koalisyon arayışlarına mı gidilir, yoksa tatlıya mı bağlanır, zamanla göreceğiz.