Çölaşan'ın iftirası! Kampanyayı büyütelim dayanışmayı gösterelim

Ulusal Kanal’ın 'örtülü ödenekten para aldığını' iddia eden Emin Çölaşan, tazminat ödemeye mahkûm edildi. Karara itiraz eden Çölaşan’ın başvurusuna istinaf ret kararı verdi.

Ulusal Kanal Genel Müdürü Türkkan, “Çölaşan'ların dünyasında karşılıksız vermek yok, fedakarlık yok.” diyerek herkesi “Çözüme Ortak Ol” kampanyasına destek vermeye çağırdı. Sözcü Gazetesi Yazarı Emin Çölaşan, Görev Vakfı’nın Ulusal Kanal’ı Digitürk ve Tivibu’ya sokabilmek için örtülü ödenekten para aldığını ileri sürmüş ve Ulusal Kanal ile mahkemelik olmuştu. İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılan davada Çölaşan, tazminat ödemeye mahkûm edildi. Bunun üzerine “basın ve ifade özgürlüğünün sınırlarının aşılmadığını, kişilik haklarına herhangi bir saldırı yapılmadığını, hükmedilen tazminat tutarı fahiş olduğunu” belirterek istinaf mahkemesine giden Sözcü Yazarı, kararın kaldırılmasını talep etti. Ancak istinaf Emin Çölaşan’ın başvurusunu reddetti.

Konuya ilişkin Aydınlık’a konuşan Ulusal Kanal Genel Müdürü Adnan Türkkan, “Çölaşan'lar, 'Varlığım milletime armağan olsun!' diyerek evini bağışlayan Ayşe teyzemizin vatansever duygularını kavrayamazlar.” dedi. Türkkan, tüm yurtseverleri Görev Vakfı’nın Ulusal Kanal’ın altyapısını güçlendirmek için başlattığı kampanyaya destek olmaya çağırdı.

‘YAZININ GAZETECİ NAMUSUYLA İLGİSİ YOK’

Ulusal Kanal Genel Müdürü Türkkan, Aydınlık'a yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Emin Çölaşan, Türkiye’nin milli devrimci televizyonu Ulusal Kanal’a karşı alenen yalan söyleyerek psikolojik savaş yürütmüştü. İftira attığı mahkemece de kanıtlandı. Yazdığı yazı, yalandır, iftiradır ve bu yazının basın ahlakıyla ve gazetecilik namusuyla en ufak bir ilgisini kurmak mümkün değildir! Bir kuruş para, örtülü ödenekten alınmamıştır. Ulusal Kanal, atılımlarını milletine dayanarak dişle, tırnakla, emek ve alın teriyle yapar.

‘MİLLETE DAYANMAYI ESAS ALIYORUZ’

“Atatürk'ün yaptığı gibi yapıyoruz! Millete dayanmayı esas alıyoruz. Bağışlarımızı işçiden, öğrenciden, çiftçiden, zanaatkârdan ve vatansever sanayicilerimizden alıyoruz. Bildiğiniz üzere arkasında büyük finans kuruluşları olmadan kendi kendini döndüren bir televizyon kanalı yok. Reklamlarla da bir kanalın ayakta kalması imkânsız. Diğer televizyon kanallarının temel varlık nedeni, mevcut sistemin propaganda aygıtı olmakla birlikte büyük ihaleler ve rantlar elde etmenin aracı olmaktır. Ulusal Kanal ise hesapsız bir vatan göreviyle milli medya bayrağını taşımaktadır. Sistemin dümen suyuna girmemek ve zor olanı başarmak, her zaman gurur kaynağımız oldu ve olmaya devam edecek. Ulusal Kanal’ımızı öncü kahramanlar yarattı, çözüme ortak olanlar büyütüyor.

‘ÇÖLAŞAN'LARA İNAT ÇÖZÜME ORTAK OLMAYA DAVET EDİYORUZ’

“Görev Vakfı öncülüğünde başlattığımız 35 milyon TL hedefli ‘Çözüme Ortak Ol’ kampanyası binlerce vatanseverin elbirliği ile başarıya ulaşacak. Sözcü Gazetesi Yazarı Emin Çölaşan'ların dünyasında karşılıksız vermek yok. Fedakarlık yok. Diş tedavisini erteleyip onun parasını Ulusal Kanal’a gönderen Semiha teyzemizi anlayamazlar. Havale masrafı olmasın diye 3 otobüs değiştirerek emekli maaşını getiren Hatice annemizi bilemezler. 'Varlığım milletime armağan olsun!' diyerek evini bağışlayan Ayşe teyzemizin, kumbarasını gönderen liseli kardeşimizin, aylık geliriyle çözüme ortak olan esnafımızın tertemiz vatansever duygularını kavrayamazlar. Ulusal Kanal ve Aydınlık Gazetesi çalışanları, okuyucuları, izleyicileri ile fedakârlar ordusudur. Ve bu fedakârlar ordusu Türkiye’nin milli medyasını zirveye taşıyacaktır. Emin Çölaşan'lara inat herkesi 'Çözüme Ortak Ol'maya davet ediyoruz.”

‘MADDİ OLGULARA DAYANMIYOR’

19. Asliye Ticaret Mahkemesinin verdiği kararın gerekçesinde şu tespitlere yer verildi: “Düşünceyi açıklama ve eleştiri hakkının sınırlarını aştığı, yayında yer alan isnadların küçük düşürücü nitelikte, ağır ve rencide edici olduğu, iddiaların maddi olgulara dayanmadığı, olgu isnadı biçiminde kesin yargı içeren bu haberlerin basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği gibi, davalı tarafça habere dayanak yapılan belgeler dosyaya sunulmamış olup bu itibarla doğrudan davacının ticari itibarı zedeler şekilde doğrudan kişilik haklarına saldırı mahiyetinde bulunduğu anlaşılmaktadır.

“Davaya konu yayın bir bütün olarak değerlendirildiğinde haberin yapılmasında basın özgürlüğü sınırlarının aşıldığı, haberde geçen iddiaya yönelik dosya kapsamında herhangi bir delil ya da emare bulunmadığı ve iddianın maddi olgulara dayanmadığı, gerçeklik şartını yerine getirmeyen ifadelerin basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmayıp, kullanılan ifadelerin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile; 15.000,00.-TL manevi tazminatın haberin yayınlandığı 03/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”

Sonraki Haber