Milliyetçi dergiye Faeser darbesi! NATO karşıtı Compact kapatıldı
Alman İçişleri Bakanı Nancy Faeser, Alman milliyetçililerinin etkili dergisi Compact’ı yasakladı. Compact ofislerinde ve derginin Genel Yayın Yönetmeni ve sahibi Jürgen Elsässer’in evinde arama yapıldı. ‘Dernekler kanununa göre’ alınan karar, ‘keyfi’ olarak yorumlandı.
Almanya milliyetçilerinin etkili yayın organı Compact dergisine bağlı şirket grubu, Alman İçişleri Bakanının kararıyla yasaklandı. Bakan Nancy Faeser salı günü yaptığı açıklamada, derginin “Yahudilere, göç geçmişi olanlara ve parlamenter demokrasiye karşı nefreti körüklediğini” iddia etti.
Faeser kararını Alman Anayasası’nın dokuzuncu maddesi ile dernekler yasasının üçüncü maddesine dayandırdı. Derginin “Aşırı sağcı çevrelerin sesi” olduğunu öne süren Faeser’in kararı çerçevesinde, derginin bağlı olduğu Compact Magazin GmbH şirketi ile alt yayın organları da yasaklandı. Kararını Dernekler Hukuku’na dayandıran Faeser ayrıca, Compact’ın 2021 yılından bu yana hem Brandenburg eyaleti hem Federal İç İstihbarat birimleri tarafından anayasa aykırı olarak nitelendirildiğine değindi.
‘BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE DARBE’
Faeser’in kararına yönelik tepkiler gecikmedi. Welt, Zeit gibi Almanya’nın önde gelen gazetelerinin yazarları, Compact’ın yasaklanmasını ‘basın özgürlüğüne darbe’ olarak yorumladı. Yapılan aramaların ardından değerlendirmelerini paylaşan Jürgen Elsässer ise avukatlarının kararı mahkemeye taşımak üzere çalışmalara başladığını açıkladı. Compact dergisi ve bağlı olduğu Conspect şirketinin çalışma yürütememesi için şirket faaliyetleri ile ilişikli görülen her eşyanın alındığını paylaşan Elsässer, “25 çalışanımız şimdi işsiz kaldı, bir gecede varlıkları yok edildi ancak mesleğimizi icra etmeye devam edeceğiz” dedi.
‘MEDYA OPERASYONU’ TEPKİ ÇEKTİ
Compact’a yönelik yasaklama kararı, hükümetin basın üzerindeki etkisini de tartışmaya açtı. Almanya genelindeki 13 farklı adreste eşzamanlı düzenlenen aramaların basına an be an yansıması, gazetecilere önceden haber verildiği yorumlarını beraberinde getirdi. Welt, Alman Haber Ajansı (dpa) ve kamu yayıncısı RBB’nin muhabirleri olay yerinde bulunurken, bir fotoğrafçı da Compact Genel Yayın Yönetmeni Jürgen Elsässer’in bornozlu fotoğrafını basına servis etti. Çıkan haberleri değerlendiren solcu Tageszeitung gazetesi, “bazı yayın organları önceden bilgilendirildi” yorumunu paylaştı. Yöntemi eleştiren Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) İç Siyaset Sözcüsü Alexander Throm, “Anlaşılan aşırı sağa yönelik bu gibi aksiyonlarda bu yöntem Bayan Faeser’in bir markası” diye konuştu.
Öte yandan olay, 2022’de darbe hazırlığı içinde olduğu iddia edilen bir gruba yönelik yapılan aramaları akıllara getirdi. O dönem yapılan aramalar öncesinde de basına haber verilmiş, aynı gün yayınlanan geniş kapsamlı haberlerde aramalar, İçişleri Bakanlığının başarısı olarak yansıtılmıştı. Ardından başlayan dava sürecinde davalı avukatları, medyanın peşin hükümlü davrandığını ve gizlilik ilkesinin ihlal edildiğini belirtmişti.
ALMANYA’NIN NATO’DAN ÇIKMASINI SAVUNAN DERGİ
2010 yılında yayın hayatına başlayan Compact dergisi, savunduğu görüşler ile Alman halkının önemli bir kesiminin dikkatini çekiyor. Öyle ki, dergi 2014’ten bu yana ABD’nin Ukrayna’daki operasyonlarına ışık tutuyor. İlk kez 2014 yılındaki Maidan darbesine karşı Almanya’da bir barış konferansı düzenleyen Elsässer ve ekibi, düzenledikleri barış konferansında aralarında Almanya Eski Şansölye Danışmanı Egon Bahr’ın da bulunduğu farklı kesimleri bir araya getirmişti. Benzeri bir konferansı 2023’ün kasım ayında da düzenleyen Compact’ın davetiyle bir araya gelen katılımcılar, Almanya’nın NATO’dan çıkması ve Rusya ile barış sağlaması için çağrı yapmıştı.
VİDEOLARI 1 MİLYON İZLENİYOR
Yayın çizgisinin yanı sıra Compact, düzenlediği okur buluşmaları ve kampanyalarla da son dönemde sık sık gündeme geldi. Son olarak “Mavi Dalga” kampanyasını başlatan dergi, son yıllarda Alman milliyetçilerinin önemli isimlerini buluşturmayı başardı. Derginin sahip olduğu etkileşim ise ayrıca dikkat çekiyor. 40 bin tirajlı Compact Dergisi’nin YouTube kanalı üzerinden yayınladığı videoların izleyici sayıları, 100 bin ilâ 1 milyon arasında.
Hukukçulardan Compact tepkisi: Kaygan zemin
Alman İçişleri Bakanı Nancy Faeser’in Compact dergisini yasaklama kararına tepkiler gecikmedi. Sitesinde açıklama paylaşan Özgür Basının Medya Birliği (MVFP), kararı “Anayasaca korunan basın özgürlüğüne ağır bir müdahale” olarak değerlendirdi. Compact’ın içeriklerine katılmadığını belirten MVFP, Dernekler Kanunu baz alınarak uygulanan kararın şüpheli olduğunu ve yürütme erki yerine mahkemelerce karar verilmesi gerektiğini savundu. Basın ve ifade özgürlüğünün demokrasinin yaşaması için temel olduğunu vurgulayan MVFP, “İçişleri Bakanı, ceza hukukunun ihlaline yönelik bir beyanda bulunmadı” ifadelerini kullandı.
‘FAESER’İN TEMEL HAKLARA SAYGISI YOK’
Oldenburg Carl von Ossietzky Üniversitesi Kamu Hukuku, Medya ve Telekomünikasyon Hukuku Profesörü Volker Boehme-Neßler ise Nazi düşüncülerinin bile ifade edilebilir olduğuna dikkat çekti. Cicero dergisinde yayınlanan makalesinde Faeser’in gerekçelerinin yeterli olmadığının altını çizen Boehme-Neßler, bireysel olarak ancak gazetecilerin hukuken yargılanabileceğini ifade etti. Yasaklama kararının dernekler hukukuna dayandırılmasının da hukuk ihlali olduğu değerlendirmesini paylaşan Boehme-Neßler ayrıca Faeser’i, “Nancy Faeser'in temel haklara gerçekte derin bir saygısı yok. İfade ve basın özgürlüğünün ne anlama geldiğini kabul etmiyor. Ona uygun olmayan fikirlerle mücadele etmek için tüm kolları harekete geçiriyor. Onlara ‘aşırı sağ’ etiketini koyuyor ve kendisini aşırı sağcılığa ve ırkçılığa, nefrete ve kışkırtmaya karşı cesur bir savaşçı olarak sahneliyor. Gerçekte amacı, her ne pahasına olursa olsun siyasi iktidarını korumak” sözleriyle eleştirdi.
Bornozlu fotoğrafa ‘pazarlama’ tepkisi
Compact’a yönelik yasaklama kararı, hükümetin basın üzerindeki etkisini de tartışmaya açtı. Almanya genelindeki 13 farklı adreste eşzamanlı düzenlenen aramaların basına yansıması, İçişleri Bakanlığının kendini gazetecileri kullanarak pazarlamaya çalıştığı yorumlarına yol açtı. Aramaların yapıldığı salı günü 13 farklı adreste Welt, Alman Haber Ajansı (dpa) ve kamu yayıncısı RBB’nin muhabirleri olay yerinde bulunurken, bir fotoğrafçı da Compact Genel Yayın Yönetmeni Jürgen Elsässer’in bornozlu fotoğrafını basına servis etti. Çıkan haberleri değerlendiren solcu Tageszeitung gazetesi, “bazı yayın organları önceden bilgilendirildi” yorumunu paylaştı. Yöntemi eleştiren Hristiyan Demokrat Birlik Partisi İç Siyaset Sözcüsü Alexander Throm, “Anlaşılan aşırı sağa yönelik bu gibi aksiyonlarda bu yöntem Bayan Faeser’in bir markası” diye konuştu. Öte yandan olay, 2022’de darbe hazırlığı içinde olduğu iddia edilen bir gruba yönelik yapılan aramaları akıllara getirdi. O dönem yapılan aramalar öncesinde de basına haber verilmiş, aynı gün yayınlanan geniş kapsamlı haberlerde aramalar, İçişleri Bakanlığının başarısı olarak yansıtılmıştı. Ardından başlayan dava sürecinde davalı avukatları, medyanın peşin hükümlü davrandığını ve gizlilik ilkesinin ihlal edildiğini savunmuştu.
‘Sol yayınların yasaklanmasının önünü açar’
Almanya İçişleri Bakanı Faeser’in Compact’ı yasaklama kararına gazeteci ve yazarlardan da farklı tepkiler geldi. Özellikle sağ ve milliyetçi çevreler Compact ile dayanışma mesajlarını paylaştı. Ancak tepkiler, milliyetçilerle sınırlı kalmadı. Sosyal Medya sitesi X üzerinden paylaşım yapan Yazar Benedikt Kaiser, kararı ideolojik olmakla eleştirdi. 2027 yılında bir AfD’linin İçişleri Bakanı olma olasılığından yola çıkan Kaiser, “AfD’li bir İçişleri Bakanı, 2027 yılında örneğin ‘taz’ (Tageszeitung – solcu gazete) gazetesini, aşırı solcu yapılara platform sunduğu için yasaklayabilir mi?” sorusunu paylaştı.
Almanya için Alternatif (AfD) Partisi’nden yapılan açıklamada, Compact dergisinin yasaklanmasını ‘basın özgürlüğüne vurulmuş darbe’ olarak nitelendirildi.
Welt gazetesi yazarı Deniz Yücel ise “Basın özgürlüğü ileri bir değer” yorumunu getirdi. “Ahlaki sertlikle bir bakanlık yönetilemez” değerlendirmesini paylaşan Yücel, “Bunu yapmaya çalışanlar demokrasiye Compact Dergisi ve Jürgen Elsässer’in yapabileceğinden daha fazla zarar veriyor. Basın özgürlüğüne olan güven de bu tür eylemlerle azalıyor” dedi. Benzeri bir değerlendirme ise Zeit gazetesi yazarı Jochen Bittner’den geldi. Hukukçulara işaret eden Bittner, X üzerinden yaptığı paylaşımda “Anayasa’nın parti yasaklamalarına koyduğu yüksek engeller, anayasal olarak bir Bakanın bir yayın organı yasaklamasını da engellemiyor çıkmıyor mu” sorusunu paylaştı.
‘ABD askerleri Almanya’yı terk etmeye zorlanmalı’
Compact Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Jürgen Elsässer, Aydınlık okurlarının da tanıdığı bir isim. Çalışmalarında bağımsız ulus devletin önemine dikkat çeken Elsässer’in farklı kitaplarının Türkçe çevirileri geçmişte Kaynak Yayınları’ndan da yayınlandı. Compact Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Jürgen Elsässer Kasım 2023’te Magdeburg’da düzenlenen “NATO’dan Çıkılsın – Rusya ile Barış” konferansında Aydınlık Avrupa’ya konuşmuştu. Elsässer’in gazetemize verdiği demecin tamamı şöyle:
“De Gaulle’ün 1968/1969 yıllarında yaptığı önerisi, Fransa’nın NATO’nun siyasi üyesi olması fakat ABD askerlerinin Fransa’yı terk etmeleri, Almanya için de gündeme gelmeli. Bu çözüm bile yeter, çünkü Amerikalıların varlığı Almanya için ölümcül bir tehdit, çünkü bütün doğu cephesi, Rheinland-Pfalz’daki Ramstein üssünden yönetiliyor. NATO’nun doğu cephesindeki hava kuvvetleri Ramstein üssünden yönetiliyor. Elektronik denetleme Ramstein üzerinden yönlendiriliyor. Bu Alman topraklarının kalbine saplanmış gerçek bir kazık. Rusya bir karşı saldırıda bulunursa, Almanya biter, çünkü Almanya nitekim sadece ABD saldırganlığının uçak gemisi.”
‘ANTİEMPERYALİST KANADI SAĞLAMLAŞTIRACAĞIZ’
“Sol Parti’nin çoğunluğu artık Amerikancı. ‘NATO’dan çıkalım’ söylemi eskiden solcu bir söylemdi. Bugün de Sol Parti içinde artık barış çizgisini, NATO’dan çıkılmasını savunan kimse yok. Wagenknecht bile bunu savunmuyor. Sağ tarafta bu durum biraz daha olumlu fakat tamamen yeterli diyemeyiz, çünkü AfD içinde de Soğuk Savaşın ideolojisini hala koruyan ve Almanya’yı ABD’nin müttefiki olarak gören Transatlantikçi, Amerikancı bir kanat bulunuyor. Fakat bu çizgi, 1989’den bu yana geçersiz, çünkü o zamandan beri biz sadece ABD’nin yardımcısı ev askerî esiriyiz. İşte Compact’a düşen tam olarak şimdi bu akımları izlemektir; sağdan da olsa soldan da olsa sağlam bir antiemperyalist ve bağımsızlıkçı duruşu bir araya getirmek için çabalayacağız. Fakat en önemlisi, barış çizgisi, antiemperyalist çizgi. Çünkü Almanya, emperyalist NATO bloğundan koparsa çıkarlarımızı bağımsızca savunabilir. Bunun için solcu ya da sağcı olmaya gerek yok, fakat sol düşüncede de sağ düşüncede de buna benzer fikirler var. NATO’dan çıkma bayrağını, ‘Ami go home' (Amerika, evine dön) bayrağını kaldırıp bu (çizgideki) güçleri birleştirmek istiyoruz.”
‘GEREKENLERİ SÖYLÜYORUZ
“İfadelerimizin yasaklanmasına izin vermeyeceğiz. Toplumu bir araya getirmek istiyoruz. Söylediğimiz bazı şeyler AfD’nin de hoşuna gitmiyor, çünkü biz bir partinin çizgisine göre değil, gerçeğe göre hareket ediyoruz ve halkı, ulusal, devrimci gelişim için bir araya getirmek istiyoruz. Yakın Doğu’daki, Filistin’deki, İsrail’deki güncel gelişmelere baktığımızda da Compact, farklı bir bakış açısıyla öne çıkıyor. Sağcıların büyük bir kısmı tuhaf bir şekilde tamamen İsrailci, Amerikancı bir çizgide konumlanıyor. Solcuların büyük bir kısmı da zaten öyle. Ve biz de bu siyasete karşı bu savaşın bizim olmadığı duruşunu savunuyoruz. İsrail’in yanında değiliz ve ben Hamas dostu da değilim. Hamas’ı tehlikeli buluyorum fakat bir orta yol bulunmalı. İki devletli bir çözüme ihtiyaç var fakat İsrail’in bir dünya savaşına yol açmak istediğini düşünüyorum ve bizim duruşumuz da kesinlikle buna karşı.”