COP28 hedefleri heyecan yaratmadı

YASED Genel Sekreteri Serkan Valandova ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Kurucu Direktörü Güven Sak, COP27’deki ilerlemeler ve kazanımlar ile COP28’e giden yolda beklenen taahhütler hakkındaki değerlendirmelerini dinleyicilerle paylaştı.

Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) tarafından hazırlanan COP27’den COP28’e Webinar yayınının ilkinde, YASED Genel Sekreteri Serkan Valandova ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Kurucu Direktörü Güven Sak, COP27’deki ilerlemeler ve kazanımlar ile COP28’e giden yolda beklenen taahhütler hakkındaki değerlendirmelerini dinleyicilerle paylaştı. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı COP28 sürecinin değerlendirildiği seminerde konuşan Güven Sak, 2015 yılında Paris Anlaşmasıyla bağlayıcı hedefler yerine ülkelerin kendi taahhütlerini ortaya koymaya başlamasıyla, COP sürecinin hız kazandığını söyledi. Sak, Afrika zirvesi olan COP27’de kayıp ve zarar konusunda kazanımlar beklenirken bu beklentilerin COP28’e de taşındığını hatırlatarak, ülkelerin iklim taahhütlerindeki ilerlemeyi ölçen Küresel Durum Değerlendirmesi’nin (Global Stocktake) ilk kez yapılacak olmasının COP28’in en önemli gelişmelerinden biri olduğunu belirtti.

ULUSAL ENERJİ PLANI

COP28 İklim Zirvesi’nin 3. günü olan 2 Aralık 2023’te Dr. Sultan Al Jaber tarafından açıklanan Küresel Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Taahhüdü ile 1.5 C'yi ulaşılabilir kılmak için 2030 yılına kadar küresel kurulu yenilenebilir enerji üretim kapasitesinin 3 katına, enerji verimliliği hızının 3 katına çıkarılması hedeflendi. Haberi geçen günlerde sizlere aktardık. Türkiye’den uzmanlar da, küresel çapta yenilenebilir enerji konusunda atılan bu adımı ve Türkiye’nin durumunu değerlendirdi. Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi İklim Değişikliği Koordinatörü Ümit Şahin, “Türkiye’nin COP28’de iki pozisyonunu gördük. Birincisi, Küresel Durum Değerlendirmesi kapsamında fosil yakıtların azaltılmasına ve fosil yakıttan çıkışa karşı olduğunu bildirmesi ve ABD’nin de yer aldığını açıkladığı Kömürden Çıkış Koalisyonu’na katılmamasıydı. İkinci olarak, küresel yenilenebilir kapasitesinin üç katına çıkarılmasını taahhüt eden 118 ülke arasında Türkiye’yi göremedik. Halbuki, Azerbaycan ve bazı körfez ülkeleri bile bu taahhüdün altına imza attı. Kaldı ki, Türkiye’nin geçen yıl yayınladığı Ulusal Enerji Planı’nda güneş ve rüzgârı artırma hedefi zaten 3 kata yakın, dolayısıyla Türkiye’nin bu bildirgeyi imzalaması gerekirdi.” dedi.

İMZALAMAYANLARA DİKKAT

A Plus Enerji Kurucu Ortağı Volkan Yiğit de küresel hedeflerin halihazırda Türkiye’nin Ulusal Enerji Planı’yla paralel olduğunu ve Türkiye’nin zaten bu hedeflere kolaylıkla ulaşabileceğini belirtti. Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği Direktörü Bengisu Özenç, Türkiye’nin 2021’de açıkladığı 2053 net-sıfır hedefinin olumlu başlangıç olduğunu ancak kısa ve orta vadeli hedeflerin henüz söz konusu 2053 hedefiyle uyumlu olmadığına dikkat çekti. Solar 3GW Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Bahadır Turhan ise kararı şöyle yorumladı:

“Kömürden çıkışımız hem 2053 Net Karbon sıfır hem enerjide bağımsızlık hem de sürekli ucuz elektrik hedeflerimiz açısından birinci şart. ” Bu kararın emisyon azaltımı konusunda dünyanın iki kutbunu karşı karşıya getirdiğini söyleyen Ember Türkiye, Ukrayna ve Batı Balkanlar Bölge Lideri Ufuk Alparslan şöyle dedi: “İmza atmayan ülkeler arasında Çin, Hindistan, Güney Afrika, Endonezya, Rusya ya da Orta Doğu ülkeleri gibi yenilenebilir enerjinin esas artış göstermesi gereken yerler bulunuyor. Bu nedenle kararın beni çok heyecanlandırdığını söyleyemeyeceğim. Türkiye açısından değerlendirdiğimizde ise, resmi planlarda dahi buna yakın hedefler açıklandığı için kararın altında Türkiye'nin imzasının olmamasının nedenini politik buluyorum."

Sonraki Haber