Alacahöyük'e ev sahipliği yapan Hititler'in başkenti Çorum'da gezilecek yerler

Hititler'in Başkenti Hattuşaş ve tarihin en eski yerleşim yerlerini barındıran Alacahöyük'le beraber Çorum'da gezilecek bütün yerleri sizler için derledik. İşte o yerler:

Hattuşaş Antik Kenti

Hattuşaş Antik Kenti kuş bakışı

Hititler'in başkenti Hattuşaş, Hititler'in Geç Tunç Çağı dönemindeki başkentidir. Çorum il merkezinin 82 km güneybatısındaki günümüzdeki adıyla Boğazkale ilçesinde bulunmaktadır. Kent, tarih sahnesinde, Hitit İmparatorluğu'nun milattan önce 17. ile 13. yüzyıllar arasında başkenti olarak yer almıştır. Hattuşaş, 1986 senesinde UNESCO Dünya Mirasları listesine alınmıştır.

Hitit Devleti'nin başkenti olan Hattuşaş sanat ve mimarlık alanında gelişmeler göstermiştir. Hattuşaş sözcüğü Hattus sözcüğünden yani Hatti insanlarının verdiği orijinal isimden gelir. Hattuşaş epey bir geniş alana yayılmıştır. Yapılan kazılarda 5 kültür katı ortaya çıkmıştır.

Bu katlarda Hatti, Asur, Hitit, Frig, Galat, Roma ve Bizans dönemlerinden kalma kalıntılar bulunmuştur. Kalıntılar ise Aşağı Kent, Yukarı Kent, Büyük Kale (Kral Kalesi), Yazılıkaya'dan oluşmaktadır.

Hattuşaş Antik Kenti replika surları

Hattuşaş'ın kuzeyde kalan kısımına "Aşağı şehir", güneyde kalan kısımına "Yukarı Şehir" denir. Hattuşaş'daki kalıntıları ilk olarak Fransız arkeolog Charles Texier keşfetmiştir.

Yukarı Şehir güneyden çevrilen bir surla donatılmıştır. Bu sur üzerinde 5 tane kapı vardır. Kentin en yüksek noktasında bastion ile "Sfenksli Kapı" yer almaktadır. Güney surunun doğu ve batı ucunda karşılıklı "Kral Kapısı" ve "Aslanlı Kapı" yer almaktadır.

Her gün açıktır.

Müze Kartı geçerlidir.

Açılış/Kapanış saatleri 08:30-16:30
Gişe kapanış saati ise: 16:00

Giriş ücreti 20 TL'dir.

Yol tarifi için: Hattuşaş Antik Kenti

Hattuşaş Aslanlı Kapı

Hattuşaş Aslanlı Kapı, fotoğraf: Mehmet Nurullah Aydın

Aslanlı Kapı’nın girişinde kapının iki yanında cepheden betimlenmiş birer aslan heykeli yer alır. Sağ taraftakinin başı kırıktır. Sol taraftaki ise günümüze değin çok iyi korunagelmiştir. Aslanların özellikle cepheden tüm ayrıntıları ile çok iyi işlendikleri görülür. Yeleleri dalgalı ve birbirine paralel yatay çizgiler halindedir. Bugün yerinde olmayan gözlerin başka bir maddeden kakma işçiliğiyle yapıldığı anlaşılmaktadır. Ağızları açık, kulakları yuvarlak, dilleri sarkık bu aslanlar yaklaşık milattan önce 13. ve 14. yüzyıllara tarihlenir.

Hattuşaş Kral Kapısı

Hattuşaş Kral Kapısı, fotoğraf: Mehmet Nurullah Aydın

Kentin güneybatısında, iç yüzünde balta ve kılıç taşıyan bir tanrı kabartmasının bulunduğu Kral Kapısı, bu kapıların en önemlisidir. Ancak iç yüzeyde kapı yanındaki kabartma Ankara Medeniyetler Müzesinde korunmaktadır.

Hattuşaş Yazılıkaya

Hattuşaş Yazılıkaya, fotoğraf: Mehmet Nurullah Aydın

Yazılıkaya, Çorum ilinde, Hitit başkenti Hattuşaş Antik Kenti'nin 2 km kuzeydoğusunda yer alan, doğal kayalar arasına yapılmış Hitit açık hava tapınağıdır. Kayalar arasındaki iki açıklık (A ve B odaları) Hitit tanrılarını resmeden rölyeflerle işlenmiştir ve Hitit döneminden kalan en önemli anıtsal eserlerden biridir.

Hattuşaş Yazılıkaya, fotoğraf: Mehmet Nurullah Aydın

Yazılıkaya bölgesi milattan önce 16. yüzyıldan beri kullanılmış olmakla beraber, milattan önce 13. yüzyıl ortalarında tanrı ve kral rölyeflerinin işlenmesiyle son şeklini almış ve daha büyük bir önem kazanmıştır.

Hattuşaş Yazılıkaya Oniki Tanrı, fotoğraf: Mehmet Nurullah Aydın

Büyük galeriyi duvar gibi çevreleyen kayaların yüzeyine kabartma olarak 63 tanrı figürü işlenmiştir. Küçük galerideki ise 12 tanrı ile Yeraltı Kılıç Tanrısı (Nergal) canlandırılmıştır.

Alacahöyük

Alacahöyük, fotoğraf: Mehmet Nurullah Aydın

Alacahöyük, Çorum'un Alaca ilçesinin 15 km kuzeybatısındaki Alacahöyük köyündeki bir höyüktür. Bu höyükte dört ayrı kültür evresinden kalma 15 yerleşim ya da yapı katı saptanmıştır. Eski Tunç ve Hitit döneminde çok önemli kült ve sanat merkezi olan Alacahöyük' te 4 uygarlık çağı açığa çıkarılmıştır. İlk bulguların milattan önce 5000'li yıllara kadar dayanıyor. Hititler'in imparatorluk çağında Alacahöyük, mabet sarayı, temiz ve atık su kanalları, biri kabartmalı olmak üzere anıtsal iki kapısı ve girişinde bulunan şehir suru ile önemli bir kült merkezi olduğu gözükmektedir. Alacahöyük ilk olarak 1835 yılında W.G.Hemilton tarafından keşfedilmiştir.

Alacahöyük’ün birinci kültür evresi olarak adlandırılan üst katlarında, Friglerden başlayarak Roma, Bizans, Anadolu çanak çömlek, özellikle içi boyalı toprak kaplar ve ayaklı meyvelikler göstermektedir. Bu katlarda ortaya çıkarılan kullanım eşyaları ve silahların çoğu taştandır. İkinci evrede ise verileri M.Ö 2500 - M.Ö 2100 kral ve prens mezarlarına rastlanmıştır. Mezarlarda göze çarpan bulgular; gümüşten yapılan ölü armağanları, altın ve gümüşten yapılan değerli eşyalardır. Üçüncü evre de M.Ö 2000 – M.Ö 1200 yıllardadır. Bu dönemde Alacahöyük toprakları Hititlere aittir. Hititlere ait çok önemli arkeolojik eserler bulunmuştur. Son evre ise M.Ö 650'lere tekabül etmektedir. Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı yaşamıştır. Çok önemli bulgulara rastlanamamıştır. Bu kültürel evrede bu kentin önemi artık kalmamıştır. O döneme ait kalıntılar Ankara müzesinde sergilenmektedir. Çanak-çömlek ve para gibi eşyalar bulunur.

Her gün açıktır.

Açılış/Kapanış saatleri 08:30-16:30
Gişe kapanış saati ise: 16:00

Giriş Ücreti 20 TL'dir

Yol tarifi için: Alacahöyük

Alacahöyük Sfenksli Kapı

Alacahöyük Sfenksli Kapı

Hitit İmparatorluk Çağı’na tarihlenen Alacahöyük Sfenksli Kapı, dışa bakan yüzü girişin sağında ve solunda kabartmalı ortostatlarla süslenmiş tek Hitit İmparatorluk Çağı kapı yapısıdır. Sfenksli Kapı’nın genişliği on metredir. Girişin iki yanındaki büyük bloklarının dış kısımları iki metre büyüklüğünde sfenks protomlarıyla süslüdür. İki kulenin dış ve iç yüzleri de kabartmalı ortostatlarla bezelidir.

Alacahöyük freski, fotoğraf: Mehmet Nurullah Aydın

Sol kulede, kaide üzerinde ayakta duran boğa Fırtına Tanrısını sembolleştirir. İzleyen blokta sunak önünde dua jestinde ilerleyen kral ve kraliçe; arkadaki bloklarda kült objeleri taşıyıcılarının önünde, kurbanlık hayvanların getirilişini, merdiven ve hançerle gösteri yapan figürler izlemektedir. Bu kulede köşe ortostatının içe bakan yüzünde, sembol asalarını taşıyan, dört kişinin oluşturduğu ritüel sahne tasvir edilmiştir. Üst sırada ise ok ve mızrağın kullanıldığı domuz ve geyik avı işlenmiştir.

Sağ kule ortostatlarında da aynı şekilde bir dini tören sahnesi tasvir edilmiştir. Frizin başında tahtında oturan tanrıçaya doğru dua jestindeki görevliler ilerlemektedir. Tüm bu tasvirler gerçekte kült, libasyon, av ve eğlenceden oluşan bir bütünü yani Fırtına Tanrısı onuruna kutlanan bir dini töreni temsil etmektedirler.

Çorum Müzesi

Çorum Müzesi

“Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı” olarak tescillenmiş olan müze binasında, Arkeolojik ve Etnografik teşhir salonları mevcuttur. Arkeoloji salonunda, Alacahöyük ve Kuşsaray kazılarında bulunmuş olan Kalkolitik Çağ eserleri ile başlayan kronolojik bir teşhir yapılmıştır. Bunu, Eski Tunç Çağı Resuloğlu Mezarlık kazısı buluntuları ile Alacahöyük kazı buluntularının sergilendiği vitrinler takip etmektedir.

Müzede, Hitit dönemine ait üzeri çivi yazılı Hitit kralı II. Tuthaliya’ya ait (MÖ1430) ünik bronz kılıç, Unesco tarafından “Dünya Belleği Listesine” alınan Hitit dönemi çivi yazılı tabletler, Boğazköy-Hattuşa ve Ortaköy-Şapinuva kazılarında arşiv halinde bulunan kil mühür baskılı bullalar ile çivi yazılı tabletler dönemindeki kullanım durumlarını gösteren çizimler eşliğinde sergilenmektedir. Pazarlı kazısında açığa çıkartılmış olan Frig Dönemi buluntularını aynı döneme ait Boğazköy-Hattuşa ve Alacahöyük eserleri izlemektedir. Frig dönemini Helenistik, Galat, Roma ve Doğu Roma (Bizans) dönemi seramik, cam ve madeni eserlerin teşhiri takip eder. Bu salonda Roma Dönemine tarihlenen bir güneş saati çalışma sistemi ile birlikte sergilenmektedir. Ayrıca müzede, Helenistik, Roma eyalet ve resmi sikkeler ile Bizans ve İslami dönem sikkelerinden oluşan zengin bir sikke koleksiyonu da bulunmaktadır.

Etnografya salonunda ise Türk sanatının Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden günümüze kadar devam eden örneklerinin sergilendiği bir bölüm vardır.. Bu salonda Çorum’a özgü bakırcılık, leblebicilik ve kahvehane kültürünü yansıtan üç ayrı dükkân çağdaş müzecilik anlayışına uygun olarak canlandırılmıştır.

Her gün açıktır.

Açılış/Kapanış saatleri 08:30-16:30
Gişe kapanış saati ise: 16:00

Giriş Ücreti 25 TL'dir

Yol tarifi için: Çorum Müzesi

Çorum Saat Kulesi

Çorum Saat Kulesi

Çorum Saat Kulesi, Çorum ilinin merkezinde bulunan saat kulesidir. Yapı, 1894-1896 yılları arasında yapılmıştır. Yedi Sekiz Hasan Paşa tarafından yaptırılan kule 27,5 metre yüksekliğinde ve 3,9 metre çapındadır. Minari şeklinde yapılmıştır.

Yol Tarifi için: Çorum Saat Kulesi

Çorum Muradi Rabi Ulu Camii

Çorum Muradi Rabi Ulu Camii, fotoğraf: Hakan Uslu

Çorum Muradi Rabi Ulu Camii, Sultan Alâeddin Camii ya da Câmi-i Kebîr, isimleriyle de anılır.Çorum merkezinde yer alan bir ulu camidir. Caminin Selçuklu Sultanı III. Alâeddin Keykubad'ın azat ettiği kölelerinden Hayreddin Bey tarafından XIII. yüzyılın sonlarında yaptırıldığı kabul edilmektedir.

Çorum Ulu Camii içi

Ağaç işçiliği yönüyle de önemli bir yapıdır. 1446 yılında gerçekleşen bir depremde büyük oranda yıkılmış, Mimar Sinan tarafından onarılmıştır.

Yol Tarifi: Çorum Muradi Rabi Ulu Camii

Veli Paşa Hanı

Veli Paşa Hanı

Veli Paşa Hanı, Yozgat Beylerinden Veli Paşa tarafından yaptırılan, 19. yüzyıl ahşap yapısıdır. Han, 1000 metrekarelik bir alanı kapsamakta olup, iki katlı olarak inşa edilmiştir. Sadece ön cepheye bakan köşk bölümü üç katlıdır. Gerek planı ve gerekse mimarı açıdan Osmanlı Dönemi hanlarına örnek teşkil eden han, ahşap ve kargir malzeme kullanılarak yapılmıştır. Uzun yıllar otel olarak işletilen handa, 1982 yılında çizilen rölöve projesine göre alt kattaki taş avlu etrafında at arabalarının bağlandığı bölüm, depolar ve kahvehaneler bulunmaktaydı. Avlunun iki başındaki ahşap merdivenlerle üst kata çıkılmakta olup, üst katta 35 tane han odası yer almaktaydı.

Yol Tarifi: Veli Paşa Hanı

Çorum Kalesi

Çorum Kalesi

Çorum Kalesi, Çorum'un güneyindeki alçak bir tepe üzerinde, ovaya hakim bir konumda kurulmuş, Selçuklu mimari özelliği taşıyan tarihî bir kaledir. İçinde küçük bir cami ile kırk iki adet konut yer almaktadır. Kalenin kesin yapım tarihi bilinmemektedir. Kare planlı bir yapıdır. Dört köşesinde birer burç ve kuzey cephede kapı ile birlikte üç olmak üzere her cephede ikişer dikdörtgen çıkıntı bulunur. yapı malzemesi olarak kesme taş, moloz taş ve Roma-Bizans dönemlerine ait devşirme taşlar da kullanılmıştır. Kaleye ait ilk yazılı belgeler milattan sonra 1571'ye aittir. 1577 tarihli bir belgede kaleden "Sultan Süleyman Hayratı" olarak söz edilir. 17. yy.'da Çorum’a gelen Evliya Çelebi, seyahatnamesinde kalenin Sultan Kılıç Arslan tarafından inşa edilmiş bir Selçuklu yapısı olduğunu anlamıştır.

Yol Tarifi: Çorum Kalesi

İskilip Kaya Mezarı

İskilip Kaya Mezarı

İskilip merkezinde bulunan Osmanlı dönemine ait 100 m yükseklikteki tabi bir kaya üzerine inşa edilmiş, kalenin güney ve güneydoğu eteğinde Roma dönemine ait kaya mezarları bulunmaktadır. Güneydoğusunda bulunan kaya mezarının iki sütunlu dikdörtgen bir girişi vardır. Yuvarlak sütun gövdeleri yukarı doğru inmektedir. Başlıklarda bulunan bilezikler üzerinde oturmuş birer aslan bulunmaktadır. Sütun başlıkları üzerindeki üçgen alınlık içerisinde ise yatar durumda karşılıklı aşk tanrısı eros figürü bulunmaktadır. Kabartmalardan birinin elinde kılıç, diğerinin elinde kadeh mevcuttur.

Yol Tarifi: İskilip Kaya Mezarları

İncesu Kanyonu

İncesu Kanyonu

İncesu Kanyonu, Ortaköy İlçesi İncesu Köyü'ndedir. Tek giriş ve çıkışı bulunan İncesu Kanyonu,12.5 kilometre uzunluğundadır. Genişliği 40-60 metre arasında değişmektedir. Kanyonun her iki yamacı sarp kayalık olup, yer yer ormanlık alanlara rastlamak mümkündür. Kanyon rafting ve trekking sporları için uygun özellikler taşımaktadır. Bir doğa harikası olan kanyon, görülmeye değer bir güzelliktedir. Akşamları saat 21:00'da kapanmaktadır.

Yol Tarifi: İncesu Kanyonu

Koyunbaba Köprüsü

Koyunbaba Köprüsü

Osmancık ilçe merkezinde Kızılırmak üzerinde bulunan Koyunbaba Köprüsü, II.Beyazıt zamanında yapılmıştır. Osmancık İkinci Beyazıt Köprüsü olarak da anılmaktadır. Yapımına 1484 yılında başlanmış, 1489 yılında tamamlanmıştır. Uzunluğu 250 metre, genişliği 7,5 metre olan köprü dikdörtgen kesitli sarı kesme taşlardan yapılmıştır. Sivri kemerli 19 gözlüdür. Ancak bugün zamanla ırmak birikintileriyle dolması nedeniyle 15 gözü görülebilmektedir. Adını ünlü Türk velilerinden Koyunbaba’dan almıştır. Kızılırmak üzerine inşa edilmiştir.

Yol Tarifi: Koyunbaba Köprüsü

Kandiber Kalesi

Osmancık Kandiber Kalesi

Kandiber Kalesi Osmancık'ın merkezinde Kızılırmak’ın kuzey kenarındaki tabii kayalığın üzerine inşa edilmiştir. Selçuklu Dönemi'ne tarihlenen kale içinde ikinci bir kapı daha bulunmaktadır. Kalenin güneyinde Roma Dönemi kaya mezarları yer almaktadır.

Yol Tarifi: Kandiber Kalesi

Koyunbaba türbesi

Koyunbaba türbesi

Osmancık ilçesinde bulunan ve Osmanlı padişahlarından Sultan II. Beyazıt zamanında 1469 tarihinde yaptırılan Koyunbaba Türbesi, yüksekçe bir tepe üzerinde kurulmuştur. Evliya Çelebi’ye göre türbe alanında cami, yemekhane, ziyafet odası, konuk evleri ve kurşun kaplı bir türbe yaptırılmıştır. Ancak, türbe dışındaki yapıların bugün sadece temelleri kalmıştır. Türbenin çift kanatlı, derin oyma tekniği ile işlenmiş ahşap kapısı bugün Çorum Müzesi’nde korunmaktadır. Türbe 1989 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir.

Yol Tarifi: Koyunbaba Türbesi

Laçin Kapılıkaya Anıtsal Kaya Mezarı

Laçin Kapılıkaya Anıtsal Kaya Mezarı, fotoğraf: Hasan Kahraman

Laçin Kapılıkaya Kaya Mezarı Çorum'da bulunan Helenistik Dönem kaya mezarlarıdır. Çorum merkezden yaklaşık 27 km uzakta kalırken Laçin ilçesine ise 1 km’dir. Engebeli bir arazi üzerinde bulunmaktadır. Mezar bir Helenistik Dönem kaya mezarı olarak bilinmektedir. Mezarın kapısının üzerinde “İkezios” yazısı ve bir haç simgesi vardır. Mezar odası kare şeklindedir ve girişin sağ ve solunda oyulmuş ölü şekilleri de vardır. Mezarın bulunduğu alan çam ağaçlarının bulunduğu bir orman ile kaplıyken bütün vadiyi de görebilme olanağına sahiptir.

Yol Tarifi: Laçin Kapılıkaya Anıtsal Kaya Mezarı

Yolunuz Çorum'a düştüğünde Çorum mantısı, leblebisi, İskilip dolması, çatal aşı, söbelek dolması yemeyi ve osmancık pirinci de almayı unutmayın!

Sonraki Haber