Covid-19 üzerinden PKK/HDP destekçiliği

Hangisine göz atsak daha vahim makalelerle karşılaşıyoruz! Birşeyler öğrenelim diyoruz bir de bakıyoruz karşımıza Baskın Oranlar, soykırım paranoyacısı Doğan Özgüdenler, Oya Baydarlar çıkıyor! Şu korona virisü salgınından dahi Türkiye’yi nasıl hedef tahtasına oturturum illeti çıkartıyorlar ya pes doğrusu!

Anadolu insanı kara gün dostunu unutmaz ve değer verir. PKK/HDP destekçileri ise kara günlerin gelmesinin pususuna yatar, sinsice bekler. Türkiye, ABD emperyalizmine ve işbirlikçileri PKK-FETÖ’ye karşı ne zaman mücadelesini artırsa ve kayıplar verdirse, bu kara gün bekçileri avazı çıktığı kadar “barış” diye bağrışır! Barış dedikleri ise PKK/HDP’yi korumak.

Oya Baydar imzalı ibretlik yazı bir kez daha gösterdiki; Türkiye vatan savaşı mücadelesine ara vermeksizin devam etmek zorunda. PKK/HDP güç kaybettikçe moralleri bozulan bu kesimi sevindirecek en ufak taviz verilmemelidir. “Silahlar bırakılsın” önerisinin tek muhatabı olmalı; o da PKK! Gerçi Bayan Baydar PKK’nın silah bırakmasından yana değil, geçici olarak susmasından yana. Hiçbir devlet silahlı kevvetlerinin yanı sıra, başka bir silahlı güce ülkesi içinde müsaade etmez. Ederse devlet olma vasfını yitirmiş sayılır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk NUTUK’ta şöyle seslenir: “Türk ata yurduna ve Türk’ün bağımsızlığına tecavüz edenler kimler olursa olsun, onlara bütün milletçe silahlı olarak karşı koymak ve onlarla mücadele eylemek icap ediyordu. ( Atatürk’ün Bütün Eserleri. Kaynak yayınları Cilt 19, s. 31

KULP’UN BEŞ KÖYLÜSÜ İLE PKK NASIL BİR TUTULUR?

Yazar Oya Baydar’ı geçmişte izlediği siyasi çizgisinden tanıyoruz. Biz onun sadece Can yayınları arasında çıkan “Sıcak Küllerinden Doğan” kitabını ve yazılarını okuyabildik. Oya Baydar değişimlere ayak uydurmada usta bir yazarımız! Dönüp dolaşıp HDP destekçiliğinde karar kılarak safınıda belirlemiş oldu. Oya Baydar haber@t24.com’da yazılarına devam etmektedir. 9 Nisan 2020 tarihli “Bütün silahları susturun, bütün çatışmaları durdurun!” başlıklı yazısında dün söylediklerini bir kez daha tekrar etti. Bugün, genelleyerek silahlar sussun demek PKK destekçiliği demektir ve başka bir anlamıda yoktur.

T24 yazarı Oya Baydar yazısına “En azından kendi ülkem için, PKK ve bütün silahlı yapıların silah bırakmasını; devletin savaş ve çatışmalara son vermesini, bütün kaynakların ve maddî olanakların küresel düşman Covid-19’a karşı mücadeleye yöneltilmesini talep ediyorum” diyerek başlıyor. ABD emperyalizminin kara gücü PKK ile ülkesini savunan Türk Silahlı Kuvvetleri’ni aynı kefeye koyarak değerlendirme yapmak en hafifi değimle aymazlıktır! Ayrıca yazının Kulp’ta yaşanan terör olayının ardından yazılmasıda anlamlıdır. Bayan Baydar bakınız olayı nasıl ele alıyor: “Dün gelen iki haber, ne zamandır yazmayı düşünüp de Koronavirüs salgını nedeniyle ertelediğim yazıyı yazmaya zorladı. Bütün televizyonların ve internet sitelerinin son dakika koduyla verdiği, Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde orman işçilerini taşıyan aracın geçişi sırasında patlatılan el yapımı patlayıcıyla beş köylünün hayatını yitirdiği haberinden bir süre önce de TSK’nın, "Irak’ın kuzeyinde Haftanin’de iki PKK’li terörist hava harekâtında etkisiz hale getirildi" altyazısını geçiyordu televizyonlar.” Kulp’ta masum insanların acısı tazeyken Kulp katliamı ile TSK’nın Haftanin’de iki PKK’lıyı etkisiz hale getirmesini bir tutuyor.

PKK ŞİDDETİNİ GÖRMEZDEN GELMEK

PKK/HDP’nin ülkemiz içindeki en büyük başarısı Oya Baydarları saflarına katarak kendilerine benzetmeleridir! Kulp katliamı üzerine döşenilen yazıları gördükçe el insaf demek geliyor içimizden, ama onlardan insaf diye bir şey beklenmezki! Peki, şu CHP önderliğinin PKK’yı ağızlarına almadan yazma ve konuşma manevralarına ne demeli? Gerçektende bu alanda epey tecrübe kazandılar ve derslerini iyi aldıkları görülüyor. PKK demeden terörü anlatma becerisi gösteren CHP’lileri kutlamak lazım! Görünen o ki CHP açısından PKK yoktur, uzaydan gelen kimliği belirsiz teröristler Kulp cinayetini işlediler! Bravo CHP önderliği demekten başka bir şey gelmiyor elimizden!

Oya Baydar şöyle devam ediyor: “Sözü uzatacak, karından konuşulacak günlerde değiliz. Kısa ve öz: Bu küresel felaket döneminde, ama şiddet tekeline sahip olan devlet ama şu veya bu silahlı yapılar, an geçirmeden çatışmalara son vermeli, silahları susturmalıdır. Doğaya karşı işlediğimiz günahları hatırlatıp insanları acımasız biçimde uyaran virüsten daha zalim, daha öldürücü olmanın vebali vardır.” Dikkat ederseniz PKK silah bıraksın demiyor; silahlar bir süreliğine sussun deniliyor. Bu da gösteriyorki PKK’nın ABD/İsrail silahlarıyla Türkiye’ye terör ihraç etmesini destekliyor. Bugün PKK’ya karşı mücadeleyi akamete uğratacak her öneri ABD emperyalizmine yarar.

OYA BAYDAR PKK’YI UYARIYOR

Dünyanın en büyük terörist devleti ABD emperyalizminin her türlü desteği sağladığı

PKK’ya Oya Baydar dostane şu uyarıları yapıyor ve yol gösteriyor: “Gün boyu, PKK’nin Diyarbakır Kulp’ta meydana gelen terör saldırısıyla ilgili bir açıklama yapmasını, üstlenmesini veya reddetmesini, mesela saldırının bir provokasyon olduğunu açıklamasını bekledim. Ama reddedip provokasyon olduğunu ilan etmesi halinde bile yazının özü ve silah bırakma çağrım değişmeyecekti. Çünkü, bu denli hassas bir ortamda, hele de Koronavirüs günlerinde siz elde silah dolaşıyorsanız, bomba, mayın patlatıyorsanız, -hatta dolaşmayıp bir yerlerde saklansanız bile- her türlü şiddet olayı, terör saldırısı sizden bilinecektir. Ve Kürt siyasî hareketini (PKK.Mİ), Kürt halkını tepelemek için fırsat kollayanlara istediklerinden âlâsını verecektir. Kulp olayından sonra HDP’li Belediye Başkanı dâhil, HDP’lilerden ve halktan çok kişinin gözaltına alındığından herhalde haberiniz vardır.”

Oya Baydar açık açık Kürt siyasi hareketi dediği PKK’yı ve onun ülkemiz içindeki kolu HDP’yi savunmak için çırpınıyor. Derdi ne Türkiye halkı ne de mazlumlar, tek derdi PKK/HDP’yi düştüğü cendereden kurtarmak. PKK’ya aman ha ne yapın edin silahları “susturduğunuzu” açıklayınki kimse sizi suçlamasın! PKK pek çok kez “ateşkes” adı altında sözümona silahları susturdu. Peki, ardından ne yaptı? Aynı eylemlerine ivme kazandırarak, saldırılarının dozajını artırdı. Oya Baydar kandırmaca oynamayı bıraksın! Şu saatten sonra bu türden sözlere kanacak kimse bulamaz. Onun esas derdi PKK’nın silah bırakması falan değil, TSK’nın içeride ve komşu devletlerin içinde PKK’ya göz açtırmamasını engellemek, korona virüsünün bahanesinin ardına sığınarak, devletin PKK/HDP’ye yönelik hamlelerini önlemek.

Oya Baydar’ın aşağıda sarf ettiği sözleri ibret vericidir. Konuyu nereden alıyor ve nereye götürüyor görelim: “Böyle bir yazı yazmayı, üç hafta önce Kolumbiya’daki Ulusal Kurtuluş Ordusu’nun (ELN) ülke halkını perişan eden Covid-19 salgını nedeniyle tek taraflı ateşkes ilan etmesi üzerine düşünmüşüm. Aynı günlerde, Afrika’nın IŞİD’i denilen Boko Haram silahlı örgütü Çad ordusuna ait silahlı birliklere saldırıp 98 askeri öldürdü, hemen ardından Nijerya’da bir kız okuluna saldırıp 110 genç kızı kaçırdı. Kulp’taki olayın ardından, "ELN mi olmak istiyorsunuz Boko Haram mı?" diye geçirdim içimden. Altını çizerek tekrarlamak istiyorum. Bu olay Güneydoğu’da operasyonların sürmesi, bölgede HDP’li belediyelerin son kalanlarının da tasfiye edilmesi için kotarılmış bir provokasyon bile olsa, provokasyonları önlemek ancak silah bırakmakla ve bunu Türkiye ve dünya kamuoyuna güçlü şekilde açıklamakla olur. Bu bir yenilgi ve zaaf değil tam da cesaret ve güç ispatıdır.”

SUÇLU TÜRK DEVLETİ

Kürtçü yazarlar ile destekçileri ne yapıp edip sözü Türk devletine getiriyorlar. PKK yolmu kesti sorumlusu Türk devleti! Bölücüler mi çatışmada öldü sorumlusu Türk devleti! HDP belediyeleri tüm güçleriyle PKK’ya yardımmı etti sorumlusu Türk devleti! Kısacası “PKK terörüne evet TSK’nın bastırmasına hayır” propagandası Oya Baydarlar tarafından ara verilmeden sürüyor. Zaten Oya Baydar bu konudaki görüşlerini saklamadan dillendiriyor. İşte ispatı: “Devletin, barışçı bir çözüm için çoktan atılması gereken adımları atmaya niyeti olmadığı; büyük, güçlü ve saygın devlet olmanın ölçüsünün "etkisiz hale getirilenler"in sayısı, yabancı bir ülkenin topraklarında kaç kilometre ilerlendiği, hangi bölgelerin Türk nüfuzuna geçtiği değil insanı korumak, barışı sağlamak olduğu gerçeğinin kavranmadığı görülüyor.

Marifetmiş gibi, öldürülen insan sayısı, bombalanan toprak, işgal edilen bölge büyüklüğüyle övünmek bana utanç verici geliyor.” Oya Baydar Türk devletinin PKK terörüne göz açtırmamasını ve kayyumlarla HDP’nin gücünü kırmasını hazmedemediği için yapılanları: “Kürt siyasî hareketini (PKK. Mİ), HDP’yi yok etmekten ibaret.” Sözleriyle değerlendiriyor.

PKK/HDP’Yİ SAVUNMAK CİNAYETTİR

Türk aydını Amerikan emperyalizmini, İsrail siyonizmini savunmaz. ABD’nin işbirlikçisi ve Amerikan askerleri yerine silaha sarılan PKK’yı da savunmaz.

Oya Baydar’ın şu yukarıda açıkladığı görüşleri savunan zevat hiç mi vicdan azabı çekmiyor ve Kulp’ta yaşananlardan dolayı acı duymuyor! Kulp’ta silahsız, yoksul, Kürdüm diyen emekçiler katlediliyor ama aydınım diyenlerin kılı kıpırdamıyor! Bu nasıl bir insanlık, bu nasıl bir döneklik ki teröre açık tavır alamıyor ya da ismini zikretmekten imtina ediyor?