Çözüm üreten bina

 “Talat Paşa Komitesi bu binada kuruldu. 'Ermeni Soykırımı' yalanı burada çürütüldü. 30 ciltlik Atatürk’ün Bütün Eserleri (ATABE) çalışması burada tamamlandı. Ergenekon operasyonları buraya yapıldı. Silivri duvarları burada yıkıldı. Bu bina rota çizer. Onun için burayı alacağız.”

Görev Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi ve Kaynak Yayınları Genel Müdürü Mehmet Sabuncu, İstiklal Caddesi Deva Çıkmazında bulunan Aydınlık binasının alımından günümüze kadarki öyküsünü Aydınlık’a anlattı. Vatanseverlere çağrıda bulunan Sabuncu, “Gelin bu mutluluğa, bu mücadeleye katkılarınızla ortak olun. Bu en büyük eylemdir.” dedi. Aydınlık binasında tarihi işlere imza atıldığını da belirten Sabuncu, “Bu binada birçok şeyi başardık. Tarih yazdık. Daha büyük işler yapmak için bu karargâh yurtseverlerin olmalı.” ifadesini kullandı.

BİNANIN ALIM ÖYKÜSÜ

Mehmet Sabuncu, sohbetimize binanın alınış öyküsüyle başladı:

“1995 yılı son baharında Partiye yer arıyorduk. O zamankiyerimiz Beyoğlu İlk Yardım Hastanesi karışında bir sokaktaydı. Yayınlarımızı da bir arada toplamak için daha geniş ve kullanışlı bir bina bulmak için araştırma yapmaya başladık. Vakıf avukatı olan bir dostumuzun elinde bir daire olduğunu öğrendik. Hiç unutmam, Turhan Özlü, İlhan Kırıt ve ben gittik.Bu daireye talip olduğumuzu söyledik. Avukat arkadaş gülerek ‘önce gidin bir görün’ dedi. Gittik ve gördük. İki kat tekstil atölyesi idi. Bir katta da Sosyalist İşçi isimli bir dergi vardı. Üçüncü kattan gökyüzünü görmek mümkündü. Bina harabe içindeydi. Güvercinler yuva yapmıştı. Her tarafa baktıksan sonra Turhan Ağabey ile birbirimizin yüzüne baktık. Turhan Ağabey kararlı bir şekilde ‘tutacağız’ dedi. Karar verildi ve tuttuk.

“Hemen bir ekip oluşturuldu. İşin başında Turhan Özlü vardı. İnşaat işinin başında da rahmetli Halil Alkan vardı. O da bir ekip oluşturdu. Kollar sıvandı ve çalışmaya başlandı. Akşam mesaiden sonra işi biten her meslekten arkadaş buraya gelir amelelik yapmaya başlardı. İstiklal Caddesine kamyon gece giriyordu. Buradan çıkan moloz ve döküntüler sabaha kadar hummalı bir çalışmayla atılır ve alınan malzeme de indirilirdi. Günlerce bu şekilde sürdü çalışmalar.

“İlk iş İşçi Partisi buraya geldi. 1996 yılında da haftalık Aydınlık dergisi geldi. Bir süre sonra tekstilci arkadaşlar buradan ayrılmaya başladı. Altın Makas tekstil atölyesi vardı,onlarla konuştuk, taşınma paralarını da verdik; ayrıldılar. Hatta ilk giden Sosyalist İşçi dergisi oldu. En son alt kattaki tekstil atölyesi gitti. Onlar da ‘biz gideceğiz’ dediler ve gittiler. Beyaz Saray Gazinosu sahibi de en alt katı evi gibi kullanıyordu. Onunla da konuştuk ve o da buradan ayrıldı.Böylece bina adım adım bizim oldu.”

HALİL ALKANLAR GELENEĞİ

29 Ocak 1978 tarihinde kurulan Türkiye İşçi Köylü Partisi üyesi olan Mehmet Sabuncu, 20 Mart 1978 tarihinde ilk kez günlük olarak yayımlanan Aydınlık’ın da kuruluşuna katıldı. Kıdemli Aydınlıkçılardan olan Sabuncu, 2011yılında üçüncü kez günlük olarak yayımlanan Aydınlık’ın imtiyaz sahipliği ve Genel Müdürlüğünü yaptı. Ayrıca 2014 yılında Aydınlık’ın Genel Yayın Yönetmenliğini de yaptı. Sabuncu’ya binada çalışanları ve burada başarılan işleri sorduk:

“Yaptığımız yatırımlar karşılığında Vakıflar İdaresinden küçük bir hisse aldık. Böylece mülkiyetine de ortak olmuş olduk. Şimdide bu binayı alacağız. Buranın her santimetre karesinde karşılıksız emek ve alınteri var. Burada çalışan arkadaşlarımızın çoğunu kaybettik. Halil Alkan’ın emekleri unutulmaz. Bütün tuğla ve sıvalara onun eli değmiştir. Ondan biraz bahsetmeden geçemeyiz. Halil Alkan sıva ustasıdır. İnşaatlarda çalışıyor. Artvinli. İlkokul mezunu. Sol eğilime ilgi duyduğu zamanlarda akşamları durmadan kitap okur. Oturduğu yerde bir süre sonra yorgunluktan uyur. Bunun da tedbirini almıştır. Duvara bir çivi çakıyor. Bir ucunu da saçına bağlıyor. Uyuduğunda saçını çekiyor ve uyandırıyor. İşçi Partisi’nde yöneticiydi. Azimliydi. Kendisini böyle geliştirdi. İşçifilozoftu. Buradan böyle insanlar geçti. Ayrıca Özay Gökçe, Mahmut Şen, Hüseyin Mert, Nizamettin Şen, KubilayDeligöz, güvenlikçimizMuharrem (Çavuş) Ağabey, Fahir Özel,Teoman Alili ve daha nicelerinin emeği unutulmaz. Emeği geçenlerin sayısı binleri geçmiştir.

“Bu karargâha güç verecekler, bunlarla gurur duyacaklar. Tarih, bu binayı ve emekleri yazacaktır. Halil Alkan ve arkadaşlarının sesleri bu binada çınlıyor. Onlar unutulmaz…

“Bulunduğumuz semt çok tarihi bir yer. Bu karargâh tarihi işlere imza attı. Karda kışta Rauf Denktaş nöbeti burada yapıldı. Meşrutiyet Caddesinin yanındaki alanda çadır kuruldu.Çadırın moral hocası da Teoman Alili idi. Alili her gün gelir, soba yakar, arkadaşlara moral verirdi. USMER Başkanı rahmetli General Servet Cömert başkanlığında burada Anayasa taslağı yapıldı. Yine bu binada Talat Paşa Komitesi kuruldu. Ermeni soykırım yalanı paramparça edildi. 30 ciltlik Atatürk’ün Bütün Eserleri (ATABE) çalışması burada tamamlandı. Ergenekon operasyonları burada yapıldı. Silivri duvarları burada yıkıldı. 2011 yılında Aydınlık’ı tekrar günlük olarak bu binada çıkardık. Bu bina ne kadar önemli olduğunu gösterdi.

“Son zamanlarda akıllı bina söylemi çıktı. Bence en akıllı bina burasıdır.Buranın hem aklı, hem de fikri var. Onun için burayı alacağız. Bu bina önceden her şeyi haber verir. Rota çizer. Yazdıklarıyla söyledikleriyle 6-7 ay önceden söyler, uyarır. Dikkat çeker. Onun için bu karargâhı sahiplenmek zorundayız.”

TARİH YAZAN BİNA

Vatanseverlere de seslenen Sabuncu, “Burası vatan savaşının bir karargâhıdır. Burası tarih yazmıştır. Tarih bu binayı yazacaktır. Çok önemli görevler üstlenmiştir. 27 yıldır buradayız. Deva Çıkmazını kimse bilmezdi; bizim sayemizde bildiler. Bunu da vatan mücadelesiyle yaptık. Binanın önemini anlatmakla bitmez. Yaşadığımız bir sürü şeyler var. Çok önemli insanlar gelmiş geçmiştir. Bu bina karargâh durumundadır. Satın alıp vatanın hizmetine sokmak istiyoruz. Vatanseverlerden destek bekliyoruz. Daha rahat çalışmak ve buranın kalıcı olması için bu binaya sahip olmak gerekir. O zaman daha rahat çalışır ve yatırım yaparız.

“Yurtdışındaki arkadaşlara da çağrıda bulunmak istiyorum. Şimdi burada olabilirler. Onların katkısı daha büyük olmalı. Onlar bir verecek, verdikleri burada 10-15 olacak. Türkiye’de bir eylemin içinde olmak istiyorsanız bu eylemin içinde olun. Bu eyleme destek verin. Bu en büyük devrimci eylemdir. Türkiye zorlu bir döneme giriyor. Askerlikte kuraldır: Topçu birliği piyadenin önünü açar. Ulusal Kanal ve Aydınlık da burada topçu birliğidir ve Türk milletinin önünü açıyor. Bunun yolu güçlü karargâhlardan geçer. Vatan savaşında bu karargâhı güçlendirmek için desteklerini eksik etmesinler” dedi.

İMECEYLE BAŞARDIK

Aydınlıkçıların işlerini imece usulüyle yaptıklarını hatırlatan Sabuncu son olarak şunları söyledi: “Bizde emek yoğun işle her şey yapılır. Bizim buraya yaptığımız harcama milyonlarla yapılmaz. Bizim harcadığımız para cüzidir. Herkes taşın altına giriyor çünkü. Her meslekten insan gönüllü gelir ve yardım eder. Kullandığımız malzemenin çoğu da bağış ya da ikinci el olarak hediye edilenlerdir.

“Bir örnek vereyim: 2011 yılında karar aldık, Aydınlık’ı günlük çıkaracağız. Servet Cömert Paşa fizibilitesini yaptınız mı, çıkarabilir misiniz diye sordu. Biz başlayacağız ve istim arkadan gelir komutanım dedim… Gazeteyi 3 ayda çıkardığımızda inanamadı. İlk sayı çıktığı gün özel olarak odama geldi ve ‘gerçekten tebrik ederim’ dedi. Bizde böyledir. Paramız olmadığı için bir işten geri durmayız. Bulur buluşturur yaparız. Aynı ruh daha esaslı olarak devam ediyor.”

Sonraki Haber