Çukurovalı çiftçiye uyarı yazısı: Su yok, güzlük ekmeyin
12 ay üretim yapılan Çukurova’da su kalmadı. Sulama Birliği’nden çiftçilere yazı gönderildi, barajda su seviyesinin düştüğü belirtildi. Yazıda üreticilere, çok yıllık bitkiler dışında güzlük ekim yapılacak ürünler için su ihtiyacının karşılanamayacağı bilgisi verildi .
Çukurovalı çiftçilere, sulama birliğinden resmi yazı gönderilerek, güzlük ürünlere su verilemeyeceği uyarısı yapıldı. Yazı, Seyhan Sol Sahil Sulama Birliği Başkanı Yunus Karaömerlioğlu ve Birlik Müdürü Oktay Duraktekin’in imzasıyla 102 köy muhtarlığına gönderildi. Yazıda, suyun ancak meyve bahçelerine yeteceği, güzlük soğan, patates, sarımsak ve sebze ekimine su verilemeyeceği belirtildi.
Birliğin 24 Temmuz 2024 tarihli yazısında şöyle denildi:
“12.07.2024 tarihi itibariyle Seyhan Barajında 357.31 hm3 (hm3, hektometre küp demek. 1 hektometre küp 1 milyon metreküpe eşit) sulamada kullanılabilir su bulunmakta olup bu miktarın ancak çok yıllık bitkilerin (Narenciye, her çeşit meyve bahçesi, her çeşit fidan vb.) su ihtiyaçlarını karşılayabileceğinden, güzlük ekim (soğan-sarımsak. Patates, her çeşit sebze vb.) yapılması halinde çok yıllık bitkilere su verilmemesi riski oluşacağından, kendi imkânı ile sulama yapabilecek çiftçiler haricinde (dere yatağı ve drenaj kanalından sulama yapanlar hariç) güzlük ekim için su verilmesi mevcut su bütçesi ile mümkün görülmemektedir.
Bu kapsamda güzlük ürün ekilmesi durumunda mevcut su bütçesi ile su verilemeyeceği konusunun mahalle halkına duyurulması hususunda; bilgilerinizi ve gereğini arz/rica ederim.”
'OVANIN KADERİYLE OYNAMAYIN'
Adana Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Mehmet Akın Doğan, birliğin köy muhtarlarına gönderdiği evraka göre sadece dikili ağaçlara su verileceğinin belirtildiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
“Güzlük ürünü ise eğer suyunuz varsa ekin diyorlar. Irmak kenarındaysanız, ekin diyorlar. Bize güvenerek ekim yapmayın, su olursa vereceğiz, su olmazsa veremeyiz, diyorlar. Şu anda su yok. Dikili ağaçlara da ne kadar yeter bunu da bilmiyoruz.”
SUYUN 3’TE 2'SİNİ KULLANAMIYORUZ
Doğan, bölgede 12 ay boyunca ekim dikim yapıldığını belirtti, “Ovanın kaderiyle kimse oynamasın.” dedi. Doğan, kod farkından dolayı Çatalan Barajı’ndaki suyun 3’te ikisinin hiç kullanılmadan durduğunu ifade etti. Mehmet Akın Doğan, sorunu ve çözümü şöyle anlattı:
“Adana’nın kuzeyinde Seyhan Barajı, onun bir üstünde Çatalan Barajı, bir üstünde de Yedigöze Barajı var. Bunlar Göksun’dan, Sivas’tan, Toroslar’dan besleniyor.
“Şu an bölgemize gelen su 4-5 bin metreküp. Baraja gelen su seviyesi düştüğü için su kullanamıyoruz. Çatalan Barajı’ndan Adana’ya içme suyu sağlanıyor. 115 metre kottan içme suyu alındığı için oradaki kot 115.040’a inmiş. 40 cm’nin üstündeki suyu kullanıyoruz. O su 40 cm daha aşağı indiğinde Adana’ya içime suyu alamayacağımız için Yedigöze’den tedbirli olarak oraya su aktarılmakta. İçme suyunda her hangi bir sıkıntı olmadığı sürece fazla su sahaya verildiği için şu an çiftçimiz zor durumda. Çatalan Barajı’ndaki 2 milyar 100 milyon metreküp suyun biz üçte ikisini hiç kullanamıyoruz. 115 metre kota indiğinde 1 milyar 400 milyon metreküp suyumuz barajda boşuna duruyor. Bu kot seviyesinin 110 ve 100 metreye inmesi haline sorun kalmayacak. Büyükşehir Belediyesiyle Devlet Su İşleri’nin oradaki büyük su pompasını aşağı indirmesi gerekiyor.”
GÜNDE 20 MİLYON METRE KÜP
Adana’nın ayda 16 milyon metreküp içme suyu kullandığını bir günde ise 20 milyon metreküp suyun tarımsal sulamada kullanıldığını belirten Doğan, “Tarımsal sulama biterse ova biter. Ovanın kaderiyle kimse oynamamalı. 365 gün ekim ve dikimin yapıldığı bir bölge burası. Adana yüzde 38’i tarım yapılan bir yer. Yüzde 38’in de yüzde 75’i sulanabilir alan. 14 milyon kilometrekare alanımız var. Bunun 5,5 milyonu ekilebilir alan. Bu alanın da yüzde 75’i sulanabilir alan. Tatlı su kaynağımızın yüzde 77’sini tarımda kullanıyoruz. Acilen vahşi sulama alışkanlıklarından vazgeçilerek yerini kapalı basınçlı sulama sitemine bırakması gerekiyor.” diye konuştu.
HÜKÜMET YANLIŞ YAPIYOR
Mehmet Akın Doğan, açıklanması beklenen mısır taban fiyatının 10 liranın altında olmamasını istedi. Doğan, ekim alanlarının yüzde 25 düştüğünü belirterek, “Geçen yıl Adana bölgesinde 865 bin dönüm alanda ekim oldu. Bu sene yüzde 25 ekim alanı düştü, 649 bin dönüm ekili. Birimde yüzde 20-30 arasında kayıp var bu sene, haziran ayındaki sıcaklar nedeniyle. Bitki tam büyüklüğe erişemedi. Fiyatın 10 liranın altında verilmesi zarar ettirir. Aslında hükümet yanlış yapıyor. Hasat başlamadan açıklamalı. Buğdayda da aynısı oldu, mısırda da aynısı oldu. Ayçiçeğiyle ilgili ithalat kararı çıktı resmi gazetede. Yanlış bunlar.” diye konuştu.
EN AZ 11 TL OLMALI
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı da Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) verilerine göre ülkemizde 2023 üretim sezonunda 9,1 milyon dekar alanda yaklaşık olarak 9 milyon ton mısır üretildiğini, 2024 yılında ise üretimin yüzde 5 azalarak yaklaşık 8,5 milyon ton olacağının öngörüldüğünü belirtti.
Artan mısır tarım alanlarına rağmen fiyat dengelemesi adına ithal edilen mısırın Türk çiftçisine darbe vurduğuna dikkat çeken Tayakısı, “Yanlış tarım politikaları ile para kazanamayan Türk çiftçisi tarım alanlarından, dolayısıyla tarımdan vazgeçiriliyor. Bu da üreten bir Türkiye yerine, tüketen bir Türkiye konumuna gelmemize neden oluyor.” diye konuştu.
Tayakısı, şöyle devam etti:
“Sürdürülebilir bir tarım ve kendine yetebilen ülke konumuna gelmek için ithalatın önüne geçilip üretimin desteklenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda mısır üreticisinin 1 kg mısır üretimi sonucunda eline geçmesi gereken fiyat; gübre, mazot ve ürün desteklemeleri hariç net 11 TL/kg olmalıdır.”