Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum: 15 Temmuz NATO operasyonudur

Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Uçum, hükümet olmak isteyen bir muhalefetin devleti, askeri, polisi hedef almayacağını söyledi. Muhalefetin bunu yapma sebebini şöyle açıkladı: Haydut devlet diyerek ülkeyi müdahaleye açmak. Uçum 15 Temmuz'un arkasında NATO olduğunu da belirtti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bizzat kendisinin başkanı olduğu 9 politika kurulundan biri de Hukuk Politikaları Kurulu... Bu kurulun Başkanvekili Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, 2023 yılında Türkiye’nin seçimlerini değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, 19 Kasım Cumartesi günü İzmir’deydi. Çevre il ve ilçelerden de bazı konukların bulunduğu toplantıda Cumhuriyetin 100. yılında Türkiye’nin Seçimleri konuşuldu. Uçum, yakın tarihi değerlendirirken, çarpıcı saptamalarda bulundu. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundaki “bağımsızlık” hedefinin yüz yıl sonra yeniden ve çok daha güçlü bir şekilde gündemde olduğunu kaydetti, 18 Haziran 2023 seçimlerinin sadece Cumhurbaşkanı ve Meclis seçiminden ibaret olmadığını, seçimlerin sonuçlarına göre Türkiye'nin çeşitli alanlarda makro devlet politikalarındaki tercihlerinin de netleşeceği seçimler olacağını söyledi.

Yakın tarih değerlendirmesinde 15 Temmuz darbe girişimini “FETÖ'nün kullanıldığı bir NATO operasyonu” olarak niteleyen Mehmet Uçum, Türkiye’nin NATO’dan çıkma hedefinin gündemde olmadığını, ancak NATO içindeki rolünün değiştiğini savundu. Türkiye’nin NATO içindeki konumunu “Önceden Batı’nın dediklerini yapıyordu, bugün ülke çıkarları için mücadele ediyor.” olarak değerlendirdi. Konuşmasında, muhalefetin stratejisinin değiştiğini kaydeden Uçum, muhalefetin son 2-3 aylık süreçteki ataklarını gerekçe göstererek şu akışı hatırlattı:

MUHALEFETİN 1 YILLIK SİCİLİ

“2021 yılı Ekim-Kasım ayında döviz manipülasyonu üzerinden dalgalanma olduğu günlerde, Batı ülkelerinin Türkiye misyonları, kendi ülkelerine bilgi notu geçerken '2023 seçimlerinde Erdoğan’ın kaybetme ihtimali var, muhalefetin iktidarı kazanma ihtimali yüksek, hesapları bunun üstüne yapabilirsiniz' dediler. 2021 Aralık ayında dünyanın ezberini bozan ekonomik programla döviz manipülasyonunun önü alındıktan sonra bu misyonlar, yeni bilgi notları geçtiler: ‘Erdoğan’ın kaybetme ihtimali ortadan kalktı. 2023 seçimlerinde Erdoğan’ın kazanma ihtimali üzerinden değerlendirme yapın. Burada muhalefet için asıl hedef Mecliste çoğunluğun muhalefete geçmesidir,’ dediler. Aradan 5-6 ay geçtikten sonra, yeni bilgi notları geçildi: ‘2023 seçimlerinde Mecliste muhalefetin çoğunluğu kazanma ihtimali kalmadı. 2023 seçimlerinde hem Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanacak hem de Mecliste Cumhur İttifakı çoğunluğu alacak,’ denildi.

ALÇAKÇA YALAN

“Bu öngörüler üzerine Türkiye karşıtı çeşitli dış çevreler muhalefete temelden bir strateji değişikliği empoze etmeye başladı. Önce ‘devlet kimyasal silah kullanıyor‘ gibi alçakça bir yalan üzerinden kamuoyuna çıkış yapıldı. Bu ülkenin kimi yurttaşları (!) kendi devletlerini kimyasal silah kullanmakla itham ettiler. Sonra bu iddianın asılsız olduğu ortaya çıktı. Ama bütün dünya kamuoyu manipüle edildi. Yetmedi! Bu ülkenin muhalefet lideri, ABD’ye gitti, Türkiye Cumhuriyeti’ne 'narko devlet' dedi. Yetmedi, uyuşturucu parasıyla cari açığın kapatıldığı iddiaları ortaya atıldı. Yalan dolanla Devletin, kara para üzerinden işlem yaptığı şeklinde bir izlenim oluşturulmaya çalışıldı. Şu sorunun cevabını vermek zorundalar: Bu ülkede cumhurbaşkanı olmak isteyen, devleti yönetmeye talip olan muhalefet askeri, orduyu, bürokrasiyi, yargıyı neden karşısına alır? Yönetmeye talip olduğu devletin narko devlet olduğu yalanını neden söyler? Kartellerin egemen olduğu uyuşturucu merkezi olan kimi Latin Amerika ülkelerinde bile, muhalifler, kendi devletlerinin narko devlet olduğu iddiasına karşı dururlar. Çünkü yarın seçildiklerinde o gölge altında kalmak istemezler. Demek ki bizim muhalefetin başka bir niyeti var, başka bir strateji var!”

'HÜKÜMET OLMA İDDİASINDAN VAZGEÇTİLER'

Mehmet Uçum, muhalefetin değişen stratejisini sert bir tanımlamayla şöyle değerlendirdi: “Polisi, orduyu, bürokrasiyi, yargıyı karşınıza alıyorsunuz. Devlete narko devlet diyorsunuz. Kara para üzerinden işlem yapıyor, diyorsunuz. Ve 6 ay sonra bu ülkeye Cumhurbaşkanı olmak istiyorsunuz. Düşmanlık yaptığınız Milli Devletimizi ortadan kaldırıp başka bir devlet, uydu bir devlet mi kurmak istiyorsunuz? Niyetiniz kötü, hesabınız bozuktur. Demek ki bunlar son 2-3 aylık dönemde artık hükümet olma, Mecliste çoğunluk sağlama iddiasından vazgeçtiler. Dışarıdan yeni bir strateji dayatıldı muhalefete, o da devleti gayrimeşru gösterme üzerine kuruldu.

MÜDAHALEYE AÇMA ÇABASI

“Türkiye Cumhuriyeti devletini önce hukuk dışı bir pozisyona, sonra gayrimeşru bir pozisyona sokalım, sonra haydut devlet diyelim. Sonuçta müdahale edilebilecek ortamlar oluşturalım. Yani bu strateji Türkiye’de muhalefeti demokratik muhalefet olmaktan çıkartıp başka bir alana kaydırıyor. Muhalefette bir paradigma kayması yaşanıyor. Bizim muhalefetimiz normalde de karşıtlık siyaseti, negatif siyaset yapıyor. Ancak yeni stratejide muhalefet demokrasi içi bir muhalefet olmaktan çıkıp, devlet karşıtı hatta devlet düşmanı pozisyonuna geçiyor. Devlet karşıtlığı üzerinden bir muhalefet ülke ve millet karşıtlığıdır. Ülkenin siyasal sistemine, demokrasiye karşıtlıktır.

'TÜRKİYE, 6 YIL ÖNCEKİ TÜRKİYE DEĞİL'

“Görüldüğü gibi 2023 seçimleri Türkiye’de giderek milli devleti koruma seçimlerine dönüşüyor. Küresel emperyalizmin operasyonları için önce ideolojik zeminler geliştirilir sonra meşruiyet tartışması açılır ve müdahale ortamları oluşturulur. Küresel emperyalizm bu şekilde bir çok ülkeye zarar verdi. Ancak bu hesaplar Türkiye için tutmayacak, buna yeltenenler hüsrana uğrayacak. Türkiye, 6 yıl önceki Türkiye değil. Son 6 yılda Türkiye Cumhuriyeti Devleti herkesin ezberini bozan bir şekilde değişti. Devlet hiçbir alçak saldırıya, kara propagandaya pabuç bırakmaz. Muhalefet kullanılarak Milli Devlete karşı yapılacak operasyonlara asla izin verilmez. Yüz yıl önce bu ülkeyi mandacılara teslim etmedik, 2023’te de teslim etmeyeceğiz.”

Sonraki Haber