Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum'dan Merih Demiral paylaşımı: Ne ilk ne son olacak

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla UEFA'nın futbolcumuz Merih Demiral hakkında verdiği cezaya tepki gösterdi. Uçum, meselede asıl dikkat çekici olanın ise içimizdeki mankurtlaştırılan kişilerin tepkisi olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum'dan Merih Demiral paylaşımı: Ne ilk ne son olacak

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımla UEFA'nın Merih Demiral hakkında verdiği 2 maç men cezasına dair tepkisini dile getirdi. Uçum UEFA'nın aldığı bu tip kararın ne ilk olduğunu ne de son olacağını ifade etti.

Uçum paylaşımında yapılan sembol nedeniyle Demiral'a böyle bir ceza verilmesinin ahlakın çok ağır bir şekilde ihlal edilmesi olduğunu vurguladı.

'İÇİMİZDEKİ SÖMÜRGE AYDINLARI...'

Bunlara ek olarak Uçum, asıl dikkat çekici olanın "içimizdeki 'sömürge aydınlarının', her türlü temsil alanında yer alan zihnini batıcılığa ve emperyalizmin ideolojik kodlarına teslim etmiş yavan ve sefil aktörlerin, batıcı asimilasyonun mankurtlaştırdığı sanatçıların, yazarların, medyacıların, siyasilerin kısaca tüm batıcıların bir kez daha Merih Demiral üzerinden kendi ülkelerine karşı aşağılık bir tavır içerisine girmesi" olduğunu belirtti.

İŞTE O PAYLAŞIM

Merih Demiral’a verilen haksızlığı çok açık olan 2 maç ceza UEFA’ya egemen zihniyetin Türkiye karşıtı kararlarının ne ilkidir, ne de sonuncusu olacak.

UEFA’nın bütün Avrupa’ya yayılmış futbolu zehirleyen ırkçı eylemler için nasıl etkisiz ve hatta toleranslı olduğu ibretliktir. Son olarak Bellingham’ın ahlaka aykırı hareketine 1 maç ceza verilip onun da ertelendiği ortadadır.

Böyle bir ortamda, mitolojik, tarihsel ve kültürel bir değeri olan efsanevi bir sembol sebebiyle Merih Demiral’a “genel nezaket kurallarına aykırılık gerekçesiyle” 2 maç ceza verilmesi tam bir alçaklıktır. Böyle bir gerekçe ve ceza; futbol hukukunun, futbolun etik değerlerinin ve genel olarak da ahlakın çok ağır ihlalidir.

Görünen o ki UEFA’daki bazı güç odaklarının Türkiye düşmanı sistematik hareketleri devam edecek. Buna karşı Türkiye’nin mücadelesini kararlılıkla ve UEFA içindeki futbol hukukundan yana çevrelerle birlikte kesintisiz sürdürmesi önemli. Türkiye bu mücadeleden de başarıyla çıkacak bir güce sahiptir.

'YURTSEVERLİĞE UZAK OLDUKLARI KESİNDİR'

Ama asıl dikkat çekici olan; içimizdeki “sömürge aydınlarının”, her türlü temsil alanında yer alan zihnini batıcılığa ve emperyalizmin ideolojik kodlarına teslim etmiş yavan ve sefil aktörlerin, batıcı asimilasyonun mankurtlaştırdığı sanatçıların, yazarların, medyacıların, siyasilerin kısaca tüm batıcıların bir kez daha Merih Demiral üzerinden kendi ülkelerine karşı aşağılık bir tavır içerisine girmesidir.

Onlara bir kez daha soralım: En ufak bir vicdani rahatsızlık veya utanç duyuyor musunuz yahut şu olayda yaşananlara bakıp kendi tutumunuzla ilgili hiç tereddüt ediyor musunuz?

Yurtsever olmanın batı hayranlığıyla, batıcılıkla olamayacağını hiç fark etmiyor musunuz?

Yurtseverliğin en önemli esaslarından birinin de Türkiye’nin tarihine, kültürüne, yapıcı geleneğine, tüm değerlerine sahip çıkmak olduğunu görmüyor musunuz?

Bugün Merih Demiral’a tereddütsüz, amasız, fakatsız sahip çıkmak yurtseverliğin/vatanseverliğin bir gereğidir. Bunu anlamayanların, görmeyenlerin yahut kasten göz ardı edenlerin, her şey olabilirler ama yurtseverliğe uzak oldukları kesindir.