Erdoğan, AK Parti grup toplantısında konuştu: Cumhur İttifakı'na hadsizliği kabul etmeyiz!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, siyasette yumuşama görüşmeleri ve ardından başlayan tartışmalara değindi. Cumhur İttifakı'nı hedef alan söylemlere tepki gösteren Erdoğan, 'Oynanan oyunun gayet farkındayız.' dedi. CHP'nin 'suç ortağı' sözüne karşılık DEM Parti ile yaptıkları ittifakı hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısında gündemdeki konulara dair açıklamalarda bulundu.
'HAZIM PROBLEMİ'
CHP ile görüşmelerin ardından Cumhur İttifakı'nı hedef alanlara söylemlere sert tepki gösterdi. Kendilerinin yapıcı davrandığını, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in ise nezaket üslubunu aştığını söyleyen Erdoğan "Karşımızdakilerin ciddi bir 'hazım problemi' yaşadıkları anlaşılıyor." ifadelerini kullandı.
'SUÇ ORTAKLIĞI ARAYANLAR...'
"Diyaloğa şans tanıma arzumuz; partimize, hükümetimize ve Cumhur İttifakına yönelik hadsizlikleri kabulleneceğiz manasına gelmez." diyen Erdoğan, CHP'nin yerel seçimlerde 'kent ittifakı' adı altında yaptığı ittifakı hatırlatarak şunları söyledi: "Şimdi çıkmışlar, sabah-akşam sürekli 'suç ortaklığından' bahsediyorlar. Bunlara sadece şunu söylemek isterim…
"Suç ortağı arayanlar, kendilerini fazla yormasın, nereden geldiğini ve halen nereye gittiğini tam olarak açıklayamadıkları para kulelerine baksınlar.
"Suç ortağı arayanlar, bize laf söylemeden, bize çamur atmadan evvel, sözde 'kent uzlaşısında' kimlerle yol yürüdüklerini sorgulasınlar."
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
İSRAİL’İN SALDIRILARI
“İsrail, daha önceki bayramlarda olduğu gibi bu bayramda da kan dökmeye, çocukların ve sivillerin üzerine bomba yağdırmaya devam etti. İsrail’in insanlık dışı saldırıları sebebiyle çadırlarda ve enkaza dönmüş binalarda hayata tutunma mücadelesi veren yüzlerce Filistinli kardeşimiz şehit oldu.
“Buradan bir kez daha İsrail barbarlığının kurbanı olan 38 bini aşkın Filistinli şehidimizi rahmetle anıyor, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum. Yiyecek bir lokma ekmek bulamadığı için derisi sırtına yapışan Gazzeli çocukların fotoğrafı, modern dünyanın utanç defterine yazılmıştır.
‘KÜRESEL SİSTEMİN İFLASI, İSLAM ALEMİNİN ACİZLİĞİ’
“Bu fotoğraf, sadece küresel sistemin iflasının değil, aynı zamanda İslam aleminin acizliğinin de bir sembolü olarak acıyla hatırlanacaktır.
“Birileri Türkiye’de farklı, siyasi kariyerlerinin icazet kapısı olarak gördükleri Avrupa’da farklı konuşabilir. Birileri, batılı ağababalarından aferin almak, onlara şirin gözükmek, onların gözüne girmek için Filistin direnişine çamur atma peşinde koşabilir. Ama biz içeride ve dışarıda hakkı konuşacak, hakikati savunacak, masumların yanında, katillerin ise dimdik karşısında duracağız.
‘ŞİMDİ DE GÖZÜNÜ LÜBNAN’A DİKTİ’
“Gazze’yi yakıp yıkan İsrail’in, şimdi de gözünü Lübnan’a diktiği anlaşılıyor. Batılı güçlerin, kameralar önünde farklı konuşsalar da, perde arkasında İsrail’in sırtını sıvazladıklarını, hatta desteklediklerini görüyoruz.
“Lafa gelince özgürlükten, insan hakları ve adaletten dem vuran devletlerin, Netanyahu gibi bir ruh hastasının esiri olmaları, son derece vahimdir, zavallılıktır. Netanyahu’nun, batının da rızasıyla savaşı bölgeye yayma planları, açık söylüyorum, büyük bir felakete yol açacaktır.
‘TÜRKİYE KARDEŞ LÜBNAN’IN YANINDADIR’
“Bu kanlı planlara karşı batıdan önce İslam alemi ve Ortadoğu’daki kardeş ülkelerin tepki göstermeyi gerekir. Fakat İslam dünyasının, üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi hareket ettiğini üzülerek müşahede ediyoruz. Buna fırsat vermememiz lazım. Türkiye, kardeş Lübnan halkının ve devletinin yanındadır. Bölgedeki diğer ülkeleri de Lübnan’la dayanışma içinde olmaya davet ediyorum.
DİYARBAKIR VE MARDİN’DEKİ YANGIN
“Mardinli ve Diyarbakırlı kardeşlerimize bir kez daha ‘geçmiş olsun’ dileklerimizi iletiyoruz.
“Devletimizin ilgili tüm kurumları ilk andan itibaren yangını söndürmek için seferber olmuş, yangına müdahale noktasında gereken neyse yapılmıştır. Yaraların sarılması, oluşan zararın telafi edilmesiyle ilgili gerekli süreçler devam etmektedir.
“Acil Yardım Ödeneğiyle devletimiz maddi destek sağlamaya başlamıştır. Adli ve idari tahkikat neticesinde yangının çıkış nedenleri hiçbir soru işaretine mahal bırakmayacak şekilde ortaya konacaktır. Hal böyleyken, 15 insanımızı kaybettiğimiz bir felaket üzerinde tepinenleri Allah’a ve milletimizin vicdanına havale ediyoruz.
‘SİYASİ FIRSATÇILAR’
“Öyle bir siyasi fırsatçılıkla karşı karşıyayız ki, inanın biz bunları konuşmaya hicap ediyoruz.
“Bir tarafta devletimiz, tüm kurumlarıyla, hava ve kara araçlarıyla yangını söndürmek için adeta canını dişine takarak çalışıyor… Diğer tarafta, bakıyorsunuz, bir avuç KEFEN HIRSIZI, ahlaksızca ‘selden kütük kapma’ yarışına giriyor.
‘DEM PARTİLİ PROVOKATÖRLER’
“Kimse kusura bakmasın, ama bunun adı siyasi NEBBAŞLIKTIR, milletin acısını, sıkıntısını, yürek yangınını istismar etmektir. Mardin’deki taziye evinde DEM Partili provokatörlerin sergilediği kepazelik ise bunların milletin değerlerinden nasıl yoksun olduğunu göstermiştir.
“Mardin Valimizin ve yangında yakınlarını yitiren ev sahiplerinin basiretli ve soğukkanlı tavrı, çok çirkin bir provokasyonun önüne geçmiştir. Bunların aslında kimin vekili olduğu, sadece başımıza gelen felaketlerde değil, aynı zamanda milletçe birleştiğimiz spor müsabakalarında da ortaya çıkıyor.
“85 milyonun kenetlendiği Avrupa Futbol Şampiyonasında, Portekiz maçı sonrasında bu zihniyete mensup kansızların milletin sinir uçlarıyla oynama girişimleri asla masum değildir. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, milletimizin birliğini bozamayacaklar. Ne kadar çirkefleşseler de, toplumsal barışımıza kast edemeyecekler
“AK Parti olarak, Kandil’in ayak takımına, azılı ve kadrolu militanlarına meydanı bırakmadık, Allah’ın izniyle, bundan sonra da bırakmayacağız. Türkiye’nin başarıları karşısında karalar bağlayan müptezellere, yeni hezimetler yaşatmayı sürdüreceğiz.
‘SİYASETTE YUMUŞAMA’
“Bizim siyasette yumuşama, muhataplarımızın ifadesiyle ‘normalleşme’ çabamız, aslında ‘MUHALEFETİ NORMALLEŞTİRME’ çabasıdır.
“Sıkılı yumrukları açacak olan muhalefettir. Hançerleri kınına koyacak olan muhalefettir. Dilini, söylemini, siyaset tarzını düzeltecek olan muhalefettir. Yani yumuşaması gereken, normalleşmesi gereken muhalefettir. Bizim, son bir yılda üst üste yaşanan üç seçim sebebiyle artan siyasi tansiyonu düşürmek için attığımız adımları kimse yanlış anlamasın.
‘CHP İLE SİYASİ İTTİFAK OLMAZ’
“Bakınız, iktidar partisiyle ana muhalefet partisi arasında siyasi ittifak olmaz. Uzlaşma olur, normalleşme olur, yumuşama olur, ama ittifak olmaz.
“Zira iktidar ve ana muhalefet arasındaki ittifak, siyasetin de, demokrasinin de, çok partili sistemin de fıtratına aykırıdır. Biz de zaten bir böyle çaba içinde değiliz.
“Biz, günlük siyasi tartışmaların dışında tutulması gerektiğine inandığımız; ülkemize, milletimize ve devletimizin güvenliğine dair konularda bir ortak bakış açısını, bir ortak duyguyu yakalamaya çalışıyoruz. Sivil ve özgürlükçü anayasa, terörle mücadele ve dış politika gibi milli meselelerde iç cepheyi tahkim etmenin gayretindeyiz.
“Biz durduğumuz yerde duruyoruz; muhalefetten ise bizim durduğumuz yere, yani hoşgörüye, yani birleştirici dile, yani kucaklaştırıcı siyasete, yani devleti ve milleti önceleyen politikalara yaklaşmasını bekliyoruz.
‘CHP GENEL BAŞKANI NEZAKET ÜSLUBUNU AŞIYOR’
“Tüm samimiyetimize ve iyi niyetimize rağmen, muhalefetin çabalarımıza nasıl karşılık verdiğini hepiniz görüyorsunuz, bütün milletimiz görüyor.
“Biz ülkemizin, milletimizin çıkarları için yapıcı davranmaya çalışırken; CHP Genel Başkanı’nın, nezaket üslubunu da aşarak, siyaseti nasıl gerilime sürüklemeye çalıştığını bütün milletimiz yakından izliyor. İadeyi ziyaretimizin üzerinden daha iki gün bile geçmeden yapılan ve daha sonra dozu sürekli artırılan ‘çiğlikleri’ herkes takip ediyor.
“Karşımızdakilerin ciddi bir ‘hazım problemi’ yaşadıkları anlaşılıyor. Bir defa şunu kimse unutmasın… Biz 22 yıldır, kimi zaman yalnız, kimi zaman da samimi dostlarımızla bu yolu yürüyoruz. Bu 22 yıl boyunca CHP’den hoşgörü de görmedik, nezaket de görmedik; Allah’a hamdolsun, bundan dolayı hiçbir şey kaybetmedik. Bugün de siyasi bir kazanç peşinde değiliz.
“İstiyoruz ki, CHP gerilim siyasetini artık bıraksın, normalleşsin, milli iradeyle barışsın ve bundan da milletimiz ve demokrasimiz kazançlı çıksın. Diyaloğa şans tanıma arzumuz; partimize, hükümetimize ve Cumhur İttifakına yönelik hadsizlikleri kabulleneceğiz manasına gelmez.
SUÇ ORTAKLIĞI…
“Edepli olmamız, edepsizliğe göz yumacağımız anlamına asla gelmez. Yumuşak başlıyız, ama kimse unutmasın, boynu çekilecek uysal koyun da değiliz. Şimdi çıkmışlar, sabah-akşam sürekli ‘suç ortaklığından’ bahsediyorlar.
“Bunlara sadece şunu söylemek isterim…
“Suç ortağı arayanlar, kendilerini fazla yormasın, nereden geldiğini ve halen nereye gittiğini tam olarak açıklayamadıkları para kulelerine baksınlar.
“Suç ortağı arayanlar, bize laf söylemeden, bize çamur atmadan evvel, sözde ‘kent uzlaşısında’ kimlerle yol yürüdüklerini sorgulasınlar. Bakınız biz, ülkeye ve millete hiçbir hayrı olmayan bu tür ikili münakaşalara girmemeye özellikle itina gösteriyoruz.
“Muhalefetten de yapıcı davranmalarını, asgari siyasi nezakete uymalarını, eski alışkanlıklarını artık terk ederek normalleşmelerini bekliyoruz. Diyalog süreci, parti içi iktidar kavgasına kurban edilmemelidir. Biz rahatız, muhalefetten gelecek her türlü müspet eleştiriye de açığız.
“Ama eleştiri sınırlarını aşan yakışıksız ifadeleri de sineye çekmeyiz; cevabımızı misliyle vermekten geri durmayız ve durmayacağız.
İKİ FOTOĞRAF KARESİYLE…
“Biz yasakları kaldırırken, iptali için Anayasa Mahkemesine koşanlara… Her devasa projemize karşı çıkmak için absürt bahaneler üretenlere… Türkiye’de parmakla gösterecekleri tek bir dikili taşları dahi olmayanlara… Darbeden sokak olaylarına milli iradeyi hedef alan her türlü girişime çanak tutanlara… Hasılı, son 22 yıldır AK Parti’nin hizmet ve reform siyasetine sürekli takoz koymaya çalışanlara, öyle kolay yoldan prim kazandırmayız. Bunlar iki fotoğraf karesiyle hazıra konulacak başarılar değildir, her birinin gerisinde 22 yıllık emek, mücadele ve dökülmüş alın teri vardır.”
CUMHUR İTTİFAKI VURGUSU
“15 Temmuz darbe girişimine karşı şehitlerimizin fedakarlıkları üzerinde yükselen Cumhur İttifakı, Türkiye’nin bekasının teminatı olmuştur. Son 8 yıldır ülkeye hizmet mücadelesini, aynı hissiyatı taşıdığımız, ülkemiz ve milletimiz adına aynı duyguları paylaştığımız, yol arkadaşımız, İttifak ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi ile omuz omuza yürütüyoruz.
‘OYNANAN OYUNUN FARKINDAYIZ’
“Cumhur İttifakı, her ne kadar farklı siyasi partilerin bir araya gelmesinden teşekkül etmiş olsa bile, Türkiye adına, milletimiz adına, birdir, tek yürektir, tek ruh, tek vücuttur. Cumhur İttifakının herhangi bir üyesine yapılan saldırı, doğrudan doğruya Cumhur İttifakı’nın birliğine, bütünlüğüne, insicamına yapılmıştır.
“Biz bu saldırılara eyvallah demeyiz.
“Bu saldırılara müsamaha göstermeyiz, geçit vermeyiz.
“Oynanan oyunun da gayet farkındayız.
“İtibar suikastleriyle, haysiyet cellatlıklarıyla, affedersiniz bitleri kanlanan FETÖ’nün tetikçi kalemleriyle nereye varılmak istendiğini çok iyi biliyoruz. Gerek Sayın Devlet Bahçeli gerekse şahsım; yapılan saldırıları, fitne çabalarını, o saldırıların arkasındaki aklı, maksadı ve karanlık odakları gayet net biçimde görüyoruz. Şunu açık açık ifade etmek isterim ki; bunların meselesi, Milliyetçi Hareket Partisi’nden ziyade Türkiye’nin güvencesi olan Cumhur İttifakıdır.
“Allah’ın izniyle bu tuzağa düşmeyeceğiz, milletimizi de düşürmeyeceğiz.
‘CUMHUR İTTİFAKI SAPASAĞLAM AYAKTA’
“Şunu herkes görsün, anlasın ve zihnine adeta mıh gibi kazısın: 15 Temmuz gecesi darbecilere karşı meydanlarda kurulan Cumhur İttifakı sapasağlam ayaktadır, birdir, bütündür ve ülkemizin, milletimizin selameti adına, sarsılmadan öyle kalacaktır.
“Etrafı ateş çemberiyle kuşatılmış olan ülkemizi karşılaştığı risklerden koruyan en güçlü kalkan, Cumhur İttifakıdır. Türkiye’yi bekasına yönelik tüm tehditlerden, sahili selamete çıkaracak olan da yine Cumhur İttifakıdır.
‘İTTİFAKA KATILAMAZ AMA…’
“Biz arzu ve temenni ediyoruz ki, ‘İttifaka katılamaz’ ama, ana muhalefet de bu riskleri görsün, bu tehditleri anlasın, Türkiye’nin geleceği adına daha makul, daha yerli ve milli bir zeminde dursun.
“En azından demokrasimizi, ülkemizin bekasını, milli çıkarlarımızı savunma konusunda eski kötü alışkanlıklarından vaz geçsinler.
“Bunu ister yaparlar, isterlerse yapmazlar; elbette kendileri bilir. Ama biz, Cumhur İttifakı olarak, sarsılmadan yolumuza devam ediyoruz, edeceğiz ve Türkiye’nin ve Türk Milletinin umudu olmayı inşallah daha uzun seneler boyunca sürdüreceğiz.
“Müttefikimiz MHP ile, Sayın Devlet Bahçeli ile, hem Türkiye’ye ve milletimize yönelik saldırılara, hem de tek tek partilerimize yönelik saldırılara, sinsi planlara, fitne hareketlerine karşı bir olmaya, diri olmaya, tüm saldırılara birlikte göğüs germeye devam edeceğiz.”
ENFLASYON HEDEFİ
“Hayat pahalılığı ve enflasyon kaynaklı sorunların toplumda, bilhassa sabit ücretle çalışanlarda oluşturduğu yükün farkındayız.
“Bu sorunu, ülkeye ve millete hiçbir faydası olmayan, hatta zararı dokunan popülist politikalarla değil, kalıcı refah artışını sağlayarak çözeceğiz. Önümüzdeki aylardan itibaren enflasyonun ateşinin düştüğünü hep birlikte göreceğiz.
“Ekonomide tüm bu adımları atarken, milletimizin sandıkta verdiği karnenin ışığında partimizdeki yenilenme sürecini hayata geçireceğiz. Siyasette en büyük kriterimiz, milletimizin beklentileri ve verdiği nottur. Ne yapıyorsak, milletin aynasındaki aksimize bakarak yapıyoruz.
“Önceki günkü Merkez Yürütme Kurulu toplantısında bazı illerimizde nöbet değişimine gittik. Kendi takvimimiz ve harekât planımız çerçevesinde başka tasarruflarda da bulunacağız. Sabırla, kararlılıkla ve basiretle yöneteceğimiz süreç neticesinde inşallah milletimizin bizden beklediği değişimi gerçekleştireceğiz.”