Cumhurbaşkanı Erdoğan Azerbaycan Milli Meclisi'ne hitap etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Azerbaycan Milli Meclisi'ne hitap etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Azerbaycan Milli Meclisine hiap etti. Erdoğan konuşmasına "Bahtiyarım çünkü can Azerbaycan'dayım, bahtiyarım çünkü Karabağ'ı azad etmiş kardeş Azerbaycan’ın Milli Meclisi'nde sizlerle beraberim. Bahtiyarım çünkü bağımsızlının 30’uncu yılına ulaşan Azerbaycan’dayım." diyerek başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan Azerbaycan'ın Karabağ zaferinin bağımsız geçen 30 yılın en önemli hadisesi olduğunu dile getirerek, bu zaferle Kafkaslarda kanayan bir yara kapanmış olduğunu, bölgede kalıcı barış ve huzur için büyük bir fırsat doğduğunu dile getirdi. Erdoğan devamında "Kafkaslardaki barış ve huzurdan yalnızca Azerbaycan değil, Ermenistan da dahil olmak üzere tüm bölge ülkeleri hatta tüm dünya kazançlı çıkacaktır." diyerek, "Biz de, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de bölgenin topyekun kalkınması, refahın artması, huzurun kökleşmesi için üzerimize düşenleri yapmaya tüm samimiyetimizle hazırız." ifadelerini kullandı.

30 YILLIK KARABAĞ SÜRECİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz 30 yılda Karabağ’da yaşanan kriz döneminde kimlerin eline neler geçtiğini, kimlerin bu işten kazançlı çıktığını, kimlerin de neler kaybettiğinin gayet iyi bildiğini söyleyerek "Canı yananlar, kanı dökülenler, acı çekenler, maddi ve manevi olarak kaybedenler sadece Karabağ’da yaşayan insanlardır. Kolay değil 30 yıl… 30 yıl benim Azeri kardeşlerim kendi meskenlerinden kaçkın hale geldiler ve oralar işgal halindeydi. 30 yıl sonunda hamdolsun tekrar işgal altında olan bu topraklar sahiplerine kavuştu." ifadelerini kullandı. Erdoğan konuşmasının devamında Karabağ’da 30 yıldır süren ihtilafın çözümsüz kalmasına seyirci olanların, daha doğrusu krizin sürmesi yönünde gayret gösterenler ise hep kazanan tarafta olduklarını belirtti.

Erdoğan'ın ifadeleri şu şekilde:

"Karabağ’da 30 yıldır süren ihtilafın çözümsüz kalmasına seyirci olanlar, daha doğrusu krizin sürmesi yönünde gayret gösterenler ise hep kazanan tarafta olmuşlardır. Kalıcı barışa giden yolun bölgedeki tüm halkların ve devletlerin karşılıklı güven temelinde geliştirecekleri iş birliklerinden geçtiğine inanıyoruz. Büyük bir liderlik göstererek bu zaferi ve barışı Azerbaycan’a kazandıran Azerbaycan ordularının başkomutanı ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’i bir kez daha tebrik ediyorum. Liderlerin yanında Karabağ’da zafere ulaşmak için tek yumruk, tek yürek olan, milli birlik ve beraberlik duygularını en yükseğe taşıyan Azerbaycan halkını tebrik ediyorum."

AZERBAYCAN'IN AYDINLIĞI AYDINLIĞIMIZDIR

Konuşmasında Karabağ’ın azatlığı için kahramanca mücadele eden Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerini tebrik eden Erdoğan, "Şehitlerimizin her birine Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Bu kutlu Vatan Savaşı döneminde Türkiye, hem devlet hem de millet olarak tüm kalbiyle Azerbaycan’ın yanında yer almıştır. Bugün de bütün imkanlarımızla Azerbaycan’ın yanındayız, bütün dünya bilsin ki inşallah yarın da yanında yer alacağız." ifadelerini kullandı.

Erdoğan devamında "Nasıl ki Balkan Harbi sırasında Azerbaycan Milli Marşı’nın yazarı Ahmet Cevat, berberindeki Azerbaycanlı gençlerle Osmanlı Ordusunda savaşmışsa, nasıl ki Çanakkale’de Azerbaycan’dan gelen yiğitlerle Anadolu’nun delikanlıları birlikte mücadele edip, hep birlikte şehadete yürüyüp zafer kazanmışlarsa, nasıl ki Kafkas İslam Orduları’nın aslanları, Nuri Paşa’nın askerleri o gün Azerbaycanlı kardeşlerimizin yardımına koşmuşlarsa, biz de bugün ve gelecekte bir ve beraber olacağız. Azerbaycan’ın aydınlığı aydınlığımız, sevinci sevincimiz, azadlığı azadlığımız, kaderi kaderimiz, kederi kederimizdir." diyerek Türkiye'nin ve Türk Milletinin Azerbaycan ile olan birliğini yineledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının devamı şu şekilde:

Nuri Paşa’nın Kafkaslara geldiği dönemde Ermeniler 12 binden fazla Türkü, Müslüman’ı katletmişlerdir. Kafkaslarda tarihin kara sayfalarına yazılacak bir kıyım yaşanmıştır. Türk milletine olmadık iftiralarla çamur atanlar önce buralara Kafkaslara, Azerbaycan’a bakmalıdır. Hem de yalnız 100 yıl öncesine değil, daha 30 yıl önce Karabağ’da yaşananlara, Hocalı’da yaşananlara bakmalıdır. Sonra vicdanları el verirse bize yönelttikleri ithamları oturur kendileriyle ayrıca konuşuruz. Ama bunların gözleri var görmez, kulakları var duymaz, kalpleri zaten nasır tutmuştur. Karabağ’ı ve işgal altındaki Azerbaycan topraklarını 30 yıl boyunca yakıp yıkanları, geri giderken de geride kalan her şeyi ateşe verenleri görmeyenler, azadlık mücadelesini engellemek için seferber oldular. Şimdi gelsinler Fuzuli’yi görsünler. Buraların sağı, solu nasıl yakılmış, yıkılmış, tarumar edilmiştir. Gelsinler Karabağ’ı görsünler. Dün yol boyunca buraların halini gördük. Kelbecer’i gördük, buraları ne hale getirmişler. Buraları nasıl bombalayıp yakıp yıkmışlar. Bunlar gelirken işgalci, giderken ise tarumar ediciydi. Sadece bu davranış bile Karabağ’ın kimlerin vatanı olduğunu göstermeye yeter.

KARABAĞ'I YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ

Azerbaycanlılar, 30 yıl önce Karabağ’dan çıkmak mecburiyetinde kaldıklarında hiçbir yeri yıkmadılar, hiçbir yeri ateşe vermediler. Çünkü insan kendi yuvasını yıkamaz, kendi vatanını ateşe veremez. Ama Karabağ onların vatanı olmadığı için her şeyi yakarak, yıkarak gittiler. Onların yaktıkları köyleri, yıktıkları şehirleri, Azerbaycan şimdi tekrar inşa ediyor. Beraber inşallah buraları inşa edeceğiz ve yeni bir Karabağ meydana getireceğiz.

Medeniyet ile vandallık arasındaki farkı görmek isteyen gelsin, Karabağ’da iki dönem arasındaki farka baksın. Karabağ, coğrafya olarak dünyanın en güzel bölgelerinden biri olmanın yanında, kültür ve medeniyet olarak de en birikimli yerlerinden biriydi. İnşallah yine öyle olacak. Türkiye olarak inşallah bu süreçte de kardeş Azerbaycan’ın yanında yer almayı sürdüreceğiz.

ZENGEZUR KORİDORU

Dün gardaşım İlham Aliyev ve heyetlerimizle birlikte Şuşa’daydık. Azad Karabağ topraklarında Azerbaycan bayrağının gururla dalgalandığını görmenin bahtiyarlığını bizzat yaşadık.

Karabağ aynı zamanda dünyayı kendi siyasi ve ekonomik hırslarının arenası olarak görenlerin hesaplarının bozulduğu yerdir. Bir daha Kafkasya'nın boynuna kimsenin esaret zinciri vuramaması için önümüze çıkan fırsatları hep birlikte, en iyi şekilde değerlendirmeliyiz.

Nahçıvan'la Bakü'yü birbirine bağlayacak Zengezur koridorunun bölgemize getireceği rahatlamanın ve zenginliğin tarifi mümkün değildir. Zengezur koridorundaki demir yoluyla Ermeniler de kolayca Moskova'ya ve dünyaya ulaşabilecek, böylece kendi kendilerine uyguladıkları ablukadan kurtulabileceklerdir.

Ermenistan Azerbaycan'la problemlerini çözdükçe Türkiye olarak biz de gereken adımları atacağız.

Sonraki Haber