İkisi de sivil anayasacı
Cumhurbaşkanı Erdoğan Diyarbakır'dan sivil anayasa çağrısında bulundu. Cumhur İttifakı'nın bileşeni HÜDA PAR'lılar, Meclis'te yeni sivil anayasa için çalışacaklarını açıkladı. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ise sivil anayasanın devletsizleşme olduğunu savunuyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Diyarbakır'da, "Ne vesayetin nobranlıklarına ne de terör örgütlerinin alçakça saldırılarına ne ekonomik tuzaklara boyun eğdik" diyerek yeni sivil anayasa talebini dile getirdi. AK Parti listelerinden Meclis'e girecek HÜDA PAR'ın gündeminde de sivil anayasa var. Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu da anayasanın ilk iki maddesinin değiştirilebileceğini PKK kanalında ilan etmişti. Altılı Masa'nın anayasa teklifinde yeni anayasa, "özgürlükçü" olarak tanımlanıyor. Altılı Masa merkezi idarenin yereller üzerindeki yetkisini sınırlandırmayı savunuyor.
ERDOĞAN: SİVİL ÖZGÜRLÜKÇÜ ANAYASA
Diyarbakır'da deprem konutları temel atma ve anahtar teslim töreninde, "Ne vesayetin nobranlıklarına ne darbecilerin silahlarına ne terör örgütlerinin alçakça saldırılarına ne siyasi ve ekonomik tuzaklara boyun eğdik." diyen Erdoğan "Bu ülkenin tüm insanlarının hayallerini kucaklayan yeni, sivil, özgürlükçü bir anayasayı beraberce yapalım." çağrısında bulundu. Cumhur İttifakı'nın ortağı HÜDA PAR da sık sık "yeni sivil anayasa" talebini dile getiriyor.
HÜDA PAR: TÜRKLÜK VURGUSU KALDIRILSIN
HÜDA PAR Genel İdare Kurulu üyesi Cemil Genç, 30 Mart 2023'de Hizbullah'a yakın Rehber TV'ye konuk oldu. Cemil Genç, "Kürt meselesi nasıl çözülecek?" sorusunu şöyle yanıtladı: "Anayasa'daki Türklük vurgusu kaldırılsın, anadilde eğitim olsun. Kürtler, TRT Kürdi, Andımızın kaldırılması, seçmeli dersler gibi bir takım kazanımlar elde ettiler. Bunların anayasal güvence altına alınmasını istiyoruz. Biz Meclis'te olduğumuz zaman bu hususta cesur davranacağız."
DEĞİŞTİRİLEMEZ MADDELER
HÜDA PAR'ın "sivil anayasa" talebi sözlerle sınırlı değil. Anayasa talebine ilişkin hazırladığı metinde HÜDA PAR, "anayasada ideoloji olmasın" diyor, 100 yıllık cumhuriyetle hesaplaşıyor. HÜDA PAR'ın anayasaya ilişkin önerileri şöyle:
l Vesayetten ve ideolojiden arınmış, sivil ve adil bir anayasa acilen yapılmalıdır.
l Yeni anayasanın başlangıç bölümü kısa ve öz olmalıdır. Etnik vurgu yapılmaksızın insani hak ve hürriyetlere kuvvetli bir vurgu yapılmalıdır.
l İdeoloji dayatmamalıdır. Hem seçilecek milletvekillerinin hem de devletin değişik kademelerinde görev alacakların yemin metni değiştirilmelidir. Bir ideolojiye bağlı kalınacağına değil, toplumun faydasına çalışılacağına yemin edilmelidir.
l Anayasada hiçbir madde değiştirilemez olmamalı.
l Vatandaşlık tanımı değiştirilmeli.
l Vesayet kurumlarına son. Darbecilerin anayasaya yerleştirdiği en önemli vesayetler resmi ideoloji vesayeti, askeri vesayet ile bürokratik vesayettir. Tüm vesayetlerin ve vesayet kurumlarının yasal dayanağı ve kaynağı darbe anayasasındaki ideolojik vesayettir. Darbecilerin ideolojik vesayetin muhafızı olarak anayasaya yerleştirdiği vesayet kurumları anayasal kurumlar olmaktan çıkarılmalıdır.
l Hiç kimse inancına aykırı davranmaya zorlanmamalı.
ANADİLDE EĞİTİM
l Anadilde eğitim herkes için insani bir haktır. Bu hak anayasada teminat altına alınmalıdır.
l “Islah Edilmiş Başkanlık Sistemi” ile Meclis'in yetki ve itibarı artırılmalıdır.
HDP/PKK’NIN ANAYASASI
Yeşil Sol Parti çatısında seçime giren HDP/PKK da anayasanın ilk dört maddesinin değiştirilmesini istiyor. Başta Selahattin Demirtaş olmak üzere HDP'nin yöneticileri bunu defalarca dile getirdi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Millet İttifakı'nı destekleyecek olan HDP'nin parti programında “Farklı kimliklerin, dillerin, inançların ve kültürlerin hak eşitliğinin anayasal güvence altına alınması ve bu anlayış üzerinde şekillenen bir anayasal yurttaşlık tanımının yapılması; anadilinde eğitimin ve anadil hakkının kamusal alan da dahil her alanda uygulanması; yerinden ve yerelden yönetime dayalı bir demokratik özerklik işleyişin gerçekleştirilmesi için mücadele eder.” ifadeleri yer alıyor.
CUMHUR DA MİLLET DE SİVİL ANAYASACI
KILIÇDAROĞLU, PKK KANALINDAN İLAN ETTİ
Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, 2015'te PKK'nın televizyon kanalı İMC Tv'de "Anayasa'yı değiştirelim.” demişti. Kılıçdaroğlu, “2. ve 3. maddeleri mesela” diye araya girilmesi üzerine “Tabi. Söyledik bütün bunların tamamını. Buyurun gelin yapalım bunların hepsini.” yanıtını vermişti.
Anayasa'nın bu maddelerinde, Atatürk milliyetçiliğine bağlılık, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü, dilin Türkçe olması, bayrağımız ve milli marşımızla ilgili düzenlemeler yer alıyor.
Kılıçdaroğlu 2018 yılında da, "Sivil bir anayasa yapmak zorundayız. Bütün vesayetlerden arınmış, işçisi, işvereni, sivil toplum örgütleri, üniversiteler, meslek kuruluşları hep beraber bir araya gelip az, öz, kısa yeni bir anayasa yapmak zorundayız. Eğer bu anayasayı yapabilirsek Cumhuriyet tarihinde ilk kez sivil toplum bir araya gelip bir anayasa yapmış olacak, hedefimiz bu, bunu yapacağız.” demişti.
Altılı Masa'nın üzerinde uzlaştığı "özgürlükçü, demokratik" anayasada merkezi idarenin yerel idare üzerindeki etkisi sınırlandırılıyor. Altı Masa liderlerinin 29 Kasım 2022 tarihinde açıkladıkları değişiklik paketinde ayrıca şu ifadeler yer alıyor:
l Anayasaya özgürlükçü anlayış kazandırılacak.
l Anayasa, temel hakları “ödev” olarak vurgulayan ve hürriyetleri ödev kavramıyla sınırlayan anlayıştan arındırıyor. Anayasada “temel hak ve ödevler” yerine “temel hak ve hürriyetler” yer alacak.
l Parti kapatma zorlaştırılacak.
‘SİVİL ANAYASA’ DEDİKLERİ OKYANUS ÖTESİNE BAĞLANMAK
Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, yeni anayasa tartışmaları üzerine 3 Şubat 2021'de Ulusal Kanal canlı yayınında "Yeni Anayasa, ancak Türk Devriminin Anayasa mirası temelinde oluşturulabilir." demişti.
Perinçek "Batının dayattığı bölücü liberal anayasa, 2020 yılı Ocak-Mayıs aylarında CHP, İYİ Parti, HDP, Saadet Partisi ortaklığıyla İbrahim Kaboğlu başkanlığında yeniden kotarılmıştı. Türk milletinin kabul etmediği 'sivil anayasa' bir kez daha denenemez. 'Sivil anayasa', susuz deniz gibi bilim dışı bir kavramdır." ifadelerini kullandı.
Perinçek şöyle devam etti:
"Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Batıdan bize dayatılan ve içinde bağımsızlık esası bulunmayan 'Demokratik laik sosyal hukuk devleti' formülüne dayandırılamaz. Türkiyemizin iki yüzyıllık Anayasa geleneğinin esasını Büyük Devrimci Önderimiz Atatürk, 1937 yılında Anayasamızın 2. Maddesine yazdırmıştır: 'Türkiye devleti Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Halkçı, Devletçi, Laik ve Devrimcidir.'
Doğu Akdeniz’de ciddî tehditlerin bulunduğu ve Üretim Ekonomisi inşasının yakıcı görev olduğu koşullarda, Türkiye’nin önüne Anayasa gündemi koymak yerinde değildir."
'MİLLİ DEVLET DÜŞMANLIĞI'
Perinçek, 13 Ekim 2011'de yayımlanan yazısında da sivil anayasa ile ilgili, "Ağaçları Sevenler Derneği’nin tüzüğü sivildir. Devletin anayasası ise, ancak ve ancak kamusaldır; resmîdir. 'Sivil anayasa' tuhaflığı, millî devlet düşmanlığından çıktı." ifadelerini kullanmıştı. Yazının devamı şöyle:
"Kemalist Devrim’le kurduğumuz devleti yıkma programını uygulayan emperyalist merkezlerin ideologları, daha 1980’li yıllarda 'Sivil toplum' teranesidir tutturdular.
"Kavrama yüklenen ideolojik görev, devrim yıkıcılığı idi. Onlara göre, devrime ve Atatürk Cumhuriyetine ait olan her şey kötüydü. Devleti şeytanın alanı ilan ettiler. Topluma ait olan her şey, ekonominin baronlarıyla, cemaatiyle, tarikatıyla iyiyi temsil ediyordu. Sivil toplumda, ABD ve ABD’den yemlenen NGO yöneticileri, tarikat şeyhleri, cemaat liderleri gibi melekler uçuşuyordu.
'YABANCI DEVLET DİKTASI'
“Sivil anayasayla yapılmakta olan bellidir: Devletsizleşmek, başka deyişle sömürgeleşmek, BOP Eşbaşkanlığına dönüşmek; ABD ile yapılan '2 sayfa 9 maddelik gizli anlaşma'larla yönetilmek; yasama, yürütme ve yargı yetkilerini yabancı devlete devretmek; Okyanus ötesindeki devletinin ayakları altında kalmak. Atatürk Devriminin yıkılışını hukuka geçirmek, millî devleti tasfiye etmek, milleti parçalamak, vatanı bölmek, kamu ekonomisini boğmak ve canlanmasını önlemek, Ortaçağ ilişkilerini hakim kılmak, yurttaşı mürit ve kul yapmak.
“Sivil anayasa dedikleri, devletsizleşen bir halkın bağlanacağı kurallardır; kulların üzerindeki yabancı devlet diktasının hukukudur."