Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'yeni anayasa' çıkışı: ‘Siyasetteki yumuşama yeni Anayasa için fırsat’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Yeni anayasa, sivil siyasetin alanını genişleterek, ekonomiden sosyal hayata, ülkemizin meselelerinin çözümünü daha da hızlandıracaktır. Siyasetteki yumuşamayla birlikte siyasi partiler arasındaki istişari görüşmelerin yoğunlaşması önemli bir fırsat teşkil ediyor.' dedi.

Danıştay’da İdari Yargı Günü ve Danıştay'ın 156. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni düzenlendi. Törene katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan burada yeni Anayasa talebiyle ilgili konuştu.

‘EKONOMİK VE SOSYAL SORUNLARI ÖNE ÇIKARARAK…’

“Yeni ve sivil anayasa” vurgusu yapan Erdoğan şöyle sürdürdü: “Cumhuriyet'imizin 100'üncü yılının darbe ürünü bir Anayasa'yla karşılanmış ve geçirilmiş olmasını Türkiye demokrasisine yakıştıramıyoruz. Siyaset kurumunun ekonomik ve sosyal sorunları öne sürerek sivil anayasa ihtiyacını gündemden düşürmek istemesini doğru bulmuyoruz.

YUMUŞAMA FIRSATI

"Yeni anayasa, sivil siyasetin alanını genişleterek ekonomiden sosyal hayata ülkemizin meselelerinin çözümünü daha da hızlandıracaktır. Siyasetteki yumuşamayla birlikte farklı siyasi partiler arasındaki istişari görüşmelerin yoğunlaşması bu bakımdan önemli bir fırsat teşkil ediyor. Türk siyasetinin bu fırsatı ülkemiz, milletimiz ve demokrasimiz adına kalıcı bir kazanca dönüştürmesini ümit ediyoruz. Biz milletimizin beklentileri çerçevesinde üzerimize düşen yapıcı rolü oynamaya devam edeceğiz."

MEDYA VE SOSYAL MEDYA MAHKEMELERİ

Geçmişte adaletin bazı güçlerin baskısı altında kaldığını söyleyen Erdoğan "Yargının üzerine vesayetin veya paralel odakların gölgesinin düştüğü bu arızi dönemler sona erse de toplumdaki etkileri uzun süre devam etmiştir. Son yıllarda bu mahfillere yazılı, görsel, dijital mecralarıyla medyanın ve sosyal medyanın eklendiği görülüyor.” dedi.

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Medyanın ve sosyal medyanın millet namına denetim vazifesi üstlenmesi, demokrasimiz için şüphesiz bir kazançtır ama bu hakim cübbesi giyip, mahkeme kurup sağa sola yargı dağıtma boyutuna asla varmamalıdır. Yargıyı yönlendirme, yargı mercilerimizi baskı altına alma, istemedikleri karar çıkması halinde hukukçularımızı hedefe koyma her geçen gün daha sık karşılaştığımız tehditlerden biri haline ne yazık ki dönüşüyor. Sosyal medyadaki acımasız, linç kültürünün mağdur ettiği kesimlerin en başında maalesef yargı organlarımız ve mensuplarımız geliyor.

‘YARGI ELEŞTİRİLEMEZ DEĞİL’

“Öncelikle şunu çok net söylemek isterim, siyaset kurumu nasıl layüsel değilse yargı da eleştirilemez değildir. Yargının kararlarını beğenmeyebilir, itiraz edebilir, hoşnutsuzluğumuzu açıkça dile getirebiliriz. Buna kimse engel olamaz, olmamalıdır. Terörü övmediği, şiddeti teşvik etmediği ve hakarete varmadığı sürece insanlar fikirlerini, farklı mecralarda özgürce yazabilir, paylaşabilir. Millet adına kamu gücünü kullananların belli sınırlar içinde bu sert tepkilere tahammül etmesi mazur ve meşru görmesi beklenir. Fakat yargının toptancı bir anlayışla, kurumsal olarak yıpratılmasını, yargı organlarımıza ve mensuplarımıza çamur atılmasını asla kabul edemeyiz. Hukukun kendi mecrasında ilerlemesi, adaletin tecellisine giden en hayırlı, en kestirme yoldur.”

İktidar, muhalefet, basın ve sivil toplum olarak hep birlikte yargının her türlü taassuptan, menfaat eksenli gruplaşmadan ve ideolojik kamplaşmadan uzak durmasını temin etmek gerektiğini kaydeden Erdoğan, "Milletin maslahatı ve ülkenin selameti yerine belli bir zümrenin menfaatini gözeten dar kadrocu anlayışların, adalet teşkilatımız dahil devletimizin kurumları içinde tekrar yuvalanmasına izin veremeyiz, vermeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

Erdoğan “Yargının yasama ve yürütmeye müdahalesi nasıl yanlışsa yargının siyasi tartışmaların içine çekilmesi de o denli hatalıdır." diye konuştu.

Sonraki Haber