Cumhurbaşkanı Erdoğan: Mısır ile süreci başlatmakta kararlıyız
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Mısır ilişkilerini değerlendirdi. 'Bizim için Mısır dünün bir ülkesi değil' diyen Erdoğan, 'Mısır ile Doğu Akdeniz'den Libya'ya kadar geniş bir alanda ciddi işbirliği imkanlarımız bulunuyor' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki akşam TRT canlı yayınına katıldı, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. ABD Başkanı Joe Biden ile yapacakları görüşmeye ilişkin konuşan Erdoğan, burada iki ülke arasındaki gerilimi soracağını söyledi. Programda Mısır'la başlayan görüşmelere de değinen Erdoğan “Yeniden bu süreci başlatmakta da kararlıyız” dedi.
'BIDEN KADAR SIKINTI YAŞAMADIK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden ile 14 Haziran'da yapacağı görüşmede, Türkiye- ABD ilişkileri açısından beklentilerinin ne olduğuna ilişkin soru üzerine, şöyle konuştu:
“Ön hazırlıklarımızı yaptık, yapıyoruz. Kendisiyle yapacağımız görüşmede Türkiye-ABD ilişkileri niçin böyle bir gerilim safhasında, bunu tabii soracağız. Yani biz sizden önce yine demokratlarla çalıştık, böyle bir görünüm bizde olmadı. Yani Bush'la da çalıştık, Obama'yla da çalıştık ve bunlar da demokrattı ama hiç bunlarla böyle bir gerilimi ben yaşamadım. Ardından Cumhuriyetçi olarak Sayın Trump'la bir çalışma yaşadık ve hiçbir gerilimi onunla da yaşamadık. Tam aksine yani telefon diplomasimizde çok huzurluyduk, çok rahattık ve 'Ne yaparız, ne ederiz, yani şu toplantıda şöyle buluşuruz, şurada şöyle buluşuruz, uluslararası toplantılarda ilk durumları falan bu şekilde yürüttük. Tabii Sayın Biden'le maalesef bu görüşme, buluşma trafiğimiz o kadar rahat olmadı. Şimdi ise Brüksel NATO zirvesi dendi. Şimdi NATO zirvesinde bir araya geleceğiz o bir araya gelişte bunları konuşacağız."
'ARTIK BIKTIK'
Erdoğan, bu gerilimin sebebinin sözde Ermeni Soykırımı kararı olduğuna dikkat çekerek "Artık bıktık, her 24 Nisan gelir 'Amerika Ermenilerle ilgili ne diyecek?' Tamam da senin bütün işin bitti de Ermenilerin avukatlığına sen mi soyunuyorsun? Bırakalım bu işi tarihçiler yapsın. Bu siyasetçilerin işi değil, tarihçiler çalışsın, hukukçular çalışsın, antropologlar çalışsın, bütün onların çalışmalarından sonra önümüze gelen tablo üzerinden siyasetçiler olarak da biz üzerimize ne düşüyorsa, ondan sonra da biz onu yapalım. Ama şu anda ortada herhangi bir şey söz konusu değilken kalkıyorsunuz, bunu gündeme getiriyorsunuz” ifadelerini kullandı.
'BİZİ KAYBEDERLER'
Erdoğan, "Bu ifadeyi kullanmaları sözde soykırımdan çok başka sebeplerden mi kaynaklanıyor?" sorusuna, "Bunlara biz artık alıştık, hep bu tür şeyleri yaparlar, sağdan soldan, filan falan dolaşmaya çalışırlar. Biz bir kasaba devleti değiliz, biz Türkiye Cumhuriyeti'yiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni bu şekilde köşeye sıkıştıranlar önemli bir dostu kaybederler. Biz NATO'da seninle beraber olacağız. NATO'nun ilk beş devletinden bir tanesi olacağız, güçlü devletinden bir tanesi" dedi.
'MÜTTEFİKLERİMİZ ALIŞACAK'
Avrupa'daki o güçlü görünen devletlerin hiçbirinin NATO'da yerine getirmeleri gereken görevleri Türkiye gibi yapmadığını dile getiren Erdoğan, "Şunu bilmeleri gerekiyor artık yeni bir Türkiye var. Yani bölgesinde inisiyatif alan, küresel meselelere taraf olan, müttefikleriyle eşit ilişki talep eden bir Türkiye. Buna da müttefiklerimiz alışacaklar" ifadelerini kullandı.
'TERÖRİSTLERİN YANINDALAR'
Biden'ın Brüksel'de, bu konuyu gündeme getirmek istemeyebileceğini söyleyen Erdoğan “Yani bunu gündeme getirseler dahi biz onlara aynı şeyleri söyleriz” dedi, ABD'nin FETÖ ve PKK'ya desteğini hatırlattı. Erdoğan “Şimdi bu bizim müttefikimiz ise bu müttefik bizim yanımızda mı yer alacak, teröristlerin yanında mı yer alacak? Maalesef teröristlerin yanında yer alıyorlar” şeklinde konuştu.
ABD'nin Suriye'de teröristlere güneydeki petrol kuyularını kullanma imkanı verdiğini aktaran Erdoğan, “Ondan sonra ne dediler? 'Zaten bu petrol pek kaliteli değil, rafine edilmemiş'. Bunu savunmaya kalktılar. Artık biz bunlara alıştık. Ne olacak, siz rafine edilmemiş petrolü de satmasını zaten biliyorsunuz çünkü onların da kendilerine göre müşterisi var. Çünkü terör örgütü mali noktadaki bütün imkanları buradan elde ediyor” dedi. Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden döneminde de terör örgütüne desteklerin devam ettiğini ve bundan sonra da devam edeceğini dile getirdi.
'SİLAHLI KUVVETLERİMİZ GÜÇLÜ'
"NATO Zirvesi'nde ne mesaj vereceksiniz?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi: "NATO'daki ortaklarımızın, dostlarımızın Türkiye'ye bakışını orada ister istemez sorgulamamız lazım. Nedir o? Bugün 'İlk 5 ülke hangisidir?' dense bunun bir tanesi Türkiye'dir. Kim ne derse desin. Bu havada, karada, denizde, hepsiyle. Bir defa silahlı kuvvetlerimiz olarak biz güçlüyüz ve bu konuda Türkiye'nin içinde olduğu bir NATO güçlüdür, Türkiye'nin içinde olmadığı bir NATO bir defa güçlü değildir.
“Biz eğer kalkıp da S-400'ü aldıysak durup dururken almadık. Buna ihtiyacımız olduğu için aldık ve ondan sonra da zaten gündemden yavaş yavaş düştü, şu anda gündemde değil. Bunun yanında Türkiye'nin kendini koruma hakkı yok mu? İkide bir karşımıza Doğu Akdeniz'i getiriyorsunuz, ikide bir karşımıza Kıbrıs'ı getiriyorsunuz.”
MISIR'LA GENİŞ İŞBİRLİĞİ İMKANIMIZ VAR
Türkiye'nin Mısır ile ilişkilerine yönelik soruya Erdoğan, "Bizim için Mısır dünün bir ülkesi değil, Mısır halkı ha keza öyle" yanıtını verdi. Türkiye ve Mısır halklarının tarihten gelen bir gönül, kader birlikteliği olduğunun altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Devletler arasındaki ilişkilerimiz bu temelde ilerledi ve hala da bu temelde ilerliyor. Önce istihbarat birimlerimiz, ardından Dışişleri Bakanlığımız mensupları arasında başlayan görüşmeler genişleyerek devam etti, hala da devam ediyor. Mısır ile Doğu Akdeniz'den Libya'ya kadar geniş bir alanda ciddi iş birliği imkanlarımız bulunuyor. Bu konuda bakanlarımızın görüşmeleri noktasında herhangi bir sıkıntımız zaten söz konusu değil ve bununla ilgili olarak da biz bakanlarımıza 'görüşmelerinizi yapabilirsiniz' diyoruz. TOBB'un muhataplarıyla görüşmelerinin en ideal şekilde yapılmasının gereğini de yine kendilerine hep söyledik. Çünkü ticari alanda işi ilerletmemiz lazım. Arzumuz bu iş birliği imkanlarını azami derece kullanmak ve 'kazan kazan' esasına göre münasebetlerimizi ilerletmektir. Şu anda bu çalışmalara, bu şekilde devam ediyoruz.”
Aynı durumun Körfez ülkelerinin tamamı için geçerli olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Hep söylediğim gibi bize bir adım atana biz koşarak gitmekte bir sakınca görmeyiz. Ancak şunu söylemem lazım, yani bir Yunanistan-Türkiye ilişkisi veya Yunanistan-Mısır ilişkisiyle Türkiye-Mısır ilişkisini aynı terazide tartmak mümkün değildir. Çünkü bizim Mısır halkıyla olan ilişkimiz Yunan halkıyla Mısır halkı arasındaki ilişkiye benzemez. Bunun kamuoyu araştırmasını Mısır'da yapsanız alacağınız cevap bellidir. Aynı şeyi Yunan halkı için de yapsanız alacağınız cevap bellidir. Bunun cevabını ben vermeyeyim. Bunu Yunanistanlı farklı alır, biz ise farklı alırız. Bundan hiç endişem yok. Çünkü ben Mısır halkını çok iyi bilirim, onları çok iyi tanırım, severim. Bağlantılarımızın kültürel yönü çok güçlüdür, çok ağırdır. Dolayısıyla yeniden bu süreci başlatmakta da kararlıyız.”