'Münih, NATO Zirvesi'ne dönüştü'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya'nın kararını 'Kabul edilmez olarak değerlendirdiklerini' söyledi. Erdoğan 'Amerika’nın açıklamaları ve Münih Konferansındaki gariplikler nereye çalışıyor belli değil. Münih Konferansı da zaten bir NATO zirvesi olmaktan öteye geçmedi.' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrika turu kapsamında Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nden Senegal’e gidişi sırasında uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ana gündem maddesi Rusya'nın Donbass bölgesindeki halk cumhuriyetlerini tanıma kararı ve Ukrayna krizi oldu.

Diplomasinin bir şansı olup olmadığı yönündeki soru üzerine Erdoğan “Şu an itibarıyla Amerika’nın açıklamaları ve özellikle bu Münih Konferansındaki gariplikler, hepsi nereye çalıştı, nereye çalışıyor belli değil. Bana göre Münih Konferansı da zaten sadece bir NATO Zirvesi olmaktan öteye geçmedi.” dedi. Türkiye'nin krizde en başından beri tansiyonun düşürülmesi için samimi bir gayret gösterdiğini söyleyen Erdoğan “Son gelişmeler üzerine Dışişleri Bakanlığımızın yaptığı açıklamada da Rusya’nın sözde Donetsk ve Luhansk Cumhuriyetleri’ni tanıma kararının Minsk Anlaşmaları’na aykırı olduğu belirtildi. Bu kararın Ukrayna’nın siyasi birliğinin, egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün açık ihlali anlamına geldiği vurgulandı. Biz Rusya’nın bu kararını kabul edilmez olarak değerlendiriyoruz. Taraflara sağduyu ve uluslararası hukuka riayet çağrımızı yineliyoruz.” diye konuştu.

Ukrayna’da bir savaş çıkması halinde Karadeniz'de ne önlem alındığını anlatan Erdoğan “Karadeniz ülkesi olmamız nedeniyle birçok tedbir paketinin oluşturulması şart. Biz de bu tedbirlerimizi zaten alıyoruz, aldık. Karadeniz ülkesi olmanın bize yüklediği sorumlulukları bir kenara bırakamayız.” dedi. Erdoğan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ile zirveye teklif gelmesi halinde katılacağını söyledi.

İsrail Cumhurbaşkanı Yitzhak Herzog’un ziyaretiyle ilgili Erdoğan “Bu ziyaretle birlikte Türkiye-İsrail ilişkilerindeki atılan adım, bundan sonra diğer boyutlarda da görülebilir. Filistin sorununda özellikle bu yapılaşmalarla ilgili atılan adımlarda çözüm noktaları belki gündeme gelebilir.” ifadelerini kullandı. Erdoğan soru üzerine Suudi Arabistan’la da ilişkileri geliştirmek istediklerini belirtti.

'BİZ SİZİ BATI GİBİ SÖMÜRMEYİZ'

Afrika temaslarına değinen Erdoğan, güçlenen ilişkilerin olumlu yansımalarının ticaret ve yatırım rakamlarında görüldüğünü söyledi. “Biz Türkiye olarak kazan-kazan anlayışıyla Afrika’nın kalkınmasına katkı sunmaya, karşılıklı ticaret hacmimizi artırarak hep beraber kazanmaya yönelik çalışmalar yürütüyoruz.” diyen Erdoğan Türk iş insanlarının kıtadaki çalışmalarını anlattı: “Kongo Demokratik Cumhuriyeti ciddi manada zengin yeraltı kaynaklarına sahip. Bunlara rağmen niçin bugüne kadar Kongo Demokratik Cumhuriyeti bir sıçramaya sahip olamadı? İşte bunlar maalesef Afrika’nın kara bahtı, kaderi. Batı’nın Afrika’yı nasıl soyup soğana çevirdiğini hep bilirdik duyardık. Ama bunu bir de gelip yerinde görünce insan o zaman kahroluyor.

“Bizim Afrika’ya verdiğimiz ehemmiyetin ne kadar önemli olduğu günbegün ortaya çıkıyor. Mesela Albayrak Grubu’nun Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde temizlik işini aldığını öğrenince doğrusu çok sevindim. Ben tabi Cumhurbaşkanıyla görüşmemde de 'Türk şirketleri sömürmek için gelmezler, kazan-kazan esasına göre burada sizlerle iş yaparlar. Bir yıl içinde buranın nasıl temizlendiğini, buradaki değişimi göreceksiniz.' dedim. O da mutlu oldu. Bunlar kitabı yazılacak çok çok önemli değişimler.

'İNŞA VE İHYA İÇİN GELİYORUZ'

“Afrikalı liderlerin Türkiye’ye yönelik yaklaşımları günden güne daha olumlu bir hal alıyor. 'Türkiye gerçekten kazan-kazan esasına göre ülkelerimize geliyor' diyorlar. Aslında tarih yeniden tekerrür etti. Ecdadımız buralara geldiği zaman sömürge mantığıyla gelmedi. Tam aksine buraları inşa ve ihya etmek üzere geldi. Şimdi biz de inşa ve ihya etmek üzere geliyoruz. Kimlerle? İş adamlarımızla beraber. İş adamlarımıza diyoruz ki 'Burada yatırım imkanları var. Bu yatırımlara girmelisiniz ama sömürmek için değil; hem siz kazanacaksınız hem de bu ülkeye kazandıracaksınız.' Sağ olsun iş adamlarımız da bu anlayışla işlerine devam ediyorlar. Gerçekten iş adamlarımız da buralarda çok ciddi alın teri döküyorlar; hem kazandırıyorlar hem de kazanıyorlar.”

‘MİLLET İTTİFAKI'NDAN KİMSEYİ ALMAYIZ’

Erdoğan, Millet İttifakı ile DEVA ve Gelecek partilerinin çalışmalarına ilişkin soru üzerine konuşurken, “Bizim Cumhur İttifakı olarak bu noktada herhangi bir sıkıntımız yok. Biz şu anda Cumhur İttifakı olarak Ak Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, Büyük Birlik Partisi yolumuza devam ediyoruz. Bundan sonra Cumhur İttifakı içerisinde güçlendirme noktasında bazı gelişmeler olursa bu da tabi bizim tarafımızdan olumlu bir şekilde değerlendirilir.” dedi.

Bununj üzerine Erdoğan'a “Cumhur İttifakı genişleyecek mi? Sözlerinizi öyle mi anlamalıyız?” sorusu geldi. Erdoğan'ın yanıtı şöyle oldu: “Genişlemeye uygun bir durum söz konusu olursa bu değerlendirilir. Ama tabi şu anda Millet İttifakı’nın içerisinden herhangi birini almayız. Şu anda Cumhur İttifakı olarak biz gerek Devlet Bahçeli Bey gerek Mustafa Destici Bey ile gerekli değerlendirmelerimizi yaparız, ona göre atılması gereken adım varsa bu adımı atarız. Ama şu anda Ak Parti olarak kendi tasarrufumuz içerisinde Millet İttifakı’nın içerisinden herhangi birisini aramıza katamayız. Çünkü orası bir zillet ittifakıdır. Bundan alıp da biz Cumhur İttifakı’mızı lekeleyemeyiz.”

'ÜRETİCİ HALE GİRECEK'

Marketlerde yüksek fiyatlara karşı çalışmaların sürdüğünü, cezaların uygulandığını vurgulayan Erdoğan “Aynı şekilde stokçuluğa yönelik tespitlerde de gerekli müeyyideler uygulanıyor. Serbest piyasa ekonomisinin sağladığı alanların suistimaline, vatandaşımızın aldatılmasına ve hakkının yenmesine asla müsaade etmeyiz. Cezalarla ilgili bazı artırımlar söz konusu oldu. Tekrarı halinde bu cezalar daha da artırılarak uygulanır.” diye konuştu.

Ürünlerin halden çıkışından markete ulaştığı fiyata kadar denetlendiğini söyleyen Erdoğan “Halleri tam anlamıyla kayıt altına almak istiyoruz. Çıkacak olan düzenlemeyle hem hal içerisindeki yönetimin regüle edilmesini hem oraya üreticilerin girmesini sağlayacağız. Yani orada belli bir kotada üretici birliklerine bir kontenjan vereceğiz ve onların hallere girmesini sağlayacağız ki fiyatların dengelenmesinde bir rol oynayabilsinler.” dedi.

Sonraki Haber