Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan AB'ye cevap: Bunun iznini sizden alacak değiliz

Cumhurbaşkanı Erdoğan Kıbrıs Barış Harekâtının 47. yıl dönümünde konuştu. Erdoğan konuşmasında AB'ye seslenerek, "Geçen gün beni arıyorlar. 'Duydum ki ayın 20'sinde KKTC'de konuşma yapacakmışsınız. Herhalde orada rahatsızlık verici bir konuşma olmaz.' Bunun iznini sizden alacak değiliz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan sözlerine, "Kıbrıs Türk halkının barış ve özgürlüğe kavuşmasını sağlayan harekatın 47. yılında aranızda bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum." diyerek başladı.

Erdoğan çifte bayram yaşamanın mutluluğu içerisinde olduğunu belirterek, "20 Temmuz zulme son verilen, adaya barışın geldiği kurtuluş günüdür. Hiç tereddüt etmeden bu mücadelede canlarını ortaya koyan aziz şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Türkiye ve KKTC, adada adil bir çözüme kavuşulması için bugüne kadar her türlü çabayı vermiştir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rum tarafının çözüm yolunu 2004'ten beri tıkadığını ve Rum tarafının gerçekten kopuk, samimiyetsiz ve şımarık yaklaşımını sürdürmekte olduğunu şu sözlerle dile getirdi:

"2004 yılında masadan kalkan Rum tarafı çözüm yolunu tıkamayı sürdürüyor. Rum tarafı gerçeklerden kopuk, samimiyetsiz ve şımarık yaklaşımını sürdürmekte ısrarcıdır. Geçmişte hangi niyetleri taşıyorlarsa bugün de meseleye aynı zaviyeden yaklaşıyorlar."

Erdoğan aynı zamanda Avrupa Birliğine seslenerek, "Ne oldu? Siz sözünüzü tuttunuz mu? Bunlarda hep yalan, hep yalan. Bunlarda demokratlık yok. AB, mali ve idari noktada Kuzey Kıbrıs'a desteklerini vereceklerdi. Verdiler mi? Vermediler. "Geçen gün beni arıyorlar. 'Duydum ki ayın 20'sinde KKTC'de konuşma yapacakmışsınız. Herhalde orada rahatsızlık verici bir konuşma olmaz.' Bunun iznini sizden alacak değiliz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şu sözlerle devam etti:

"Ne kadar Türk düşmanı varsa Miçotakis'le belki Amerika'da video konferansta bilemiyorum, bize cevap teşkil edecek konuşmayı yapacaklar. Biz haklıyız. Haklı olduğumuz için de sonuna kadar hakkımızı savunacağız. Bunlarda demokratlık yok. Bu nobran tavrın artık hiçbir hükmü kalmamıştır. Bizden kimse bu noktadan sonra geriye dönüş beklemesin.

Yeni müzakere süreci ancak iki devlet arasında yürütülebilir. Öncelikle Kıbrıs Türkünün egemenliği ile eşit statüsü teyit edilmeli. Kıbrıs'ta eşit iki devlet ve iki halkın olduğu kabul edilmeden müzakerelerde ilerleme sağlanamaz."

'MARAŞ'TA HAYAT YENİDEN BAŞLAYACAKTIR'

Erdoğan, Türkiye ve KKTC olarak izlenilen politikaların tam bir siyası kararlılık politikası olduğunu belirterek, "Rum tarafının karşı propagandasına rağmen Ersin Tatar'ı Maraş konusunda ortaya koyduğu tutum için ayrıca tebrik ediyorum. Maraş'ta hayat yeniden başlayacaktır. Artık Maraş'ta herkesin yararına olacak yeni bir dönemin kapıları açılacaktır. Yıllardır atıl durumda kalan bu bölge çözümsüzlüğün değil Kıbrıs adasının müreffeh geleceğinin sembolü olacaktır. Yeni mağduriyetler oluşturulmayacaktır." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rum tarafının sondaj çalışmalarına tekrar başlayacağını hatırlatarak, "Kimin gerginliği arttırdığının muhakemesini uluslararası toplumun vicdanına sunuyorum. Hem içerde hem de dışarda bugünkü ziyaretimizden rahatsızlık duyanlar olduğunu görüyoruz. Bu çevreler ilk günden itibaren ziyaretimizi gölgelemek için ellerinden geleni yaptılar." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Konuşmasına şu sözlerle devam etti:

"Amerika'da bir kesim Rumlarla ilişkileri güçlendirmek bahanesiyle harekete geçti. Tescilli Türkiye düşmanlarının olduğu bazı isimler Rumlara desteklerini açıklamak üzere konferans düzenlemişler. Barış Harekatı'nın 47 yıldır hala hazmedilemediği anlaşılıyor. Değil 47, 147 yıl da 247 yıl da sürse Kıbrıs Türk halkı bağımsızlığından ve özgürlüğünden taviz vermeyecek. Onlara bir an önce KKTC'ye gelerek hem buradaki devleti tanımaları çağrısında bulunuyorum. Bizim nazarımızda boş teneke gürültüsünden öte bir kıymeti yoktur. Türkiye ile KKTC'nin kardeşliğini örselemeye kimsenin gücü yetmez.

Biraz sonra farklı alanlarda Kıbrıs Türk'ünün hayatına dokunan projelerin açılışını gerçekleştireceğiz. Bütün zorluklar geçici, KKTC ise kalıcıdır. Mücahitler ve Mehmetçikler bu topraklarda KKTC'nin geleceği için şehit oldular. Bu devlet yeni nesillerle daha da güçlenecek."

Sonraki Haber