Erdoğan'dan Kürecik inkarı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO üssü Kürecik’ten İsrail’e bilgi gittiğini inkar etti. Ancak o gece İran füzelerini engelleyen, Kürecik’in NATO’daki proje arkadaşı destroyerden bahsetmedi…

İran’ın İsrail’e yönelik Gerçek Vaat Operasyonunun ardından NATO’nun Kürecik Radar Üssü gündeme geldi. İsrail’in korunmasında buradan gelen verilerin kullanıldığı değerlendiriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise bu suçlamalara tepki gösterdi.
Daha önce İletişim Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığının ismi açıklanmayan kaynakları tarafından yapılan açıklamalara benzer bir yanıt geldi. Bugün İstanbul'daki bir otelde düzenlenen “Filistin İçin Özgürlük ve Bağımsızlık” temalı, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansına katılan Erdoğan “Kürecik'teki radar merkezinin ülkemizin ve ittifakımızın güvenliği dışında hiçbir devletle herhangi bir ilişkisi, bağı, irtibatı yoktur ve olamaz.” dedi.

İSRAİL’E İHRACAT KISITLAMASI

Konuşmasında Gazze’ye yapılan yardımları sıralayan Erdoğan “Ticari açıdan 54 ürün grubunda İsrail'e ihracat kısıtlaması uygulayan tek ülke yine Türkiye'dir. Gazze katliamlarının çok öncesinde askeri amaçla kullanılabilecek malzemelerin sevkini zaten tamamen durdurmuştuk. 9 Nisan'da aldığımız ihracat kısıtlaması kararıyla bu tavrımızı pekiştirmiş olduk." ifadelerini kullandı.

JET YAKITI YANITI

31 Mart 2024 Yerel Seçimleri sırasında bu konuda haksızlığa uğradıklarını savunan Erdoğan şunları söyledi: "Şahsımızın Filistin davasını savunurken ödediği bedeller ortadayken Türkiye düşmanlarının da sağladığı lojistik destekle birileri ülkemizin ve milletimizin Filistin direnişine verdiği güçlü desteği gölgelemeye çalıştı. Hatta İsrail'e jet satışı yapıldı iftirası yapacak kadar gözlerini kararttılar. Daha ileri gidiyorum, jet yakıtı gönderdiler diyecek kadar ne yazık ki akıl, vicdan ve ahlak dışı bir sürü iddia gündeme taşındı.

‘KÜRECİK’İN İTTİFAK DIŞINDA HİÇBİR DEVLETLE BAĞI YOK’

“Şimdi aynı çevrelerin Kürecik'teki radar üssüyle ilgili benzer yalanlara sarıldığını görüyoruz. Daha önce defalarca açıkladığımız, tüm yönleriyle pek çok kez açıklığa kavuşturduğumuz bu meseleyi istismar etmeye çalışıyorlar. Kürecik'teki radar merkezinin ülkemizin ve ittifakımızın güvenliği dışında hiçbir devletle herhangi bir ilişkisi, bağı, irtibatı yoktur ve olamaz. Türkiye Cumhuriyeti böyle bir şeye zaten izin vermez, vermemiştir.”

KÜRECİK’İN NATO GÖREVİ VE İSPANYA’DAKİ DESTROYERLER

Daha önce Milli Savunma Bakanlığı da Kürecik konusunda benzer açıklama yapmıştı. Aydınlık 17 Nisan 2024 tarihli “AK Parti bu sorumluluktan kaçamaz! Kürecik radarı İsrail’i böyle korudu” manşetiyle Kürecik’in NATO görevine dikkat çekmişti. Haberi hatırlayalım; NATO’nun Balistik Füze Savunması’nın dört ana unsuru:

  • Almanya’daki Ramstein Hava Üssü’nde komuta-kontrol merkezi
  • Romanya’daki Devesulu ve Polonya’daki Redzikowo Üssü’nde füze bataryaları
  • Türkiye’deki Kürecik Üssü’nde AN/TPY-2 X Bant radar sistemi
  • İspanya’daki Rota Limanı’nda dört adet füzesavar destroyeri

Kürecik’i ele veren de İspanya’da görevli gemiler oldu. İran’ın İsrail’e 331 füze fırlattığı 13 Nisan gecesi, füzelerin bir kısmı USS Carney (DDG-64) ve USS Arleigh Burke (DDG-51) destroyerleri tarafından düşürüldü. Halbuki bu gemiler, NATO’nun Balistik Füze Savunması kapsamında İspanya’da görev yapıyordu…
Erdoğan da MSB de bu ayrıntıya yanıt vermiyor.

'Hamas Filsitin'in Kuvayı Milliyesi'

Erdoğan’ın Kudüs Konferansında öne çıkan diğer açıklamaları şöyle:
“Sırf İsrail ve Batılı destekçileri öyle istedi diye HAMAS'a 'terör örgütü' iftirası atanlardan olamayız. İsrail'e gönüllü, ücreti mukabil uşaklık yapan lejyonerlerin ve kiralık kalemlerin kavramlarıyla Filistinli direnişçilere terörist yaftası vuramayız. Varsın birileri rahatsız olsun, varsın birilerinin ezberleri bozulsun. Biz işgalcilere karşı vatanlarını savunan HAMAS’lı kardeşlerimizi Filistin'in Kuvayi Milliyesi olarak görmeye devam edeceğiz.
“1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen, toprak bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin kurulması için samimiyetle çaba harcamayı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.

‘DOĞUM GÜNÜNÜ ÇOCUK KATLEDEREK KUTLAYAN…’

“7 Ekim'de yaşananları tasvip edersiniz veya etmezsiniz. Bu tamamen sizin bakış açınızla ilgili bir konudur. Ama bunu öne sürerek yeni doğmuş bebekleri öldürmeyi, sivillerin üzerine tonlarca bomba yağdırmayı, şehit naaşlarına dahi eziyet etmeyi, bir ekmek almak için sıra bekleyen insanları katletmeyi, camileri, kiliseleri, okulları, hastaneleri bilerek hedef almayı, Gazze'yi toplu mezarların olduğu büyük bir kabristana dönüştürmeyi, velhasıl savaş hukukunun asgari şartlarına bile riayet etmemeyi haklı çıkaramazsınız. Çok açık söylüyorum, çocuğunun doğum gününü Gazzeli sabileri öldürerek kutlayan bir zihniyetin insanlıkla, en temel insani değerlerle bağı kalmamış demektir.
“İsrail yönetimi bize laf söylemeden önce bu vahşetle yüzleşmeli, terör örgütü gibi değil hukukla mukayyet bir devlet mantığıyla hareket etmeyi öğrenmelidir. Bunu yapmadıkları müddetçe bizim de İsrailli yöneticilere karşı tavrımız değişmeyecektir. İsrail'le artık ilişkilerimizi ticari anlamda başta olmak üzere bunu Dışişleri bakanım da açıkladı kestik, kesiyoruz" dedi.

‘TOPLANMA HÜRRİYETİNDEN DEM VURANLAR…’

“Filistin meselesini Batılı ülkelerin artık sabır taşımızı çatlatan ikiyüzlü politikalarını reddediyoruz. Amerikan vetosu bizim dünya beşten büyüktür tespitimizin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha göstermiştir. Yine Gazze krizinde siyonizmin Amerika ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere küresel ölçekteki tahakkümünü bizzat görmüş olduk. Bu süreç siyonist şebekenin ekonomiyi, ticareti, medyayı, sanatı, sinemayı, düşünceyi, akademi dünyasını nasıl esir aldığını ortaya çıkardı. Yıllarca bize demokrasiden bahsedenlerin fikir ve toplanma hürriyetinden dem vuranların söz konusu İsrail olunca İsrail'in çıkarları olunca nasıl faşizan haline geldiklerine hep birlikte şahit olduk. Batının demokrasi, özgürlük, hukuk, ifade, düşünce, basın hürriyeti gibi değerleri işin ucu İsrail'e dokununca unutuldu, hemen rafa kaldırıldı. Son bir haftadır Amerikan üniversitelerinde yaşananları tüm dünya gibi biz de ibretle takip ediyoruz.”

Sonraki Haber