Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreni'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay 5. Dairesinin FETÖ’den ihraç edilen hakimlerin göreve iade edilmesi kararı hakkında açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Danıştay'ın FETÖ'den ihraç edilen hakim ve savcılarla ilgili verdiği tartışmalı kararlar bazı hususların yeniden ortaya konulmasının şart olduğunu gösteriyor. Bu noktada yeni bir anayasa ihtiyacı var." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
ÇAĞLAYAN'DAKİ SALDIRI GİRİŞİMİ
Darbe girişiminin yanı sıra terör başta olmak üzere demokrasimize kast eden pek çok olayla karşılaştık. Şimdi artık merdiven altı olmak bir kenara koyun, dört dörtlük halkına hizmet veren, yargıyı bu noktada değerlendiren bir yapı var.
İstanbul’da Adliye’ye saldırı yapılan girişimi biliyorsunuz. Teröristler görev yapan hakim ve savcılara ulaşabilselerdi Allah korusun neler yaşanabileceğini tahmin edemiyorsunuz.
Yasamasıyla yürütmesiyle yargısıyla ülkemizin güvenliğini, huzurunu güçlendirmek için hep birlikte çalışmayı sürdüreceğiz. Verdiğimiz mücadeledeki onurlu duruşumuz evlatlarımıza miras bırakacağımız iftihardır. Hakimlerimiz ve savcılarımız milletimizin omuzlarına yüklediği vazife sürecinde bu ülkenin hedeflerine ulaşmasına kimse engel olamaz.
8. YARGI PAKETİ
Yargının hala çözüm bekleyen sıkıntıları var. Bir kısmı yargı kurumları arasındaki anlayış farkından kaynaklanıyor. Adalet sistemimizin mevzuat altyapısını güçlendirmek için başlattığımız reformları kesintisiz devam ediyoruz. Yargı Reformu strateji belgemizi 2009 yılında kamuoyuyla paylaştı. Geçtiğimiz günlerde Gazi Meclis'ine sunulan 8. Yargı paketi bu stratejik adımlarından biridir.
İtiraz, istinaf, temyiz yollarındaki başvuru süresi 2 hafta olarak düzenleniyor. Adli para cezaları günümüz şartları yeniden değerlendirilerek güncelleniyor. Hükümlülere vasi atanması işlemeleri otomatik olmaktan çıkarılarak bu bireylerin kendi kararlarına bırakılıyor.
'ADALETE OLAN GÜVENİ VE İNANCI SARSAN TARTIŞMALAR'
Kurumların birbirleri ile uyumlu çalışmaları her kurumun anayasada ve yasalarda belirtilen sınırlar içinde faaliyetini yürütmesi devletin ahenkli işleyişi bakımından hayati öneme haizdir. Yüksek yargı kurumlarımız arasında son dönemde hem kendilerini yıpratan hem de vatandaşlarımızın adalete olan güvenini ve inancını sarsan bazı müessif tartışmalara şahit oluyoruz. Biliyorsunuz bu konuda taraf değil hakem mevkiinde bulunduğumuzu çeşitli vesilelerle açıkladık. Bu tavrımızı halen muhafaza ediyoruz ve edeceğiz. Yürütmenin başı ve yasama organındaki en büyük gruba sahip partinin genel başkanı sıfatıyla bize düşen yüksek yargı kurumları arasındaki tartışmalarda taraf olmak değil sorunu çözecek mekanizmaları işletmektir.
'HİYERARŞİ TARTIŞMASI YAŞANDIĞINI BİLİYORUZ'
Siyaset müessesesinin emanetini taşıdığı, millete karşı görevi mecliste nümayiş yapmak, mahkeme önünde eylem yapmak asla değildir. Kanun yapıcı konumunun hakkını vermektir. Yargıya dair hemen her tartışmada belli çevreler tarafından sokağın adres gösterilmesi siyaset kurumunun asli görevini inkar etmek demektir. Biz ülkenin ve milletin her meselesi gibi yargıdaki sıkıntıları çözmenin de görevimiz olduğunun bilinciyle hareket ediyoruz. Sorunlardan beslenmek yerine çözümlerle milletimizin karşısına çıkmanın gayreti içindeyiz. Şu gerçeği artık hepimiz görebiliyoruz, yüksek yargı kurumlarımızın anayasada belirtilen görev tanımları, sınırları ve onlara yüklenen misyonlar konusunda bir belirsizlik söz konusudur. Esasen bu kurumlarımız arasında eskiden beri bir hiyerarşi tartışması yaşandığını biliyoruz.