Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan üniversitelerle ilgili açıklama

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Yükseköğretim Kurulu 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni'nde önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 milyon öğrenciyle Türkiye'nin Avrupa'da ilk sırada yer aldığını belirtti ve "Üniversitelerimizin bir daha asla yasakla, baskıyla, kavgayla veya ideolojik dayatmalarla anılmasına müsaade etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;

"Yeni akademik yılın ülkemiz, özellikle öğrencilerimiz için hayırlı olmasını rabbimden niyaz ediyorum. Üniversitelerimiz ve akademisyenlerimizle gurur duyduğumuzu buradan bir kez daha altını çizerek ifade etmek istiyorum. Bilime, kültüre, eğitime yapacağımız her türlü nitelikli çalışmada sizlerin yanında olmayı sürdüreceğiz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan

Üniversiteleri sadece bilim ya da meslek öğrenme yeri olarak görmek sığ bir bakış açısıdır. Üniversite toplumun ve hayatın dışında değil, tam merkezinde yer alan bir müessesedir. Üniversiteler ne kadar dinamik, özgür, gelişmiş olursa toplum da bundan etkilenir.

Geçtiğimiz bin 300 yıla damga vuran, Emevi, Abbasi, Selçuklu, Osmanlı gibi iz bırakan devletlerin vasfı ilimde yakaladığı seviyedir. Bu dönemler İslam şehirlerinin giriş kapısına bilgi ve erdem, kılıç silahtan üstündür yazıldığı örnek dönemlerdir. Ne zaman ki önceliklerimiz değişmiş, işte o vakit gerileme, çöküş başlamıştır.

'BİLGİYE SAHİP OLAN İNSANLIĞA YÖN VERİR'

Tarihin bize öğrettiği hakikat şudur: Bilgiye sahip olan, insanlığa yön verir. Buna karşılık ilim ve akademide geriye düşen diğer alanlarda da geriye düşmekten kurtulamaz.

Bizim üniversitelerimizin üzerine titrememizin arkasında bu anlayış vardır. Üniversiteler araştırmalara ve ilmi keşifleriyle öne çıkarak insanlığın ortak hazinesine katkı yapabiliyorsa hem millet hem de devlet güvende demektir.

27 Mayıs darbesi öncesince üniversitelerin görev yapmak yerine vesayet planlarının bir parçası olarak kullanıldığını gördük. Daha yakın tarihte 28 Şubat döneminde ise hafızamıza yüksek öğretim adına utanç verici sahneler kazınmıştır. Okul ve inanç tercihi arasında zorlanan kızlarımızın yaşadığı zulmü asla unutamayız. Üniversitelerde bizzat hocalar kullanılarak başlatılan cadı avını dün gibi hatırlıyoruz.

'ÜNİVERSİTELERİMİZİN İDEOLOJİK DAYATMALARLA ANILMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ'

Hayata geçirdiğimiz reformlarla bu direnci kırmayı başardık. Bu kurumlarımızın asıl varlık gayelerinin önündeki tüm engelleri kaldırdık. Üniversite sayımızı 76'dan 280'e çıkararak isteyen her öğrencinin üniversiteye ulaşmasını sağladık.

Başörtüsü düzenlemesi dahil hak ve özgürlükler yolunda attığımız her adımda çeşitli hamlelerle bizi engellemeye çalıştılar. Ama biz bunların hiçbirine takılıp kalmadık, sadece ülkemizin ve milletimizin ihtiyacı neyse onu hayata geçirmenin mücadelesini verdik.

Üniversitelerimizin bir daha asla yasakla, baskıyla, kavgayla veya ideolojik dayatmalarla anılmasına müsaade etmeyeceğiz.

"7 MİLYONLA AVRUPA'DA İLK SIRADA YER ALIYORUZ"

Üniversitelerimiz vasıtasıyla bilimin 81 vilayete yayılmasını sağladık. Yükseköğretimi herkes içi erişebilir kılarken diğer taraftan kurumsal alt yapıyı oluşturduk. Üniversiteye erişimin artırılması kimi elitleri rahatsız etse de toplumun genelini memnun etmiştir.

Türkiye'de yükseköğretimde kız erkek eşitlik oranı çok yakındır. Üniversite öğrencilerimizin yarısını kız öğrencilerimiz teşkil ediyor. 7 milyonun üzerindeki öğrenci sayımızla Avrupa'da ilk sıralarda yer alıyoruz."

DEPREMZEDE ÖĞRENCİLER

Asrın afetinde aralarında üniversite öğrencilerimizin, akademisyenin bulunduğu 50 binden fazla canımızı kaybettik. Depremzede öğrencilerimizin eğitimlerinin kesintiye uğramaması için gereken gayreti gösteriyoruz. Deprem bölgesinde ikamet eden adaylara, bu bölgedeki üniversitelere yerleşirken ek kontenjan tanıdık.

Depremde zarar gören üniversite kampüslerimizi eskisinden daha iyi hale getirmek için canla, başla çalışıyoruz.

Sonraki Haber