Cumhuriyet Kadınları Derneği pusuladır!

Cumhuriyet Kadınları Derneği, kadın hareketine “Tam bağımsızlık” mührünü başkent Ankara’da bastı. Atamızın huzuruna çıkıp “İşte ben buradayım, her zamanki gücümle irademle nöbetteyim” dedi.

Türk Milleti, koşulları zorlaştığında bağrından kendi önderlerini yaratıyor. 6 Mart 2022 günü, şuna tanık olduk ki, Türk Kadın Hareketinde yepyeni bir çığır açılıyor. Öncüsü artık CKD’dir. Vatansızlara “Vatan” diye karşılık vermiş, Türk Kadını onaylamıştır.

Kadın, doğru önderini bulunca öne çıkıyor, örgütleniyor. Kendisinin, vatanının, milletinin ve geleceğin savunulmasında doğru bakışı, doğru sözü görüp içinde yer alıyor. Miting günü sayısız kadın meydanda, hâtta Anıtkabir’de bile CKD’ye üye oldular.

Türkiye Gençlik Birliği’nin Genel Başkanı Dilek Çınar konuşmasıyla göz kamaştırıyordu. Yüzlerce kooperatif yöneticisi ve üyeleri, üretimin anahtarı olduklarının alanda müjdecisi oldular.

Türkiye, içinde bulunduğu zorlu koşullarda tarihsel sorumlulukla öne çıkan kadın önderlerine kavuşmuştur. Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür’den başlayarak, Genel Sekreteri Aysan Canver, MYK ve GYK üyeleri Elif Eskin, Defne Tamar Gürol, Işıl Çetin, Nuriye Kadan, Zeynep Ses, Selenga A. Yağcı ile kadrolarının gücünü, niteliğinin yüksekliğini göstermiştir. Canla başla çalışan şube yöneticileri ve üyeleri de, yağmur soğuk demeden masalar kurdular, halkımızı davet edip mitingi duyurdular. Hepsi birer Fatma Seher, Gördesli Makbule, Asker Saime idiler. Vatanımızın kadın öncüleri ayağa kalkmış, yeniden işe koyulmuşlardır.

Atatürk Devrimi ve ilkelerinden kopmadan kadın sorunlarına çözüm arıyorsak, üretimin ve istihdamın gelişmesinde kadının insanın emeğinin yerini bulmasını istiyorsak, erkeğiyle kadınıyla birlikte mücadele ile tam bağımsız, milli devletimiz için çalışalım azminde isek Cumhuriyet Kadınları Derneği, hepimiz için artık pusuladır!

Önemli bir nokta da şudur, bizim basınımız yani Türk basını nasıl böylesi büyük bir kadın mitingini görmezden gelebilmiştir? Daldan düşeni yazıyor, ayağı takılanı yazıyor, kadını kocası bıçaklayınca manşetlere günlerce taşıyor. Ama Ankara’da koskoca bir kadın mitingini nasıl, neden görmüyor? Türk basını olmanın turnusolu Atatürk ve Türk Bayrağıdır. Basireti bağlanmış ve adeta mütareke basını olmaya yönelen basın çevrelerinin, millî kadın hareketinin öncülüğünün dev adımlarla geldiği ve binlerin yer aldığı bir kadın mitingine susması, görmemiş olması aslında yadırganmaz. Tarih en iyi öğretmendir, almasını bilene derslerini verir.