Cumhuriyet’in 100. yılında kimler kimleri bağışlamalı?

Ne var ki, “kin” sözcüğü bile açıklamıyor durumu. Yandaşlarının bir bölümünün kinini serinletmek için yapıldığı sanılan büyük hata, çoktan düzeltilmeli idi. 100. yılda bile düzeltilmedi.

Çetin Doğan

Doğrusu şaşırıp kaldım. Cumhuriyet’in 100. yılı gibi çok önemli bir tarihte, kapsamı tartışılabilecek, bir af bekliyordum.

Ergenekon tertibinin çökmesine karşın, içeride tutulan yaşı 80’in üzerindeki değerli komutanların özgürlüklerine kavuşmalarına ise kesin gözü ile bakıyordum. “Cumhurbaşkanı Erdoğan kimleri affetmedi, seçkin komutanlara mutlaka özgürlük kapısını açacaktır” diye geçiriyordum içimden.

Yanılmışım.

Ne kinmiş yahu!

Cevat Temel Özkaynak

Ergenekon tertibinin başlangıcını oluşturan “camileri bombalayacaklardı” söyleminin Ergenekon’un çökmesi ile birlikte yalan olduğu apaçık ortaya çıkmıştı. Dahası, Ergenekon tertibinde rol alan yargıçlar, savcılar vb. içeri tıkılmışlardı. “Cami bombalama” iddiaları bir anda buharlaşmıştı.

Erol Özkasnak

BU NE KİN!

Sonra, bir şeyler oldu, başa dönüldü. TSK’nin kimi seçkin komutanları “cami bombalayacaklardı” suçlaması ile yeniden içeri atıldı. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un sözleriyle düşmanla “Allah Allah” diye savaşan ordunun seçkin generalleri, askerlere “Allah Allah” diye savaşmasını öğreten komutanlar, “camileri bombalayacaklardı” suçlaması ile yeniden hapse atıldı.

Ne kinmiş yahu!

Fevzi Türkeri

Ne var ki, “kin” sözcüğü bile açıklamıyor durumu. Yandaşlarının bir bölümünün kinini serinletmek için yapıldığı sanılan büyük hata, çoktan düzeltilmeli idi. 100. yılda bile düzeltilmedi.

Anayasanın 104. maddesinin açık hükmüne rağmen: “Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebi ile belirli kişilerin cezalarını hafifletmek veya kaldırmak” Cumhurbaşkanı'nın yetkisindedir. Bu maddeyi hatırlatmak bize mi düştü?

Hepimiz biliyoruz: Söz konusu komutanların hepsinin yaşı 80’in üzerindedir.

Bu bile yanlışın boyutunu gösteriyor. Kaldı ki, Cumhurbaşkanı'nın bu yetkisini başka olaylarda sıkça kullandığını biliyoruz.

Yıldırım Türker

HATALARDAN DÖNELİM

Cumhurbaşkanına şunu hatırlatmak bir yurttaş olarak, benim görevimdir:

Bir milletin ruh halini, moralini yükseltmek, milli birliği gerçekten sağlamlaştırmak istiyorsak, Boğaziçi'nde ses-ışık gösterisi düzenlemek yetmez. Bazı hatalardan dönmek gerekir. Yoksa, yeniden kan davası peşinde koşan bir Orta Çağ toplumuna döner, Cumhuriyet’e kötülük ederiz.

Bir şey daha: Bu millet askerlerini, komutanlarını sever. Cumhuriyet’in büyük ölçüde o vatan evlatlarının eseri olduğunu bilir, hisseder. Gürültü-patırdı sonlanınca, bu gerçekle baş başa kalırız hepimiz.

Tarih, bakalım kimin kimi bağışlayacağını yazacak?

Sonraki Haber