Cumhuriyetin kuruluşuyla yüzleşmeye hazırlarmış
PKK’ya yakın 37 kurumdan Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘helâlleşme’ çağrısına yeni destek geldi. Yapılan açıklamada helâlleşme isteğinin Cumhuriyetin kurucu hikâyesiyle yüzleşmek anlamına geleceği söylendi. Ceyhan Mumcu ve Uluç Gürkan ‘helâlleşme’ çıkışını ve gelen karşılıkları değerlendirdi.
İçinde Diyarbakır Barosu, Barış Anneleri, İnsan Hakları Derneği şubeleri ve LGBT örgütlerinin de yer aldığı PKK’ya yakın ve HDP kontrolündeki 37 kurum CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘helâlleşme’ politikasını değerli bulduklarını ilan etti. “Hakikat, eşitlik ve adalet için buradayız” başlığıyla yayınlanan ortak açıklamada ‘Süreci birlikte inşa etmeye ve yürütmeye talibiz.’ denildi. “Bu süreç aynı zamanda salt Türklük üzerine inşa edilmiş cumhuriyetin kurucu hikâyesi, ırkçılığı, sınıf tahakkümü, dini ve mezhepsel ayrımcılığı ve cinsiyetçiliğiyle de yüzleşmek anlamına gelir.” ifadeleri kullanıldı.
‘HAZIRIZ’ DEDİLER AKIL VERDİLER
Açıklamanın devamında aydınlatma komisyonları kurma, görevden el çektirme, tazminat davaları açma, sorumlu kamu kurumlarının ıslah edilmesi ve devletin özür dilemesi gibi yöntemler önerildi.
Vatan Partisi Genel Başkan Danışmanı Ceyhan Mumcu, helâlleşme çağrısının PKK ve FETÖ’yü aklamaya hizmet edeceğini belirtti. Eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili Uluç Gürkan ise CHP’nin politikasının cumhuriyetle hesaplaşmak olarak değil, cumhuriyeti çağdaş uygarlık hedefine yükseltmek olarak algılanması gerektiğini dile getirdi.
‘CHP’YE TUZAK, ÇARPITMA VAR’
Uluç Gürkan şöyle konuştu: “Türkiye Cumhuriyeti ulus devlettir. Ancak ‘salt Türklük üzerine kurulmuş’ bir kan, kafatası cumhuriyeti değildir. Kuruluş felsefesinde hiçbir dışlayıcılığa yer verilmemiştir. Atatürk’ün ‘Türkiye Cumhuriyet’ini kuran Türkiye halkına Türk ulusu denir’ tanımı bu bağlamda dünyaya bırakılmış en anlamlı bir arada yaşa iradesidir. Cumhuriyetin kuruluş sürecini ırkçılıkla, sınıf tahakkümü, dini ve mezhepsel ayrımcılığı, cinsiyetçilik ve sisheteroseksistliğiyle suçlamak, ‘keşke Yunan galip gelseydi’ cehaletinin cesaretiyle kaleme alınmış bir saldırıdır. İhanettir.”
“Bu ayrımcı ayaklanmaları meşru sayıp devletin haklı müdahalelerini gayrı meşru olarak tanımlamak emperyalizmin Sevr hayaline hizmet etmektir. Bu ortak açıklamayı yapanlar helâlleşme konusunu çarpıtarak Türkiye’nin kendisini çok uluslu bir devlet olarak ilan etmesini istiyorlar. Akıllarınca, Atatürk’ün en büyük eserim dediği Cumhuriyete ve Cumhuriyet Halk Partisi üzerinden tuzak kurmaya yelteniyorlar. CHP’nin helâlleşme çağrısı cumhuriyetle hesaplaşmayı içermez. Bu çağrı, Türkiye Cumhuriyeti’ni Atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık hedefine yükseltmek olarak algılanmalıdır.”
‘PKK VE FETÖ’YLE İKTİDAR PROJESİ’
Ceyhan Mumcu, CHP’nin ‘helâlleşme’ çağrısının 37 örgütün anladığı şekilde bir çağrı olduğunu savundu. “Mevzu bahis 37 örgüt Kemal Bey’in helâlleşme çağrısını çok doğru anlamışlar.” yorumunu yaptı. Mumcu şunları şöyledi: “CHP bir süredir ‘Dersim Katliamı’ diyor. Bizzat Kemal Bey, CHP’nin artık eski CHP olmadığını, kuruluştaki partiyle bugünkü parti arasında ciddi farklar olduğunu, bunun için çok uğraşlar verdiğini kaydetti. ‘KHK’lıları devlete geri alacağım’ söylemi de bunun parçası. Helâlleşme olayı PKK’yı ve FETÖ’yü yanına alarak iktidar olma projesidir. Bu proje onları aklamaya hizmet ediyor. CHP, bir seçim vaadi olarak genel affa hazırlanıyor. Yoksa durduk yere bu helâllik niye çıktı?”