Darbeyi hazırlayan hücreler arasında koordinasyon sorunu varmış
Genelkurmay Başkanlığı tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda çarpıcı bir bilgiye yer verildi. Darbenin başarılı olması durumunda sıkıyönetim tarafından ülke yönetimine atanacak kişilerin sivil ve askeri mensuplarınca ortaklaşa hazırlandığı belirtildi ancak, hiyerarşide farklılıklar olduğu ve darbeyi hazırlayan hücreler arasında da koordinasyon kopukluğu olduğu ortaya çıktı.
Darbeci askeri kanat tarafından hazırlanıp tüm askeri birliklere gönderilen "Harekat Yıldırım" ibareli sıkıyönetim direktifi ekinde yer alan atama listesinin farklı eller tarafından oluşturulduğu belirlendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılığınca Yalova Hava Meydan Komutanlığı'nda darbe girişimine katılan askerler hakkında hazırlanan iddianamede Genelkurmay Başkanlığı tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda çarpıcı bir bilgiye yer verildi. Darbenin başarılı olması durumunda sıkıyönetim tarafından ülke yönetimine atanacak kişilerin sivil ve askeri mensuplarınca ortaklaşa hazırlandığı ancak, hiyerarşide farklılıklar olduğu ortaya çıktı.
ANAYASAL DÜZENİ ORTADAN KALDIRMAK MAKSADIYLA HAZIRLANMIŞ BİR MESAJ EMRİ...
İddianamede darbe girişimi soruşturması kapsamında Genelkurmay Başkanlığı'nca oluşturulan bilirkişi heyeti tarafından 21 Şubat 2017 tarihinde hazırlanan sözde 'atama listesi'yle ilgili raporda "Sıkıyönetim direktifi isimli mesajın metin ve ekleri incelendiğinde; ilk olarak bahsedilmesi gereken hususun bu mesajın, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü tarafından anayasal düzeni ortadan kaldırmak maksadıyla hazırlanmış bir mesaj emri olduğu" ifade edildi.
ATAMA LİSTESİNDEKİLERİN FETÖ'CÜ OLDUKLARI GENELKURMAY'A BİLDİRİLMİŞ
Yine raporda, darbe mesajında imzası olanların ve mesajın eklerinde yer alan atama listelerinde kendilerine görev tevdi edilenlerin büyük bir çoğunluğunun daha önceden FETÖ/PDY mensubu olduğuna dair haklarında resmi makamlardan Genelkurmay Başkanlığı'na bilgi verildiği kaydedildi.
ATAMA LİSTESİ, ÖRGÜTÜN SİVİL VE ASKERİ ÜST DÜZEY MENSUPLARINCA OLUŞTURULDU
Raporda, birbirinden habersiz hücreler şeklinde yapılanan terör örgütünün gizliliğe azami önem vermesi ve yıllarca örgüt içerisinde yer alan bir kişinin ancak çok sınırlı sayıda örgüt mensubunu tanıyabildiğine dikkat çekilerek, "Bu darbe planının eklerinde yer alan atamaların örgütün en üst düzeydeki sivil ve askeri mensuplarınca ortaklaşa hazırlanabileceği" belirtildi.
LİSTELER ÇOK ÖNCEDEN HAZIRLANMAYA BAŞLANDI
Raporda, atamaların örgüt içerisindeki güvenilirlikleri ve örgüt içerisindeki konumlarının dikkate alınarak yapıldığı belirtilerek, "Bu kadar üst düzeyde örgüt elemanı hakkındaki bilgiye, bir veya iki kişinin hakim olmasının mümkün görülmediği, bu nedenle de listenin hazırlanmasına çok önce başlandığı, örgütün sivil ve askeri üst düzey elemanları arasında koordine edilerek oluşturulduğu" ifade edildi.
ATAMA LİSTELERİ ÖRGÜTÜN FARKLI HÜCRELERİ TARAFINDAN HAZIRLANDI: UYUŞMAZLIKLAR VAR
Atama listesi eklerinin ayrıntılı incelemesine yer verilen raporda dikkat çeken bir ayrıntıya da yer verildi. Raporda birliklere gönderilen sıkıyönetim listelerinin eklerinde farklılıklar olduğu belirtildi. Örneğin, İl Sıkıyönetim Komutanlıkları listesinin farklı, Sıkıyönetim Mahkemeleri Görevlendirme Listesinin ise daha farklı format ve yazı karakterinde hazırlandığına dikkat çekildi. Yine listenin farklı eklerinde yer alan general atamaları ile askeri hakimlerin atamalarında önemli ve kritik bir görev olan Genelkurmay Adli Müşavirliği'ne iki farklı kişinin atandığı, bu kişilerin de Tuğgeneral Hayrettin Kaldırımcı ile Albay Muharrem Köse olduğu kaydedildi. Raporda, bu durumun "Sözde atama listelerinin birbirinden farklı örgüt hücreleri tarafından yeterince koordine edilmeden hazırlanarak darbeyi planlayan Yurtta Sulh Konseyine mensup üst düzey sivil ve askeri örgüt üyelerine verildiği" ifade edildi.
TSK HİYERARŞİSİ İLE ÖRGÜT HİYERARŞİSİNDEKİ FARKLILIK
Raporda bir başka dikkat çekici bilgi ise, TSK içerisindeki yapılanma ile örgütün sivil yapılanması arasındaki hiyerarşinin farklı olması. Raporda, TSK içerisindeki örgüt mensuplarının atama listesinde resmi hiyerarşiye dikkat ettiği, ancak sivil otoriteleri tarafından hazırlanan listelerde bu hiyerarşiye uyulmadığı kaydedildi. Raporda, "Daha üst rütbeli personel mevcutken darbe emrinin Tuğgeneral rütbesinde bir personel tarafından imzalanmış olmasının bu durumu izah ettiği" belirtildi.