Davos’taki Çin etkisi ABD’yi telaşlandırdı

İsviçre’de düzenlenen Dünya Ekonomi Forumu’nda Pekin ağırlığını koydu. Başbakan ve bakanlarının katıldığı forumda üst düzey görüşmeler yapan Çin’i, Washington heyeti ‘kıskanarak’ izledi

Politico'nun pazartesi günü kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Çinli meslektaşları Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu sırasında ülkenin üst düzey yetkilileriyle temas kurarken ABD'li diplomatlar İsviçre'deki nüfuzlarını korumak için çabalıyor. Haberde Amerikalı yetkililerin etkinlikteki Çin heyetinin büyüklüğü karşısında telaşlandıkları ve Washington'un tarafsızlığı ve arabuluculuk merkezi olmasıyla ünlü Alp ülkesindeki nüfuzunu kaybetmemesi için ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile İsviçre Cumhurbaşkanı Viola Amherd arasında bir görüşme ayarlamak için acele ettikleri belirtildi.

‘DEVLET ZİYARETİNİN TÜM ÖZELLİKLERİNİ TAŞIYOR’

Politico, ABD'nin bu konudaki stratejisini özetleyen 12 Ocak tarihli bir Dışişleri Bakanlığı iç yazışmasına atıfta bulundu. Yazıda Pekin'in "10 devlet başkanının katılacağı" uyarısında bulunulurken, ABD'nin Bern Büyükelçisi Scott Miller heyetin "sözde bir devlet ziyaretinin" tüm özelliklerini taşıdığını öne sürdü. Belgede Çin'in geziye verdiği önemin daha da vurgulandığı ve heyete, notta Çin lideri Xi Jinping'in "2 numaralı ismi" olarak tanımlanan Başbakan Li Qiang'ın başkanlık edeceğinin belirtildiği bildirildi. Başbakan, 2017 yılında Devlet Başkanı Xi Jinping'den bu yana Davos forumuna bizzat katılan en üst düzey Çinli lider.

Blinken, Zelenskiy heyetler arası görüşme

BLİNKEN DAVET ARARKEN Lİ GÖRÜŞTÜ

Gazeteye göre "Miller, Dışişleri Bakanı Blinken’ın İsviçre Konfederasyonu'nun yeni Başkanı ile en azından bir el sıkışmamasının kötü bir izlenim yaratacağına inanıyor" ve İsviçre Konfedarasyonu Başkanı Viola Amherd'in bir görüşme için "kendisini tamamen hazır hale getirdiğini" de sözlerine ekliyor. Li ve Amherd de pazartesi günü, halihazırda var olan serbest ticaret anlaşmasını güçlendirmek ve işbirliği ve arabuluculuk konularını görüşmek üzere bir araya geldi. Çin ayrıca İsviçre vatandaşlarına vizesiz giriş hakkı tanımayı da kabul etti. Aynı zamanda Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Politico'ya Blinken'in İsviçreli yetkililerle de bir araya gelmesinin beklendiğini ancak zamanlamanın henüz netleşmediğini söyledi. ABD'li üst düzey diplomat dün Davos'a geldi. Blinken’ın Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin yanı sıra programında bir dizi Batılı yetkiliyle görüşme de var.

BEKLENENDEN FAZLA BÜYÜME

Başbakan Li Qiang salı günü forumda yaptığı konuşmada, Çin ekonomisinin 2023 yılında Pekin'in belirlediği resmi hedeften biraz daha iyi, yaklaşık yüzde 5,2 oranında büyüyeceğini söyledi. Başbakan küresel iş dünyası ve siyasi liderler toplantısında yaptığı konuşmada "Geçtiğimiz 2023 yılında Çin ekonomisi genel olarak toparlandı ve iyileşti" dedi. Çin hükümeti daha önce yaptığı açıklamada 2023 yılı için yüzde 5 civarında bir büyüme oranı hedeflediğini belirtmişti.

‘ÇİN’E YATIRIM RİSK DEĞİL FIRSATTIR’

Li, "Çin'in ekonomik işleyişinde dönemeçler olsa bile, genel olarak uzun vadeli olumlu eğilim değişmeyecektir" vurgusunu yaptı. Li ayrıca Çin'in zorlu iş ortamı ve yavaşlayan büyümesi karşısında giderek daha temkinli hale gelen uluslararası yatırımcılara da güven vermek için "Çin pazarına yatırım yapmak bir risk değil, bir fırsattır." dedi.

‘ORTA SINIF İKİYE KATLANACAK’

Li, ülkede orta gelir grubunda yaklaşık 400 milyon kişi bulunduğunu ve bu sayının önümüzdeki 10 yıl içinde ikiye katlanarak 800 milyona ulaşmasının beklendiğini söyledi. Tüketim ivmesinin çok güçlü olduğunu belirtti. Devam etmekte olan kentleşmenin konut, eğitim, sağlık ve yaşlı bakımı gibi sektörlerde büyük talep yaratacağını belirten Çin Başbakan’ı, kırsal kesimde yaşayan yaklaşık 300 milyon Çinlinin eninde sonunda şehirlere göç edeceğini de sözlerine ekledi. Ayrıca, kentsel ulaşım ve telekomünikasyon altyapısının iyileştirilmesine yönelik yatırımlar için de çok yer olduğunu belirtti. Li Çin'deki uluslararası işletmeler için de "birinci sınıf" bir çalışma ortamı yaratma sözü verdi. Başbakan, "Dünyadaki durum nasıl değişirse değişsin, Çin temel ulusal politikası olan dışa açılma politikasına bağlı kalacak ve kapısı daha da genişleyecektir." ifadelerini kullandı.

Sonraki Haber