DEİK Başkanı Nail Olpak: ‘Yeşil dönüşüm’ ile yeni bariyer örüyorlar

Başkan Olpak, dünyanın kutuplaşma döneminden geçtiğini belirtti. DTÖ’nün serbestleşmeyi savunduğunu ancak kamplaşmanın öne çıktığını ve ‘Yeşil dönüşüm’ gibi söylemlerle sistemin yeniden ‘dizayn’ edilmeye çalışıldığını kaydederek gelişmiş ülkelerin yeni bir bariyer ördüğünü söyledi.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, ekonomi gazetecilerini memleketi Burdur'da ağırladı. Olpak, basın mensuplarıyla birlikte Gölhisar'da bulunan köyü İbecik'i, ardından tarihi ve turistik yerleri ziyaret etti. Aydınlık gazetesi olarak biz de davet üzerine Burdur ziyaretine katıldık. Şehrin tarihi ve kültürel yaptığımız gezi üzerine izlenimlerimizi önümüzdeki günlerde yayımlayacağız.

DEİK Başkanı Olpak, Burdur’da ziyareti sırasında Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinin işlettiği Lavanta Tepesi Otel’de basın mensuplarıyla bir toplantı da düzenleyerek Türkiye ekonomisindeki son gelişmeler, Türk özel sektörünün ana gündemi, küresel ticaretin seyrine ilişkin değerlendirmeler yaptı.

Nail Olpak

Nail Olpak, dünyadaki kutuplaşmanın arttığına dikkat çekti. “Yeşil dönüşüm” ve “Dijital dönüşüm” söylemlerinin de bu kamplaşmalardan biri olduğunu kaydeden Olpak, Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) serbestleşmeyi savunduğunu ancak dünyanın kamplaşma döneminde olduğunu söyledi. “Yeşil dönüşüm” süreci altında ise ekonomik düzende yeni bir dizayn amacının varlığına ve gelişmiş ülkelerin yeni bir bariyer ördüğüne işaret etti. Olpak, doğayı koruma amacının zaten bir görev olduğunu vurguladı.

‘SURİYE İLE TİCARETİ İSTERİM’

Olpak, Mısır ile normalleşmenin ardından Suriye ile ticari ilişkilerin de yeniden kurulup kurulamayacağına ilişkin sorumuza, komşu ülke Suriye ile ticari ilişkilerin gelişmesini isteyeceklerini ancak kararın siyasette olduğu yanıtını verdi.

Nail Olpak, toplantıda sorulan "Türkiye'nin BRICS üyeliğine nasıl bakıyorsunuz?" sorusu üzerine de Türkiye'nin BRICS ile ilişkisinin bugün başlamadığını, daha önce gözlemci üye olarak toplantılarda yer aldığını belirterek, "Ekonomik değerlendirmemden ziyade siyasetin bir oyun alanı olarak değerlendiriyorum. Avrupa ile ilişkiler konusunda yeni bir kart açması gibi..." dedi.

Daha önce Avrupa Birliği ile “yüksek düzeyli ekonomik diyalog” toplantıları yapıldığını, Doğu Akdeniz krizinden sonra bu toplantıların iptal edildiğini hatırlatan Olpak, şunları kaydetti:

“Donan ilişkilerin olduğu yerde siyasetin karşılıklı bir kartlaşması şeklinde görüyorum. Bunun kopmaya doğru götüreceği kanaatinde değilim. Türkiye, o ilişkiyi bence dengeli götürebilir. İki dengeyi de birlikte götürebileceğimizi düşünenlerdenim."

BU GÜMRÜK BİRLİĞİ VARKEN BRICS’E HAREKETLENME DOĞAL

Olpak, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi konusunda adım atılamadığına da değinerek, “Gümrük Birliği denilen bir saçmalık var. Her tarafımızı bağlıyor. Güncelleme konusunda da adım atamıyoruz. Mallar serbest, malları taşıyan kamyonlar ve iş insanları serbest değil. Bu gariplikler varken BRICS hareketleri olur.” sözlerini kullandı.

DEİK Başkanı Olpak, Çin'in, Kuşak ve Yol projesi için şu ana kadar 50-60 milyar dolar para harcadığının ifade edildiğini hatırlatarak, bir geminin Şahghay'dan Amsterdam'a 40-45 günde gittiğini anlattı. 2-3 yıl önce Türkiye'nin yer aldığı Orta Koridor'da bir deneme yapıldığını ve Şanghay'dan Amsterdam'a 11 günde gidildiğini ancak hedefin 7-9 gün olduğunu anımsatan Olpak, şöyle devam etti:

"Gaziantep'ten yola çıkan bir tır 3-4 günde Amsterdam'a varıyor ama Çin, 8 güne indiğinde lojistik avantajımız ortadan kalkacak. O zaman Çin'in Kuşak ve Yol'unu alkışlarken neyi alkışladığımızı iyi bilmemiz lazım. Oradan gelen tırlar geriye boş gitmeyecek, nasıl dolduracağımızı bilmemiz lazım. Önce konumunuzu belirlemeniz lazım. Akıllı hareket edersek bu süreci fırsata da çevirebiliriz."

‘EKONOMİ GÜLLÜK GÜLİSTANLIK DEĞİL’

Başkan Olpak, Türkiye’de piyasanın güllük gülistanlık olmadığını dile getirerek, sıkıntılar olduğunu belirtti. Nail Olpak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Enflasyonu düşürmeye yönelik ve mali disiplinin devamını hedefleyen süreç devam ediyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile konuştuğumuz zaman 'sırtımızda ödememiz gereken yüklerimiz var' diyor. Depremi, EYT'yi, KKM'yi konuşuyor fakat hala birkaç küçük adımın atılabileceğini düşünüyorum. Örneğin, ihracatçıya verilen yüzde 2'lik döviz desteğinin bir miktar artırılması bizim bütçe dengelerimizi çok fazla bozmayabilir.

“İç pazarda soğumayı sağlamak için kredilerin büyütülmeyeceğini biliyorduk ama en azından KOBİ'ler için yüzde 2'lik kredi büyüme sınırı bir miktar esnetilebilir. Çünkü KOBİ'lerin nefes tutma süreleri çok daha dar. İhracatta da döviz bozdurma zorunluluğu var. Hala yüzde 30'luk bozdurma zorunluluğu var. Merkez Bankasının rezervlerinin iyiye gittiğini her gün dinliyoruz. Bu yüzde 30'luk rakam üzerinde bir adım atılabilir."

Bir iş adamının, yatırımcının baktığı en temel konunun öngörülebilirlik olduğunu vurgulayan Olpak, bir soru üzerine, son 1-1,5 aydır otomotiv ve kimya sektöründen de olumsuz sinyaller almaya başladıklarını, bunun iyi takip edilmesi gerektiğini vurguladı. Olpak, "(Siparişler) Tekstili anlayabilirim çünkü sipariş süreçleri daha kısadır ama bu son 2 sektör beni tekstilden daha fazla endişelendiriyor." dedi.

İHRACAT ARTIŞI ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK

Olpak, küresel ticarette kamplaşmanın arttığına dikkat çekerken, dünya ticaretinde bir ivme kaybı yaşandığını aktardı. Olpak, "Ticaretteki ivme kaybı önümüzü köstekleyen bir unsur olarak çıkıyor. Son dönemde ithalatımızın azalmasıyla cari açıkta bir iyileşme var. Ama görebildiğimiz bir gerçek daha var; ihracatımız daha önceki yıllardaki ivmelenmeyle büyümeyecek. Yani artık bundan sonra böyle 30'ar, 40'ar milyar dolarlık, çift hanelerle büyüyebilecek bir ihracat görmüyoruz." diye konuştu.

Türkiye'nin başarılı olduğu bir başka alan bulunduğunu dile getiren Olpak, "Türk müteahhitlerinin dünya pazarlarında çok ciddi başarısı var. Çin'den sonra sayıda ikinciyiz. Türk müteahhitleri, 2022'de dünya pazarından 31,5 milyar dolar pay aldı. Bizim o sektördeki iş adamlarımız gözü kara, hızlı. Fiyat ve kalitemiz de iyi. Nerede sıkıntımız var? Finansmanda..." ifadelerini kullandı.

Türk müteahhitlerinin yurt dışında zorluk yaşadığı finansman konusunda, rakiplerine göre aradaki farkı sübvanse edebilecek bir sistem kurulabileceğini, bunun geri dönüşünün çok hızlı olabileceğini belirten Olpak, ihracatın zorlandığı alanlarda farklı şeyler yapılabileceğini söyledi.

ABD’Lİ PORTFÖY YÖNETİCİLERİ İLE BULUŞULACAK

New York’ta 23-25 Eylül tarihlerinde düzenlenecek olan 15. Türkiye Yatırım Konferansı ile ilgili bilgi veren Olpak şöyle konuştu;

“DEİK’in marka etkinliklerinden biri olan ve bu yıl 15.’sini düzenleyeceğimiz Türkiye Yatırım Konferansı, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu haftasındaki 23-25 Eylül tarihlerinde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımlarıyla gerçekleştireceğiz.

Konferansın ilk gününde Sayın Cumhurbaşkanımızı ABD’nin önde gelen iş insanları ve Fortune 100 yöneticileriyle bir yuvarlak masa toplantısında bir araya getireceğiz. İkinci gün ise; Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek ile Ticaret Bakanımız Sayın Prof. Dr. Ömer Bolat’ın katılımlarıyla Goldman Sachs’te ABD’li fon ve portföy yöneticileriyle bir araya getirerek Türk özel sektörünün gücünü anlatacağımız önemli bir diğer etkinliğimiz olacak. Son gün Citi iş birliğinde, Enerji Bakanımız Sayın Alparslan Bayraktar ve Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Fatih Kacır ile yatırımcıları bir araya getireceğimiz yuvarlak masa toplantıları gerçekleştireceğiz. Bu üç gün boyunca gerçekleştireceğimiz 5 ayrı etkinliğin ülkemize önemli çıktıları olacağı kanaatindeyiz.”

HAYTEK İLE AMAÇ BAĞIMLILIĞI AZALTMAK

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Dalgar, DEİK Başkanı Olpak ile birlikte basın mensuplarıyla bir araya gelerek, üniversite olarak hayata geçirdikleri çalışmaları anlattı. Dalgar, veteriner olan Mehmet Akif Ersoy’un mesleğine yakışır bir şekilde hayvancılık alanında uzmanlaştıklarını dile getirdi. Dalgar, düzenledikleri Hayvancılık Teknolojileri AR-GE ve İnovasyon Festivali (HAYTEK) ile hem Türkiye’nin bu alandaki nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılamayı hem de ABD, İsrail gibi ülkelere olan bağımlılığı azaltmayı amaçladıklarını vurguladı.

‘ENFLASYON YÜZDE 40’LARA İNMEDEN OLMAZ’

Yeni Orta Vadeli Program ile birlikte ekonomi yönetiminin programı için “İnşallah başarılı olur diyenlerdenim. Çünkü başarılı olursa biz kazanacağız.” diyen Nail Olpak, “Faiz indiriminin zamanlaması konusunda yorum yapamıyorum. Ekonomi yönetiminin, enflasyonda yüzde 40'lı rakamları görmeden küçük adımları dahi atmayacağını hissediyorum." dedi.

YABANCI İŞÇİ KONUSUNA GÖZ KAPATILAMAZ

Türkiye'deki yabancı işçiler konusuna da değinen Olpak, Anadolu’da bir ilçede 350 kişinin çalıştığı bir serada 35 Nijeryalı çalışıyorsa yabancı işçi konusunu gözümüzü kapatarak çözmenin mümkün olmadığını, bu konuyu yasal hale getirmesi, devletin bunu kayıt ve kontrol altına alması ve kayıt dışılığı da önleyerek vergilendirmesi gerektiğini söyledi.

Sonraki Haber