Demirtaş’tan ‘İkinci Türkiye’ çıkışı
HDP’nin eski eş genel başkanı tutuklu Selahattin Demirtaş, cezaevinden yazdığı yazıda ‘İkinci Türkiye’ çıkışı yaptı.
Türkiye’nin terörle mücadelesi ve dış politikasını eleştiren Demirtaş’ın söylemi, 1980 sonrası milli devleti ve Cumhuriyet Devrimlerini hedef alan ‘İkinci Cumhuriyet’ söylemini akıllara getirdi.
Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, “Biz ikinci Türkiye’yi, Cumhuriyet’in ikinci yüz yılında inşa etmeye çalışan ve bu Türkiye’nin partisi olmaya gayret eden bir siyasi hareketiz. Bizi başka Türkiye partileriyle karıştırmayın sakın.” dedi.
“Türkiye partisi” başlığıyla Diken’e yazı yazan terör tutuklusu Demirtaş, yazısında “İkinci Türkiye” çıkışı yaptı. Kasım 2016’dan beri tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi'nden yazan Demirtaş, Türkiye’nin dış politikasına tepki gösterdi, Kürtlere, Alevilere ve Ermenilere zulüm yapıldığını iddia etti.
Türkiye’nin terörle mücadelesini de “eleştiren” Demirtaş, HDP’nin “bu Türkiye’nin partisi olmayacağını” söyledi. HDP’nin üçüncü bir yol olduğunu öne süren Demirtaş, Türkiye’nin değişmesi gerektiğini ortaya attı.
Demirtaş’ın yazısında şunlar öne çıktı:
“Eğer ki bir siyasi parti, bu topraklarda Kürtlere, Alevilere, Ermenilere yapılan zulümleri, haksızlıkları, hukuksuzlukları dile getirip ayırım yapmaksızın herkesin hakkını savunuyorsa o parti için “Türkiye partisi değildir” deniyor.
(…)
Dış politikadaki yanlışlarda, hükümetin yanında yer almıyorsa bir parti, o partiye ‘Türkiye partisi değildir’ deniyor.
“‘Son terörist öldürülünceye kadar’ değil de ‘Sorunları kimse kimseyi öldürmeden, konuşarak çözelim’ diyorsa yine Türkiye partisi olamıyor, o parti.
“Tek dil, tek millet anlayışına karşı çıkıp ‘Hayır, bu topraklarda farklı diller, kültürler, halklar var, birlikte barış içinde yaşayabilmek için bunların tanınması gerekir” dediğinde bir parti, “Sen Türkiye partisi değilsin deniyor.
(…)
“Bu Türkiye’yi yönetmek için kendi arasında kayıkçı kavgası yapan iki çizgi var. Sırayla iktidarı devralıp Türkiye’yi sömürüp tüketip duruyorlar.
“İşte biz bu Türkiye’nin partisi değiliz, olmayacağız. Bu nedenle üçüncü yol diyoruz kendimize.
“Bizim hedefimizdeki Türkiye’de tüm ezilenler, halklar, inançlar, kimlikler, emekçiler, kadınlar devletin gerçek sahibidirler. Devlet halkın efendisi, gardiyanı, işkencecisi, hırsızı değil, hizmetkarıdır. Tek dilin, tek kimliğin değil, her eşit yurttaşın devletidir.
“Bir değil iki Türkiye var.
“İlki ırkçıların, soyguncuların, talancıların Türkiye’si.
“İkincisiyse halkların, emekçilerin, kadınların Türkiye’si.
“Eğer siz birinci Türkiye’nin resmi ideolojisine uymayı, günahlarına ortak olmayı kabul etmiyorsanız Türkiye’nin her yerinde de olsanız, Türkiye’nin tüm sorunlarına çözüm de üretseniz, birileri size asla ‘Türkiye partisi’ demeyecektir.
“İkinci yüz yılında Cumhuriyet’i demokratikleştirme iddiasında olan herkesin radikal demokrat çizgiyi içselleştirmesi, Türkiye’nin gerçek ve biricik kurtuluşunun buradan geçtiğini görüp buna göre cesur bir değişime yönelmesi şarttır. Devletin çatlaklarını sıvayla kapatıp üstüne pembe boya çekince onu depreme dayanıklı hale getirmiş olmuyorsunuz.
“Biz ikinci Türkiye’yi, Cumhuriyet’in ikinci yüz yılında inşa etmeye çalışan ve bu Türkiye’nin partisi olmaya gayret eden bir siyasi hareketiz. Bizi başka Türkiye partileriyle karıştırmayın sakın.”
Demirtaş’ın “İkinci Türkiye” çıkışı, 1980 sonrası ortaya atılan “İkinci Cumhuriyet” planını akıllara getirdi.
LİBERAL TEZLER
Batı merkezli neoliberal politikaların sonucu olarak liberal aydın ve siyasetçiler tarafından dillendirilen İkinci Cumhuriyetçilik, Cumhuriyet Devrimini yıkma planı olarak ortaya çıkmıştı. Milli devleti hedef alan İkinci Cumhuriyetçilik fikri, ilk kez Mehmet Altan tarafından öne sürülmüştü.
FETÖ kumpasları döneminde terör örgütünün tetikçiliğini yaparak vatanseverleri hedef alan Taraf gazetesi de kendini İkinci Cumhuriyetçi gazete olarak nitelendiriyordu.