Mavi Vatan’ın hukukçuları bu akademide

Sonunda bir deniz hukuku akademimiz oldu. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nil Kula Değirmenci, ders içeriğini anlattı. Değirmenci, “Kamu hukuku, kıta sahanlığı, karasuları, adalar, deniz ticaret hukuku gibi konuları anlatıyoruz.” dedi

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) bünyesindeki Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü, denizlerimizdeki fırıl fırıl dolaşan Koca Piri Reis, Dokuz Eylül gemilerine, botlarına yeni bir destek alan daha açtı. Bir atak daha yaptı. Deniz Hukuku Akademisi, kapılarını açtı, eğitimde ilk adımı attı. Akademi’nin ilk gününde Enstitü Müdürü Prof. Nil Kula Değirmenci ile buluştuk, bayram havasını paylaştık. Akademi ülkemize, deniz hukukuna neler getirecek merak ettik, sorularımızı heyecan ve umutla yanıtladı.

HER MİLLETTEN AKADEMİSYEN

- Akademi fikri nasıl ortaya çıktı?

Deniz hukuku eğitimi dünya çapında önem verilen bir eğitimdir. Örneğin ülkemizin deniz hukuku politikalarına yön veren ve benim de yönetim kurulu üyesi olduğum Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi (DEHUKAM)’nin de 2022 yılından bu yana sponsoru olduğu ve bu yıl 27’ncisi düzenlenen Rhodes Academy of Oceans Law and Policy (Rodos Okyanuslar Hukuku ve Siyaset Akademisi) var. Uzun yıllardır ülkemiz buraya hem katılımcı hem de eğitmen olarak Türk deniz hukukçularını ve bürokratlarımızı gönderiyor, uluslararası deniz hukukunda ülkemizin öncelikli ve kararlı tutumunu hem tüm dünya ülkelerinden gelen katılımcılara anlatmak hem de uyguladığımız her politikanın yasal zeminini haklı gerekçelerle ortaya koymak adına...

Son 2 yıldır ülkemizi temsilen ben de burada eğitmen olarak yer alıyorum ve burada gördüğüm model, Türkiye’nin ilk ulusal Deniz Hukuku Akademisi fikrinin doğumuna neden oldu. Kurumlarım DEHUKAM ve Dokuz Eylül Üniversitesi ile bu fikrimi paylaştığımda kayıtsız şartsız tam destek oldular ve bugün buradayız, sizinle ilk ulusal Deniz Hukuku Akademisi’ni konuşuyoruz.

Akademimizde biz de deniz kamu hukuku, deniz ticareti hukuku ve deniz sigorta hukuku konularını ülkemizin çok değerli deniz hukuku akademisyenlerinin destekleri ile 10 gün 60 saat boyunca katılımcılara anlatıyor ve bu süreçte her gün sonu gerçekleştirdiğimiz pratik çalışmalarımız ile o gün edinilen bilgilerin uygulamada kullanımını işliyoruz. Böylece hukuku, deniz hukukunu bilen araştırmacı ve uygulayıcı sayısını her geçen dönem arttırmayı, bildiğimizi hatasız uygulayabilme kabiliyetine sahip olmayı ve sadece deniz ticareti hukukunda değil ülkemiz karasuları, kıta sahanlığı, münhasır ekonomik bölgesi ve hatta bayrağımızın dalgalandığı her yabancı ve açık sularda söz sahibi olma haklılığımızı yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz.

HUKUK HAYATA UYGULANIYOR

- Nasıl bir model kurguladınız?

Sabah bir hoca geliyor, dersini veriyor. Öğleden sonra başka bir konuyla ilgili başka bir hoca geliyor. Öğleden sonra da anlattığımız konularla ilgili bir pratik çalışma yapıyoruz. Ben 17 yıldır akademik hayattayım. Hukuk sadece teorik çalışma değil, onu öğrendim. Bir case (vaka) veriyoruz, karşınıza böyle çıkar bugün öğrendikleriniz, diyoruz. Konşimentoyu anlatmak var, ancak onu nerede kullanacağını bilmek çok ayrı bir şey. Öğrencilerimizin uygulamayı da bilmesi lazım. Hukuk eşittir, ezberdir derler yıllardır! O ezberi yıllardır bozmaya çalışıyoruz.

- Sadece DEÜ hocaları değil sanırım...

Zaten çevremiz çok dar, deniz hukukçusu çok fazla yok Türkiye'de. İstanbul’dan, Antalya’dan, Mersin’den, Ankara’dan, Çanakkale'den hocalarımız geliyorlar. O gün anlatılan derslere ilişkin vakalar aldık hocalardan. O vakaları öğrencilere dağıtıyoruz, grup oluşturuyoruz. 25 kişi şu anda öğrencilerimiz. Ve bu grupları bölüyoruz. Sen davalısın, sen de davacısın, alın bakalım böyle bir ihtilaf çıktı karşınıza. Bir ihtilaf var, şimdi tartışın diyoruz. Bir sözcü de atayın ve davanızı savunun. Böylece o gün öğrendiklerini hemen o pratik çalışmayla nerede kullanabileceklerini anlıyorlar. Farklı farklı hocaların perspektifinden deniz hukuku eğitimi alma şansını ediniyor katılımcılarımız.

DENİZ TİCARETİ BÖYLE GELİŞİR

- Deniz hukuku ayrımı, felsefesi nedir?

Uluslararası yük taşımacılığı denilince ülkemiz ihracat ve ithalatının ayrı ayrı yaklaşık yüzde 60'ı deniz yoluyla, yüzde 30'u kara yoluyla, yüzde 5-6’sı demir yoluyla yapılıyor. Ben uluslararası ticaretimi geliştirmek istiyorsam deniz yolu taşımacılığına illaki ihtiyacım var. Bu süreç bir tıkanırsa bir hukukçuya ihtiyacım var.

Ülkemizde çok az üniversitede deniz hukuku dersi zorunlu ama hukukun çok geniş bir alana yayılması sebebiyle çok doğal olarak bu fakültelerde her dönem açılan bir ders değil deniz hukuku dersi. Biz de bu eğitimin olabildiğince detaylı ve uygulamaya dönük olarak anlatılabilmesini amaçladık. Yani deniz hukukuna ilgi duyanların hevesi kursağında kalmasın. Deniz hukukunu insanlar ne kadar çok bilirse aslında oluşan, ortaya çıkan ihtilaflarda o kadar çok öngörülü olabilirler. Daha az ihtilaf çıkar. O zaman deniz ticareti gelişir. Deniz ticareti gelişirse uluslararası ticaret gelişir. Ülke kalkınır vs. gibi.

HEM ÇOCUK HEM KARİYER YAPTI

Gencecik bir deniz hukuku profesörü Nil Hanım. Hukuk seçimini çocuk yaşlarda yapmış. İlla adalet, illa haklıyı savunmak peşine düşmüş. Fakültede seçimi belli, deniz hukukunu seçmiş, çünkü boş bir alan, ihtiyaç var. Sonraki meslek hayatı, zorlukları aşmanın hikayesi! İki çocuk annesi. Bir yandan ayağında çocuk sallarken bir yandan doktora tezi yazması başlı başına bir kadın hikayesi. Aklını ve mantığını bir kenara koyup, “kadınlar çok eziliyor” teranesiyle erkek dünyasını hedefe koymamış. “Anneliğin zorlukları vardı tabi, biraz daha fazla çalışmam gerekti.” diyor gülerek.

DENİZ HUKUKUNU BİLMEMİZ LAZIM

“Hep Yunanistan bizden özeniyor... Ya baklavalarda, Türk kahvesinde, dönerde... Kos’ta arkadaşımla oturuyoruz, bir kahve istiyorum dedim. Grek kahve mi, diye soruyor. Hep onlar bizden özendi ama bu akademi sistemi o kadar hoşuma gitti ki Yunanlar yapıyorsa biz hayli hayli bunu yaparız dedim ve bence başardık da. Bizim deniz hukukunu daha çok bilmemiz gerekiyor ve çok değerli hocalarımız var, biliyoruz.

Sadece daha geniş kesimlere yaymamız gerekiyor. Gemi kiralıyoruz (chartering), ama hukuku bilmediğiniz zaman bir yerde takılıp kalıyorsunuz ve bir anda çok büyük bir ihtilaf doğuyor. Sadece kanunlar değil Türkiye'nin taraf olduğu milletlerarası sözleşmeler var. Deniz ticaret alanında bunların da ne olduğunu, ülkemizin uluslararası alanda hangi hakları haiz olup yükümlülükler altına girdiğini bilmek lazım!

Bizim derslerde ilk üç gün deniz kamu hukuku biraz daha, kıta sahanlığı, karasuları, adalar, açık denizler işliyoruz. Sonraki yedi gün boyunca deniz ticaret hukuku, deniz yolu ile yük taşımacılığı, kurtarma, çatma, navlun sözleşmeleri, demoraj gibi konulardan bahsediyoruz. Son günü de deniz sigortaya ayırdık. Yani deniz hukukunu böyle aslında sadece deniz ticareti değil hem kamu ayağı hem özel hem de sigorta ayağıyla ele alıyoruz.”

Sonraki Haber