Denizbank'tan Fon dolandırıcılığı açıklaması

Denizbank son günlerde kamuoyunun gündeminde olan fon dolandırıcılığına ilişkin ilk kez açıklama yaptı. Yapılan açıklamada; 'Kurum olarak, eski bir çalışanımızın karıştığı, Bankamızla ilgisi bulunmayan münferit bir olayın kamuoyunda gündemi meşgul etmesinden üzüntü duymaktayız' denildi.

İstanbul'da banka müdürü Seçil Erzan ile birlikte 6 sanığın, aralarında Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Selçuk İnan'ın da bulunduğu 18 kişinin dolandırılması iddiasıyla ilgili Denizbank Genel Müdürlüğü'nden açıklama yapıldı.

Bilgilendirme metninde kurum hakkındaki iddiaları yanıtladığını belirten banka, "Kurum olarak, eski bir çalışanımızın karıştığı, Bankamızla ilgisi bulunmayan münferit bir olayın kamuoyunda gündemi meşgul etmesinden üzüntü duymaktayız" ifadelerini kullandı.

KONU İLE ALAKALI ŞİKAYET İLETİLMEDİ

Açıklamada, "Bankamız, konudan 2022 yılı Haziran ayından itibaren Levent Büyükdere Caddesi Şubemizde müdür olarak görev yapan Seçil Erzan'ın iki günlük mazeret izni nedeniyle görevinin başında olmadığı 07.04.2023 tarihinde müşterimiz de olan bir şikâyetçinin şubeye gelmesi ile ilk kez haberdar olmuştur. Kamuoyunun dikkatine özellikle sunmak isteriz ki şikayetçilerin mağdur olduklarını iddia ettikleri olaylar yaklaşık bir yıl öncesine kadar gittiği halde 7 Nisan tarihine kadar hiç kimse tarafından konu ile ilgili ne bankamıza ne BDDK'ya ne de CİMER'e talep, ihbar veya şikayet iletilmemiştir" denildi.

Açıklamada, "Bankamız Teftiş Kurulu tarafından derhal incelemeye alınan konu, 7 Nisan 2023 Cuma günü saat 16:30 sularında Genel Müdürümüze aktarılmıştır. Tarafımıza gelen ilk bilgi üzerine öncelikle Seçil Erzan ile iletişime geçilmeye çalışılmış ancak kendisine Bankamızca bilinen iki telefon numarası üzerinden ulaşılamamıştır. Aynı gün, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunulmuş, olaya karışanların kamuoyunda futbol ve iş dünyasından şöhret isimler olması da göz önünde bulundurularak adı geçenlerin kişisel haklarının korunması amacıyla dosyada gizlilik talep edilmiş; Seçil Erzan'a hiçbir şekilde ulaşılamaması, ortada bir bankacılık suçu olma ihtimali de gözetilerek Seçil Erzan için yurt dışına çıkma yasağı talebinde bulunulmuştur" bilgileri yer aldı.

"7 Nisan Cuma günü ilerleyen saatlerde Genel Müdürümüz, yine spor dünyasından olan isimler tarafından aranmış ve görüşme talep edilmiştir" denilen açıklamada ,"Banka, bilanço büyüklüğünde ve karlılığında önemli bir yer tutmayan bu meblağı neden ödeyip konuyu kapatmıyor" sorusuna da cevap verildi.

Açıklamada, "Olaya konu meblağlar, bir banka için ve dolayısıyla Bankamızın öz varlık büyüklüğü içerisinde anlamlı bir büyüklüğe sahip olmamakla birlikte; BDDK denetiminde bir anonim şirket olan Bankamızın, herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın zimmet olmayan bir fiilden ötürü ödeme yapması halinde, asıl o takdirde ödeme yapan banka yöneticilerinin 5411 sayılı Kanun kapsamında zimmet suçunu işlemiş olacağını kamuoyunun bilgisine ayrıca sunmak isteriz" ifadeleri yer aldı.

Banka açıklamasında; Şikayetçilerin ellerindeki kağıtların bankacılık açısından bir anlamı var mıdır? sorusuna da şu cevap verildi:

Sunulan kağıtlar, herhangi bir bankacılık işlemine dayanmayan ve bankacılık sistemi kullanılmaksızın muhtemelen Seçil Erzan tarafından üretilmişlerdir. Söz konusu kağıtlar, saadet zincirinin tıkandığının söz konusu yapının çöktüğünün iddia sahiplerince öğrenilmesi ile birlikte, teslim ettikleri paraların ispat edilebilmesi ve özellikle bankamızdan bu paraların tahsili amacıyla üretilen, paraların tesliminden sonraki tarihlerde verildiği; dosyadaki ifadeler, telefon görüşme tutanakları ve whatsapp yazışmalarıyla açıkça belli olan kağıtlardır. İddia sahiplerinin sunduğu tüm kağıtlar; bankanın sisteminde üretilmemiş, bu sebeple iz kaydı olmayan, üzerlerinde bir borç-alacak kaydı içermeyen, sistemden de izlenmesi mümkün olmayan kağıtlardır. Bu kağıtlar; ajanda sayfası, not kağıdı, çizgili defter kağıdı ve A4 kağıt gibi ve çoğunlukla elle yazılmış ve gayriciddi bir şekilde oluşturulmuştur. Bunların belge olduğu iddia edilemez, bankacılık sistemine girmeyen para ve belgelerin takibi de mümkün değildir. Bu kağıtlara, bankacılık işlemine ilişkin verilmiş belge muamelesi yapmak ve yine bunlara dayanarak bankanın herhangi bir ödeme yapması da -bankacılık kanun ve düzenlemelerinin tamamı kayıt altına alınmış işlem ve bunlara ilişkin düzenlenen belgelere dayandığından- mümkün değildir. Buradan hareketle, örneğin bir iddia sahibi elinde yüz milyon USD ibaresi bulunan bir kağıtla bankaya başvurduğunda banka bunu ödeyecek midir? Böyle bir yol açılırsa, herhangi bir banka çalışanının dışarıda 3. kişilerle hareket edip bankacılık sistemini çökertmesi bile ihtimal dahilinde olacaktır.

Sonraki Haber