Denizli'de Üretim Devrimi Kurultayı:'Bedelsiz kazanılmış savaş yok'

Denizli’de düzenlenen Üretim Devrimi kurultayına Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in konuşması damgasını vurdu. Perinçek, konuşmasında “Zorlukları görüyoruz ama daha önemlisi o zorluktan büyük bir çözümle, üretim devrimiyle çıkacağız” dedi. Bedelsiz kazanılmış bir savaşın olmadığını ifade eden Perinçek, “O bedel bizim emeğimizle, çıkış yolunu üretene kadar yaşayacağımız sıkıntılarla ödenecek. Biz milletimize zorlukları gösteriyoruz, gerçekleri anlatıyoruz. Hayal dağıtmıyoruz. Hayal bir yalandır. Biz gerçekleri milletimize anlatıyoruz ki o zorlukların üstesinden gelecek milli seferberliği, milli bilinci yaratalım” ifadelerini kullandı.

Denizli’deki Kurultay’da konuşan süt üreticisi Nevzat Erim’in konuşması da sorunların özeti niteliğindeydi. Erim, çarpıcı bilgiler verdi: “1 litre süt, 1 kilo yem almıyor. Süt 3,20 yem 3,70 lira. Bu durum hem üreticiyi zor duruma sokuyor hem tüketiciyi” dedi ve şöyle devam etti: “Küçükbaş hayvancılık yapan yeğenimin 300’ün üzerinde koyunu var. 2021 yılı ikinci ayı 50 tane kuzuyu canlı baskülde 29 liraya verdi. Mart ayında 28 liraya verdi. O tarihte kuzu büyütme yeminin 50 kilosu 130 liraydı şu anda 230 lira. Ama gelin görün ki süt kesimi, baskülde yani canlı ağırlıkta 25 lira. Çarpıklığa bakar mısınız? Yem yüzde 100 zamlanırken et fiyatları düşmüş. Samana geçen yıla göre yüzde yüzden fazla zam geldi.”

‘ELMA AĞAÇLARI

YAKACAK OLDU’

Ağustos ayında 2,80 lira fiyat verilmesine rağmen buğdayı TMO’ya 2,60 liradan satabildiklerini ifade eden Erim, bölgenin tamamında pancar üretiminin, 16 bin tondan 2 bin tona düştüğünü, yaşadığı köyde 37 tane pancar ekicisi varken şu anda 2 ekici kaldığını ifade etti. Elmanın fiyatının 1,5 lira olduğunu da söyleyen Erim, “Köyümüzdedip elması alan bir arkadaşımız var. Fabrikalara verip, şerbet yapıyorlar. Arkadaş 2020 yılında 2 bin 500 ton elma almış. Bu yıl 1 tona kadar düşmüş. Köyde kömür alımından vazgeçildi, herkes elma ağacı odunu yakıyor” dedi.

‘BEDEL BİZİM EMEĞİMİZ’

1980’den bu yana uygulanan dünya ekonomisiyle bütünleşme programının iflas ettiğini belirten Perinçek şöyle devam etti: “Bizim ihraç ettiğimiz malların içinde ithal ettiğimiz malların oranı yüzde 60-70’e çıktı. İthalatımız, ihracatımızın ötesinde olduğu için hep açık verdik. Yeterince üretemediğimiz, satamadığımız ve daha fazla aldığımız için döviz ihtiyacı beliriyor ve doların fiyatı yükseliyor. Faizlerle oynayarak halledilecek bir olay değil bu. Sistemin bittiği gerçeğinin saptanması lazım. Ekonomimizi bu hale getiren sistemden vazgeçeceğiz. Kim vazgeçmez bu sistemden? Sıcak para komisyoncuları, büyük faizciler, tefeciler. Sistem onlara çalışıyor çünkü. Havadan para kazanma sistemi bitmiştir. Bu sistem bitmiş ama birisinin dokunup onu düşürmesi lazım. Türkiye’nin buna cesaret etmesi lazım… Biz onların tam tersini söylüyoruz üretici baş tacıdır diyoruz. İşçi, sanayici baş tacıdır diyoruz.”

‘ÜRETİMİN TEK YOLU

TASARRUF VE YATIRIM’

Perinçek çıkış yolunu şöyle açıkladı: “Buradan yatırımla çıkacağız. Üretmek için fabrika açacaksın, tarımda daha çok üreteceksin. Köylerde sadece babaanneler kalmayacak, dedeler değnekleriyle yürümeyecek. Gençler üretecek, harmanlar kaldırılacak. İnsanla ve yatırımla olur bunlar. Tarımı koruyarak, sanayiyi teşvik ederek, kaynak ayırarak olur. Yatırım yapmak için ne yapmak lazım? Bir tane daha torna makinası alacağız ki daha çok üretelim. Onu da tasarrufla alırız. Burada yalancılarla gerçekçiler arasında büyük bir mücadele var. ‘Sana şunu bunu vereceğim’ diyorlar. Yalan söylüyorlar, sizi aldatıyorlar. Siz, Türkiye’nin kaynaklarını sadaka dağıtır gibi dağıtırsanız yatırım yapamazsanız. Zenginleşmenin tek yolu üretim. Üretiminde tek yolu tasarruf ve yatırım. İç tasarruf ise devletin müdahaleleriyle olur. Devletin kendisinin tasarruf yapmasıyla olur. Saraylarda yaşanmayacak, araba konvoyları olmayacak. Bürokratlar tarifeli seferlerle gidecek, uçaklar THY’ye verilecek, üstlerindeki elbise bizim giydiğimiz elbiseye benzeyecek.”

Perinçek, Üretim Devrimi’yle gümrüklerin tekrar dikileceğini, tarımın ve üretimin destekleneceğini, Türkiye’nin içinde TL ile dolaşımın kanuni düzenlemelerinin yapılacağını belirterek, “Türk çarşılarının sultanı, kralı TL olacak” dedi.