Hataylı öğretmen: Öğrenci sayısı artıyor
Deprem bölgelerinde yaralar sarıldıkça, öğrenciler de geri dönmeye başladı. Sınıf öğretmeni Adnan Yarar, 'Hasar alan okulların hızlıca onarılması gerekiyor. Böylece önümüzdeki dönem hızla planlanabilir.' dedi
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, önceki akşam Adıyaman’da yaptığı açıklamada, depremin ardından kentlerden ayrılan öğrencilerle ilgili, "81 ilde, gerekirse mütevazı da olsa okulları açtıktan sonra nakillerini alan öğrencilerin tekrar nakillerini bölgeye aldıklarını gördük. Şu anda 20 binin üzerinde öğrencimiz geri döndü." dedi. Böylece bir süredir başladığını bildiğimiz geri dönüşlerin belirli yüzdelere ulaştığını öğrendik.
Depremin etkilediği ilçelerden biri olan Hatay Kırıkhan'da sınıf öğretmenliği yapan Adnan Yarar, dönüşleri kendilerinin de gözlediğini belirtti. Hepimizin Sendikası Grubu Yürütme Kurulu üyesi olan Yarar, Hatay halkının memleketinden kolay kolay kopmayacağını, gidenlerin daha çok deprem psikolojisinden uzaklaşmak amacıyla köy evlerine, yazlık ya da yayla evlerine gittiklerini belirtti.
‘BARINMA İYİLEŞTİKÇE DÖNÜŞ ARTACAKTIR’
Bölgeyi bütünüyle takip eden, iyi bir gözlemci olarak tanıdığımız Yarar, depremden etkilenen diğer illerden meslektaşlarıyla da haberleşiyor. Yarar, “Soğuk havaların sona ermesiyle dönüşlerin artacağını düşünüyorum. Konteyner çalışmaları hızlandı. Bu da bir etken olacaktır.” dedi. Şu an her yerin enkaz ve toz duman içinde, iş makinaları ile kaplı olduğunu anlatan Yarar, “Enkaz kalktıkça ve seçimlere doğru, dönüşlerde belirgin bir artış olur. Eylül ayında eğitim-öğretim tümüyle de başlayınca her şey düzelir diye umuyorum.” diye konuştu.
Eğitim konusunda 5, 6 ve 7. sınıf imkânının tüm bölgelerde olduğunu vurgulayan Yarar şöyle sürdürdü: “Depremin ardından hızlı bir göç yaşandı. Bu göçün birinci etmeni eğitim-öğretim idi. Eğitim ilk önce dönem sonunda sınava girecek olan 8. ve 12. sınıf öğrencilerine destekleme ve yetiştirme kurslarıyla başladı. Dileyen her öğrencinin bu kurslara ulaşma imkânı oldu. Geçen hafta depremin en fazla yıkıma uğrattığı şehirlerden biri olan Kırıkhan'da 5, 6, 7. sınıflar için de eğitim öğretim başladı. Gün geçtikçe öğrenci sayısı da artıyor. Şehirde barınma imkânlarının çözüleceğine olan inanç arttıkça aileler geri dönecektir.
“Kırıkhan'da yıkılan okul yok. Hasar alan okulların hızlıca onarılması gerekiyor. Böylece hem veliler hem de öğrenciler önümüzdeki dönem için planlamalarını daha rahat yapacaktır. Konteyner kentlerde ana sınıfı uygulamaları da başladı. Gaziantep (İslahiye-Nurdağı) ve Kahramanmaraş'ta bu uygulamaların daha hızlı olduğuna dair bilgiler geliyor.”
‘ENKAZ KALKINCA MORALLER İYİLEŞİR’
Öğrenci ve öğretmenlerin moral durumunda da bir iyileşme gözlüyor musunuz? Adnan Yarar’ın bu soruya yanıtı şöyle:
“Şu an yıkılan ve acil yıkılması gereken binaların enkaz kaldırma çalışmaları yapılıyor. İş makinaları ve güvenlik görevlileri yoğun bir çaba içerisinde. Bu çalışmalar sırasında ister istemez toz, gürültü ve ulaşım sıkıntıları oluyor. Bu durum yaşayanları hem fiziksel hem de psikolojik olarak yoruyor.
“Havaların ısınmaya başlaması ve enkaz kaldırma çalışmalarının nihayete erdirilmesiyle hem öğretmenler hem de öğrenciler şehirde kendilerini daha rahat ve güvende hissedeceklerdir. Bu da moral durumunda bir iyileşme sağlayacaktır.
“Depremde işyeri hasar almayan veya hasar durumu elverişli olan esnaflar hızlıca hizmete başlıyorlar. Moral için bu da önemli bir etken.”
‘ÖĞRENCİLERLE İLETİŞİM HALİNDEYİZ’
Deprem bölgeleri genelinde sınava hazırlananlarla 5, 6, 7. sınıflara öncelik verildi. 1, 2, 3, 4. sınıflarda durum ne? Yarar “Ders kitapları gönderildi. Dileyen öğrenci bunlara ulaştı. Öğretmenler öğrencileriyle bireysel olarak iletişim halinde, sürekli. İlkokulda, eğitim öğretimden önce öğrencilerin yaşadığımız bu felaketten psikolojik olarak en az hasarla çıkmaları hedefleniyor. Okul idareleri öğrencilerle iletişimin devam etmesi yönünde bilgilendirme mesajları gönderiyor.” diye yanıtlıyor.
Peki seçim gündemi deprem bölgesine ilgiyi azalttı mı? Adnan Yarar, “Aksine seçim propagandasının öncelikli maddesi deprem bölgesinin hızlıca ayağa kaldırılması olacak” diyor ve şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Başka illerin belediyeleri yoğun çalışmalar yapıyor. Şehirde seçime dair bir gündem şu an için yok. İnsanlar konuşuyor ama depremin etkisi daha baskın. Bölgede sürekli bakan var, bakanlar bölgeyi boş bırakmıyor. Süleyman Soylu'nun köy köy, çadır çadır dolaştığına tanık oldum. Basına yansımadı bunlar.”
‘ÖĞRETMENLERİMİZ KAHRAMAN’
AdıyamaN'da afetzede öğretmenlerle oruç açan Bakan Özer, eğitimde yapılan işleri anlattı “Tabii bu sürecin kahramanları öğretmenlerimiz, öğretmenlerimize çok teşekkür ederim" diye konuştu. Özer, onlara minnettar olduklarını dile getirdi ve şöyle konuştu:
"40 binin üzerinde gönüllü öğretmenimiz sahada oldu. Gece gündüz demeden büyük fedakarlık gösterdiniz. Bu sürecin kahramanları öğretmenlerimiz, öğretmenlerimize çok teşekkür ederim. Öğretmenlerimiz ilk günden itibaren Milli Eğitim Bakanlığının görevlendirmesini beklemedi. Orada bir afet durumu olduğunu gördüğü için herkes sahaya indi. Gece gündüz demeden gerek eğitim, gerek psikolojik destek, gerek malzemelerin tasnifi, gerek insanlara yardım etme, arama kurtarma çalışmalarında büyük fedakarlıkla çalıştılar. Tüm öğretmenlerimizle gurur duyuyoruz, tüm öğretmenlerimize minnettarız.”
‘SÜRECİN YÖNETİMİ ARTIK VALİLERDE’
Bakanlık olarak eğitimde “Hızlı şekilde, her şart altında ve her yerde eğitime devam” ilkesiyle hareket ettiklerini ifade eden Mahmut Özer, depremden etkilenme şiddetine göre ve kademeli şekilde illeri üç kategoriye ayırdıklarını anımsattı. Özer, şöyle konuştu: "1 Mart'ta Kilis, Diyarbakır ve Şanlıurfa'da, 13 Mart'ta Osmaniye, Gaziantep ve Adana'da eğitim öğretime tüm merkez ve ilçelerde başladık. 27 Mart'ta da kalan dört ilimizde, Adıyaman, Kahramanmaraş, Malatya ve Hatay'da bazı ilçelerde eğitim öğretime başladık. Valilerimize şartlar olgunlaştığı zaman yeni ilçeleri de eğitim öğretime açma yetkisini verdik. Milli Eğitim Bakanlığı olarak artık süreci valilerimizin koordinasyonuna bıraktık."
Durumu en kritik, depremde kaygı düzeyi en yüksek öğrenci grubunun sınava hazırlanan sekizinci sınıflarla 12. Sınıflar olduğunu belirten Bakan Özer, çadırlarda, konteynerlerde, Mehmetçik okullarında, İskenderun'da gemide kurslar açtıklarını anımsattı.
Özer, bu süreçte afetten etkilenen bölgelerde eğitimi normalleştirirlerse hayatın normalleştiğini gördüklerini vurguladı.