Deprem raporu: İsias Otel kumun yayılması gibi yıkılmış
Karadeniz Teknik Üniversitesinin (KTÜ) deprem soruşturmaları için 500’e yakın binayı inceleyip hazırladığı raporda çarpıcı ayrıntılar var. Adıyaman’da yıkılan İsias Otel yapılırken, yönetmelik değişmesine rağmen gerekli kontroller tamamlanmadı.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Can Altunışık, 6 Şubat depremlerinde yıkılan binalara ilişkin konuştu. Deprem ve Yapı Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü de olan Altunışık, İsias Otel'in “sanki kum dolu kovayı çevirdikten sonra kumun yayılışı” gibi yıkıldığını söyledi.
25 KİŞİ 7 AYDIR ÇALIŞIYOR
Altunışık, 6 Şubat depreminin ardından yürütülen soruşturmalar kapsamında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının görevlendirmesiyle ölümlerin yaşandığı 500'e yakın binada inceleme yaptıklarını söyledi. Görevlendirildiklerinden beri 25 kişilik ekiple yaklaşık 7 aydır uğraştıkları yüzlerce dava dosyasından bazılarına ilişkin raporları tamamladıklarını dile getiren Altunışık şunları söyledi:
ÇUVALLARCA VERİ
"1 ekip, 1 haftada ancak 1 dosyaya yapabiliyor çünkü yıkılan bir binada bazen onlarca, yüzlerce can kaybı meydana gelmiş olabiliyor. Çuvallarca veri, kağıt, dosya, video, tutanak ve kanıtlar bulunmakta. Geniş bir ekiple hassas şekilde çalışarak, suçlu varsa binanın yıkılmasına neden olan parametreleri belirli başlıklarla ortaya koyuyor, binanın ruhsat tarihi, yapı kullanma izni, yapı denetim belgeleri, zemin ve malzeme özellikleri, projesinin yapıldığı yılda yürürlükteki yönetmeliğe uygunluğuna kadar tüm detaylarıyla ele alıyoruz. Ayrıca bina yıkıldıktan sonra binanın başında inceleme yapıp bilirkişi raporu tutanların dosyalarını inceleyip, genel kanaat oluşturmaya çalışıyoruz.”
BİNA YAPILIRKEN YÖNETMELİK DEĞİŞTİ
Adıyaman'daki İsias Otel ve Kahramanmaraş'taki Ebrar Sitesi'ne ait bilirkişi dosyalarındaki raporların tamamlanarak bir süre önce cumhuriyet başsavcılığına iletildiğini anımsatan Altunışık, şunları söyledi: "Isias Otel önce konut olarak projelendirilip yapılıyor. Kaba inşaatı bittikten sonra bir süre binanın inşaatına ara veriliyor, sonra da otele çevriliyor. Fakat bu geçen sürede yönetmelik değişiyor. Binanın ilk ruhsat tarihinde tabi olduğu yönetmelik ile otele çevrilip, kullanım amacı değiştiği tarihte tabi olduğu yönetmelik farklı. Binanın projeleri, değişen yönetmeliğe göre kontrol edilmemiş. İsias Otel'de karot değerleri ilgili tarihteki yönetmeliği sağlamıyor. Otelin yıkıldıktan sonraki görüntüsü, sanki kum dolu kovayı çevirdikten sonra kumun yayılış şekli gibi olmuş. Binanın yıkılış şeklinin, kovayı kaldırdıktan sonra kumun yayılış şekli gibi olduğunu görebiliyorsunuz."
‘3 BLOKTA DA AYNI HASAR VAR’
Altunışık, Ebrar Sitesi için hazırladıkları rapora ilişkin de "Ebrar Sitesi'nde gözlemlenen hasarlar maalesef 20 blok için de aynı şekilde.” dedi. Hatay'daki Rönesans Rezidans'ın dosyasını da tamamlamak üzere olduklarını anlatan Altunışık, şunları kaydetti:
"Çok önemli bir bina olduğu için çok hassas davranmaya çalışıyoruz. 3 bloklu bir bina. Statik projesinde hem temel hem de üst yapısında derz var ve binaların 3'ü de belirgin bir kattan hasar alıp arkaya doğru düşmüş veya devrilmiş durumda. 3 blok da aynı hasar mekanizmasına sahip. Yaptığımız incelemelerde malzeme özelliği ile uygulanmasında bazı problemler olduğu belirtiliyor ama bilirkişi raporlarıyla bize gelen resimler arasında bir değerlendirme yapıp net kanaatimizi bildirmek istiyoruz. Umarım depremin birinci yılı dolmadan üzerimizdeki bütün dosyalarımızı cumhuriyet başsavcılığımıza teslim etmiş olacağız.”
'Daha çok yol almamız lazım'
Van depreminde yıkılan binaların yalnızca yüzde 15'inde zemin etüt raporu olduğunu hatırlatan Altunışık, şöyle devam etti:
"Aradan yaklaşık 15 yıl geçtikten sonra bu oranın artmasını beklerken maalesef Kahramanmaraş depremlerinde bu oran yüzde 19'larda. Van depreminde yıkılan 154 binanın ortalama yüzde 40'ının statik projesi varken, Kahramanmaraş depremlerinde incelediğimiz binalarda yüzde 50'lerde. Yıllar geçiyor, kendimizi geliştiriyor ve bir noktaya geliyoruz ama daha çok yol almamız gerek gibi görünüyor. Özellikle belirli bir yıldan önce inşa edilmiş yapılarda bu çok daha bariz durumda. Bu tablo, belirli yapılarımızı acil bir şekilde kentsel dönüşüme koymamızın habercisi. Belirli bir yaşa sahip binalarımızın hızlı bir şekilde incelenmesi, yeterli olmayanların ise güçlendirilmesi veya kentsel dönüşüme hazırlanması gerekiyor.”