Depremzede üreticiler: Mücbir sebep hali uzatılmalı

Depremden etkilenen illerdeki üreticiler, 31 Ağustos’ta bitecek olan mücbir sebep halinin uzatılmasını istedi. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanları, konut ve iş yerleri teslim edilmeden bu adımın atılmasının nitelikli iş gücü kaybına yol açacağını söyledi

Deprem bölgesinin ticaret ve sanayi odalarının başkanları, Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya ile Gaziantep'in İslahiye ve Nurdağı ilçelerinde 31 Ağustos'ta sona erecek mücbir sebep halinin vergi yükümlülüklerinin ertelendiği uzatılmasını istedi.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremlerin iş gücüne büyük zarar verdiğinin dile getirildiği basın toplantısına; Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin, Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Torunoğlu, Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Buluntu ve İslahiye Ticaret Odası Başkanı Selahattin Türkmen katıldı.

Oğuzhan Ata Sadıkoğlu

31 AĞUSTOS’TA SONA ERECEK

Toplantıda konuşan Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çinçin, Mücbir sebep halinin 31 Ağustos'ta sona ereceğini dile getirerek, şöyle konuştu:

"Depremden en çok etkilenen Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya ile Gaziantep'in İslahiye ve Nurdağı ilçelerinde mücbir sebep süresi mutlak surette uzatılmalıdır."

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, mücbir sebep halinin uzatılması ile ilgili taleplerinin ayrıntılarını Aydınlık’a anlattı. Sadıkoğlu, yıkılan iş yeri ve konutlar yapılmadan teşviklerin kaldırılmasının, nitelikli iş gücünün şehirleri terk etmesine ve üretimin önünün kesilmesine yol açacağını vurguladı. Sadıkoğlu, şunları söyledi:

“İş yerleri tamamen yıkıldı. Dolayısıyla ticaretini devam ettirme gayreti içerisinde olan insanlar, hiçbir şekilde mücadele edemiyorlar. 21 metrekare konteynerlara hapsolmuşlar. Orada da aylık 6-7 bin lira ciro yapabiliyorlar. Asgari ücretin bile altında. Bu insanlardan bir anda vergi istemek, bölgenin sürdürülebilirliği açısından doğru değil.”

VAN DEPREMİNDEN SONRA 5 YIL SÜRMÜŞTÜ

2011 yılında Van’da meydana gelen depremin ardından mücbir sebep halinin 5 yıl sona erdiğini hatırlatan Sadıkoğlu, şöyle devam etti:

“Fakat burada ne hikmetse 1,5 sene olmadan kaldırıyoruz. Vergi ödemeyle ilgili kaygılarımız yok. Biz ödeyelim diyoruz. Fakat iş yerlerini, konutları teslim edin hemen verelim. Ancak ortada bir şey yokken bunu istemek de adaletli gelmiyor bize.

“Bizim talebimiz, konutlar ve iş yerleri teslim edildikten sonra mücbir sebep hali ortadan kaldırılsın. Şimdi zaten var olma mücadelesi veren insanlar bir de vergi yüküyle karşı karşıya gelirlerse o cirolarla yükü kaldıramayacakları için şehri terk edeceklerdir.

‘ŞEHİR KENDİNE GELEMEZ’

“Şehirden nitelikli insanı boşaltırsanız, şehir kendine gelemez. Şehirler boşaldığı anda o yeniden ayağa kalkması çok zor oluyor. İçindeki insanla o şehir var. Bu nedenle mücbir sebebin uzatılmasını istiyoruz. Mücbir sebepte ne var? Vergilerin, SGK ödemelerinin ötelenmesi var.”

İşletmelerdeki iş gücü kaybının önüne geçmek ve tersine göçü başlatmak için de öneriler sunan Sadıkoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“İşveren olarak 17 bin lira asgari ücretin haricinde, SGK gibi maliyetlere 6 bin liranın üzerinde bir para ödüyoruz. Biz de diyoruz ki bu 6 bin lirayı yine biz verelim ancak direkt işçilere yansısın. Avantajlı bir şekilde maaş politikası oluşturursak göçün önünü keseriz, ‘En azından burada 6 bin lira daha fazla maaş alırım.’ der insanlar. Aksi takdirde nitelikli bir insan başka bir şehirde rahatlıkla iş bulabilir. Düzgün ve çok daha rahat bir ortamda yaşama şansı bulur. Nitelikli insanlar şehirden giderse de üretimin önü tıkanır. Buradaki insanların gitmemesi için iyi koşullar sunmamız gerekiyor. Derdimiz bu.”

Deprem bölgelerinde şu ana kadar 6 bin tane konut teslim edildiğini anımsatan Sadıkoğlu, “Halbuki 135 bin ağır hasarlı konut var. Henüz teslim edilen bir konut da olmadı. Bizim arzumuz, şehirle ilgili gelişmeler olsun. Yapılar düzelsin. İnsanlarımızın geriye dönmesinin önü açılsın. Aksi takdirde biz vergi ödemeyelim demiyoruz. Ama geldiğimiz nokta gösteriyor ki iş yeri ve konut olmadıkça, işletmelere bir nefes aldırmak lazım.” diye konuştu.

Sonraki Haber