Devegeçidi Barajı’nda su kalmadı

Yarı kurak iklim kuşağında yer alan ülkemizde kullanılabilir su miktarları azalıyor. İklimdeki değişkenlikler, yağış miktarındaki azalma, şehirleşmenin fazla olması, ormanlık ve yeşil alanların azalması, kuraklığın şiddetli olarak görülmesine neden oluyor. Doğal afet olarak kabul edilen kuraklık, önümüzdeki yıllarda da ülkemizi tehdit etmeye devam edecek.

‘ÇÖZÜM VAR’

Diyarbakır’da 59 bin dönüm arazinin su ihtiyacını karşılayan Devegeçidi Barajı’nda su miktarı, son yılların en düşük seviyesine geldi. Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu’yla Devegeçidi Barajı’nın önünde konuştuk. Bulunduğumuz alandaki suyun 3-4 metre yükseklikte olması gerektiğini belirten İskenderoğlu, tahliye kapısının üzerindeki 25 metre yükseklikteki su izini göstererek, dördüncü ve beşinci aylarda suyun bu seviyeye çıkması gerektiğini vurguladı. İskenderoğlu, şunları söyledi: “Barajın kullanıma açıldığı 1968 yılından beri ilk kez birisi buraya gelip ayak basıyor. Kuraklık doğal afettir ancak tedbir almamız lazım. Dicle nehrinin üzerindeki Kral Kızı Barajı’ndan su pompalanarak, P2 yoluyla bu baraja aktarılabilir. Buradaki kuraklığın çözümü var. Ama geç kalınmamalı, geçen yılki gibi olmamalı. Bu baraj 58 bin dönüm araziyi suluyor, az bir rakam değil. Bu arazide mısır, buğday, pamuk gibi stratejik ürünler yetişiyor.”

'SALMA SULAMAYLA SU İSRAFI YAPILIYOR'

Sulama sistemine yatırım yapılması gerektiğini anlatan Süleyman İskenderoğlu şöyle konuştu: “Burada, 1970’li yıllardaki yöntem olan salma sulama yapılıyor. Devletimizin acil olarak bunları kapalı devre damlama sulamaya çevirmesi lazım. Hem su tasarruf edilir hem toprağımız nehirlere akmaz hem de arazimiz çoraklaşmaz, yerinde kalır. Salma sulamada ciddi bir su israfı var. Buna batıda vahşi sulama diyorlar.”

'ŞARTSIZ HİBE VERİLMELİ'

Tarımsal sulamaya hibe verilerek modernleşmesini isteyen Yenişehir Ziraat Odası Başkanı, “Modern, basınçlı damlama ve yağmurlamaya şartsız hibe verilmeli. Bu durumda yaklaşık yüzde 40 gibi su ve enerji tasarrufu sağlanır. Su demek zenginlik demek, vatan demek, barajlarımıza, suyumuza sahip çıkalım. Bu yıl kuraklık oldu, canımız çok yandı, suyun kıymetini daha çok anlamaya başladık.” dedi.

Bölge tarımına önemli katkı sağlayan Silvan Barajı’nın da acilen bitirilmesi gerektiğine dikkat çeken İskenderoğlu, “Silvan Barajı, 2 milyon 350 bin dönümün su ihtiyacını karşılayacak. Biterse kuraklık bizi etkilemeyecek. Bu barajın suladığı arazinin 1 milyon dönümünü pamuk eksek ithal ettiğimiz pamuğun yüzde 50’sini karşılarız.” diye konuştu.

TOPRAĞIN ALTINDAKİ SU DİBE ÇÖKÜYOR

Kuyu suyunun dibe çöktüğünü de anlatan İskenderoğlu, şöyle devam etti: “Bağlar ilçemizin Almi köyünde 10-15 tane sulama kuyusu, kurudu. Kuraklık sadece barajlarda hissedilmeyecek, toprağın altındaki su da dibe çökecek. Bu durumda enerji olsa da kullanılamayacak. Kuyularda su 750 metreye kadar indi. Konya’da hep obruklar oluşuyor. Suyun dibe çökmesinden kaynaklanıyor.”

Sonraki Haber