Devlet aklı safsatası

Neyse ki Bahçeli’nin açıklamalarını devlet aklı diyerek temellendirmeye çalışanların yanlışlığı bugün ortaya çıkmıştır çünkü ikinci açılım girişimi, Türk Silahlı Kuvvetlerinin TUSAŞ saldırısı sonrası PKK mevziilerine yağdırdığı bombalarla çökmüştür.

Atalarımız depremi açıklayamadı, “Katay Han bize ceza gönderiyor.” dedi.

Antik Yunanlılar sel felaketlerini açıklayamadı, “Tanrımız Poseidon lanet yağdırıyor.” dedi.

Muhafazakar ve milliyetçi aydınlarımızın bir kısmı yaşananları anlamlandıramadı, “Devlet aklı!” dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK’lı teröristbaşı Abdullah Öcalan’ı TBMM kürsüsünden konuşma yapmaya çağırması ülke gündemini değiştirdi. Kendi tabanı dahi ne olduğunu anlayamaz ve buna izin vermeyeceğini her yerde belirtirken milliyetçi ve muhafazakar çevrelerden tanıdığımız bazı aydınlarımız sorunu anında çözdü: “Devlet aklı!”

Onlara göre biz sıradan insanlar bazı şeyleri anlayamayabiliriz ancak binlerce yıllık Türk devlet aklını her zaman anlamamız gerekmez, sadece ona güvenmemiz gerekir.

Devletlerin aklı olmaz, tecrübesi ve geleneği olur. Ne mutlu bize ki Türkler bu anlamda tarihin en köklü milletlerinden ve devlet kurucularından. Binlerce yıldır devletler kuran, halkları bir arada yaşatan Türk Milleti Atatürk’ün de dediği gibi zeki ve çalışkandır. Türk Milleti’nin üstünde bir akıl kabul etmek ise millete güvenmemenin, demokratik devrimimizin en önemli kazanımlarından millet egemenliğini çiğnemenin örtülü itirafıdır.

ZEKİ AMA ÇALIŞMAYAN DEVLET AKLI

Devlet aklı mitine sığınanlara soralım:

FETÖ, devlet kademelerinin içine yerleştirilirken devlet aklı tatilde miydi?

Ergenekon ve Balyoz kumpaslarıyla Vatan Partisi ve Türk Ordusu hapislere atılırken devlet aklı neredeydi?

Açılım süreçleriyle Türk ve Kürdü birbirinden ayırmaya, sözde Kürdistan’ı kurarak Türkiye’yi bölmeye çalışırlarken devlet aklı ne yapıyordu?

“Devlet aklına güvenin.” diyenlerin mantığına bakarsak yukarıdaki süreçler devletin aklını kullanamadığını mı gösterir?

Atatürk, 105 sene önce Türk Milleti’ne değil de devlet aklına güvenseydi ve Samsun’a çıkmasaydı ne olurdu?

Fatih Sultan Mehmet ordusuna değil de paşalarına güvenseydi ve İstanbul’u fethetmeseydi, tarih bu seyirde mi gelişirdi?

MİLLETİMİZE GÜVENELİM

Neyse ki Bahçeli’nin açıklamalarını devlet aklı diyerek temellendirmeye çalışanların yanlışlığı bugün ortaya çıkmıştır çünkü ikinci açılım girişimi, Türk Silahlı Kuvvetlerinin TUSAŞ saldırısı sonrası PKK mevziilerine yağdırdığı bombalarla çökmüştür. Açılım dayatması başlamadan bitmiştir. ‘Aklın’ yolu bir.

Özet olarak, kendine ve milletine güvenmeyenlerin, açıklayamadığı her durumda devlet aklı mitine sığınması normaldir. Biz devlet aklı bahanesine sığınılmasını kabul etmiyoruz çünkü büyük Türk Milleti’ne ve partimize güveniyoruz.

Kendisine ve partisine güvenmeyip devlet aklı bahanesine sığınanları Türk Milleti’ne güvenmeye ve kendisini kanıtlamış, Türkiye’nin bölünmesine izin vermeyecek Vatan Partisi’ne katılmaya davet ediyoruz. Ancak o zaman kendi akıllarını kolektif aklın parçası olarak görecekler, kendi zihinlerinde açıklayamadıkları süreçleri üst bir aklın planı olarak görmekten vazgeçeceklerdir.

Sonraki Haber