Devlet Ana göreve!

Zerrin ÖZTÜRK

Her seferinde Türkiye’yi acıya boğan trajik olayların sonu gelmiyor. Şimdi de İzmir’in Selçuk ilçesinde yoksullukla boğuşan bir annenin kara yazgısına milletçe ortak olduk.

Anne Melisa Sinem Akcan’ın, beş yavrusunu evinde elektrik ocağından çıkan yangında yitirişini, medyada acıyla izledik. Bir annenin, 1 ilâ 5 yaş arasındaki beş çocuğuna bakabilmek için çöplerden hurda topluyor olması onun yeterince sorumluluk duyan bir insan olduğunu göstermiyor mu?

Bu olayda çaresiz annenin büyük acısına acı katmak vicdanla bağdaşır mı? Hayır, bunu yapmamalıyız.

Eşi hapse düşmüş talihsiz bu anne, beş çocuğunun başında onlara bakabilmek için elinden geleni yapmıştır. Burada sosyal devletin anayasal olarak vatandaşlarının can, mal, iş, eğitim, sağlık güvencesini yeterince sağlayıp sağlayamadığını sorgulamak durumundayız.

NEDEN AİLE DARMADAĞIN OLSUN?

Devlet, anneye sadece 4 bin lira aylık yardım yaparak bu sorumluluğunu yerine getirmiş sayılabilir mi? Aile esastır diyoruz ya, o halde ailesini bir arada tutmak, yavrularına bakabilmek için hurdacılık yapan anacığa suçlu muamelesi yapmak vicdanlara sığar mı? Çocuklarını kaybettiği gün acılara boğulmuş bir annenin gözaltına alınması ne mene bir mantıktır?

Melisa Anne neden Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yetkililerine çocuklarını teslim etsin, neden bu kınalı kuzuların başlarında anneleri olmasın, aile darmadağın olsun? O, kendisi bakıp beslemek istemiş.
Anne istedikten sonra, sevgisinin, şefkatinin yerini bir kurum alabilir mi? Kendisinin de dediği gibi, yeterli desteği alsaydı, küçücük çocuklarını bırakıp hurda toplar mıydı? Bu faciadan çıkarılacak büyük toplumsal dersler olmalıdır.

HER MAHALLEYE ÜCRETSİZ DEVLET KREŞİ

Yaşadığımız ekonomik darboğazın içinde, toplumumuzun pek çok yönden sosyal yaralar aldığını, bu dayanılması çok zor yaraların giderek arttığını, büyüdüğünü an be an yüreklerimizde hissetmekteyiz. Demek ki, kadınlar yine ağır bedeller ödemeye devam etmektedir.

Çalışan annelerin çocukları için, yaşadığımız bu acı olayla her mahalleye ücretsiz devlet kreşleri sorunu bir kez daha çözüm isteyen en acil sorunlardan başlıcası olarak gündeme oturmuştur.

Hükûmet, yükselen hayat pahalılığı karşısında, ailelerin güvenle çocuklarını bırakabilecekleri sağlık ve eğitim donanımı yeterli, yaygın bir kreş ve anaokulu ağını kurmalı, düzenli olarak denetlemeye geçmelidir. Hükûmet, sosyal devlet olma sorumluluğunun koşullarını hızla yerine getirmelidir.

BÜYÜK AİLENİN İHTİYAÇLARI ÖZEL ÇIKARA FEDA EDİLMESİN

Halkın ekonomik ihtiyaçları için milli üretime dönülmesi, ekonomik ve siyasi yanlışlara son verilmesi, yaşadığımız bütün bu acılardan kurtulabilmenin tek yoludur.

Milletimizin sınanmış, çelikleşmiş bir dayanıklılığı vardır. Nedir ki, bu dayanıklılığın sınırlarının aşırı zorlanması halinden medet umanların ekmeğine yağ sürmenin geri dönüşü olmayabilir. Ama halkımızın sabrı, olgunluğu, birliği belirleyicidir.

Milletimizi millet yapan büyük ailenin ihtiyaçlarının artık özel çıkara feda edilemeyeceği günlerdeyiz. Anneyi, çocuğu, bütün bir aile kurumunu devlet sonuna kadar maddi güvence altına almalıdır.
Çünkü, o Devlet Ana’dır! Yanan çocuklar, Devlet Ana’nın çocuklarıdır!

Sonraki Haber