Bahçeli’den Zafer Partisi’ne: Casuslar partisi

Bahçeli, Sinan Ateş cinayetinde MHP’yi hedef alan Ümit Özdağ'ın partisini 'Casusların şebekesine dönmüş marjinal bir parti' olarak niteledi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetinde, üstü kapalı olarak kendisini ve partisini işaret eden Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'a sert tepki gösterdi. Bahçeli Zafer Partisi'ni, “Adına zafer denilen yenilmiş ve casusların şebekesine dönmüş marjinal bir parti” diye niteledi. Özdağ'a aisim vermeden “İstihbarat fosili” diyen Bahçeli “Bildiklerini sormak kuşkusuz şerefli Türk savcılarının ana görevi.” ifadelerini kullandı.

Ümit Özdağ, Sinan Ateş cinayetinin ardından “Bir Türk milliyetçisini torbacılara vurdurtan ‘yerli ve milli’ katil kim?” pankartı hazırlatarak tüm parti il binalarına asılması talimatını verdi. Afişteki 'yerli ve milli' ifadesi dikkat çekti. MHP Lideri Devlet Bahçeli, partisinin dünkü grup toplantısında cinayetin ardından kendilerine yöneltilen suçlamalara yanıt verdi. “Zillet ittifakına aleni dayanak ve destek olan küresel emperyalizm bütün çakallarını aramıza salmıştır.” diyen Bahçeli bunları “yıkım kuryeleri, hıyanet yetiştirmeleri, Soros’un uşakları, FETÖ’nun itleri, PKK’nın piyonları, yabancı istihbarat örgütlerinin taşeronları” diye sıraladı.

'YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ'

Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in 30 Aralık 2022 günü, Ankara’nın Çukurambar semtinde “hunhar bir suikast” sonucu öldürüldüğünü, isim vermeden hatırlatan Bahçeli şöyle sürdürdü:

“Bu kanlı olay gerçekleşir gerçekleşmez, perde arkasının aralanması, sislerin dağılması, önünün ve arkasının aydınlığa kavuşması amacıyla sabır ve sebatla beklemeye koyulduk. Adli ve idari soruşturma sürecinin teferruatla ve titizlikle yapılabilmesi maksadıyla her gelişmeyi yakından takibe başladık. Ancak kanlı saldırı gerçekleştikten hemen sonra, adeta tek bir merkezden emir almışçasına Milliyetçi Hareket Partisi’ne organize ve örgütlü bir saldırı ivme alarak hız kazandı, sürekli olarak da kamçılanıp körüklendi.

'İÇİMİZDEN DEVŞİRİLMİŞ SİYASET ARTIKLARI'

“Tüm FETÖ’cüler partimize karşı algı operasyonları kanalıyla yeni bir kalkışma başlattılar. Cinayetin gölgesi birden bire Milliyetçi Hareket Partisi’ne düşürülmek istendi. Bir iç hesaplaşmanın olduğu devamlı surette iddia edilip gündemde tutuldu. Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkü Ocakları’yla en küçük bağ ve bağlantısı olması şöyle dursun, devamlı kundaklayıp kurutmaya çalışan etki ajanları, içimizden devşirilmiş siyaset artıkları, HDP’sinden CHP’sine, komünistinden bölücüsüne, FETÖ’cüsünden PKK’lısına kadar tüm şirret ve nefret odakları bizi cinayetle aynı karede göstermek gibi vahim bir günaha ortak oldular.

'ÜMİTSİZ VAKA'

“Adına zafer denilen yenilmiş ve casusların şebekesine dönmüş marjinal bir partinin ümitsiz vakası, 'hepimiz katilin kim olduğunu biliyoruz' açıklamasıyla Cumhuriyet savcılarının görev alanına giren bir açıklamada bulundu. Bu istihbarat fosiline bildiklerini sormak kuşkusuz şerefli Türk savcılarının ana görevi olduğunu buradan hatırlatmak, gereğinin yapılmasını istemek hem çağrım hem de görevimdir. Şimdi de parti binalarına 'yerli ve milli katil kim' yazılı afişler asacak kadar küçülüp yeri dibine geçtiler. Cinayeti müfterilik şovuna dönüştüren, itibar cellatlığını pusula yapan, Cumhur İttifakı’nı sarsmayı ve Milliyetçi Hareket Partisi’ni anılan saldırıyla irtibatlandırmak için binlerce FETÖ hesabı açıldı. Pensilvanya menşeli ve merkezli sosyal medya saldırıları yoğun olarak yaşandı, yaşatıldı.

'CİNAYET İHALE CEPHESİ'

"Aleyhimize, aslı astarı olmayan ihbar ve itham dolu düzmece iddialar başta CHP olmak üzere diğer zillet partilerinin, teröristlerin, bölücülerin, küreselcilerin, kozmopolit mankurtların, tescilli devlet ve millet muhaliflerinin eline tutuşturulup tıpkı suç örgütlerine sözcülük yaptıkları gibi meseleyi sahiplenmeleri için siyasi iklim ve istismar ortamı açıldı. Ülkü Ocakları hain bir kuşatmaya alındı. Milliyetçi Hareket Partisi’ne cinayetin ihale edilmesi amacıyla şiddetli bir cephe açılıp ittifakla harekete geçildi. Ne tuhaf ki, Ülkücüyü öteki gören, Mehmetçik katilleriyle el birliği yapan Kılıçdaroğlu da geçen hafta paylaştığı bir sosyal medya mesajıyla, suskunluğumuzun nedenini sorma gereği duydu. Sayın Kılıçdaroğlu, suskun değilim, sadece firavun taktiklerinizi, edepsiz imalarınızı, seviyesiz ithamlarınızı seyredip gerekli notlarımı aldım, alıyorum.

'KILIÇDAROĞLU GÖREVİNİ AÇIKLASIN'

“Geçen yıl siyasi cinayet iddiasında bulunan Kılıçdaroğlu, neleri bildiğini, kimlerin kulağına ne fısıldadığını, muhtemel istikrarsızlık sarmalında kendisine hangi görevin verildiğini açıklamak durumundadır. Bizim üzerimize kan sıçratmak, katil yaftası vurmak, sokağa çıkmamızı tahrik etmek, Türkiye’yi bir kavga iklimine çekmek için el ovuşturan kim varsa şerefsiz kere şerefsizdir. FETÖ'yle Pensilvanya’da işbirliği yapıp Türkiye’de Milliyetçi Hareket’in üzerine saldırmak isteyen kim varsa şerefsiz oğlu şerefsizdir. Bizi cinayete karıştırmak için tezvirat üretenleri de hem Allah’a hem de hukuka havale etmek vazifemizdir. İşleyen yargı sonucunu sabırla bekleyip suikastın maksat ve motivasyonunun iç örgüsünü tam anlamıyla görmek kanaatimce en doğru olanıdır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin kurumsal ve tüzel kişiliğini bu cinayetle irtibatlandıranlar iddialarını ispat etmezlerse şerefsizdir ve onların peşlerini asla bırakmayacağımızı bilmelerinde yarar vardır.

'FIRSATÇI VAMPİRLER'

"Mezar başında video çekip yayınlayanlar, sürekli ajitasyon yapanlar, gözyaşı dökerken kayda aldıranlar esasen fırsatçı vampirlerdir. Bizim vampirlerle işimiz olmayacaktır. Yurt dışında kaçak halde bulunan hainlerin, organize suç örgütü mensuplarının, mafyatik yapılanmaların, bunlara yardım ve yataklık yapan esfele safilinlerin iki elimizle yakalarından tutacağımız günler de uzak değildir. 'Alan aldı oyuna gitti, çoban aldı koyuna gitti' demeyeceğiz, hakkımızı, haysiyetimizi ve hukukumuzu ziyan ettirmeyeceğiz. Ayrıca Milliyetçi Hareket Partisi’ni mafyayla ilişkilendirmek başlı başına bir cürümdür, cinnettir. Ülkücünün mafyası olmaz, mafyadan Ülkücü olmaz.”

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, dün düzenlediği kahvaltıda Bahçeli'ye yanıt verdi. “Sinan Ateş'in bir komployla uyuşturucu tüccarlarına, torbacılara öldürtülmesinden sonra bir başsağlığı mesajı bile yayımlamayan, ailesine 'başınız sağolsun demeyen' bir kişinin hezeyanlarına vereceğimiz hiçbir cevap yoktur.” diyen Özdağ, Bahçeli'nin ajan olduğunu öne sürdü. Özdağ sosyal medyada, astırdığı pankartın fotoğrafını da paylaştı.

DEVA'YA: TÜRKLÜĞÜN NESİ RAHATSIZ EDİYOR?

Bahçeli konuşmasında DEVA Partisi'nin Anayasa'daki vatandaşlık tanımından 'Türk' kelimesini çıkarma vaadine de şöyle değindi: “Demokrasi ve Atılım Partisi’nin başındaki zat, Anayasa’nın 66’ıncı maddesini 2 Ocak 2023’te tartışmaya açma cüreti göstermiştir. Açıkladığı Temel Haklar ve Eylem Planı sömürgecilerin siparişidir. Bu kurşun gibi sözlere CHP’den tek bir itiraz gelmemiştir. İP’ten tek bir tepki duyulmamıştır. Zilletin diğer paydaşları da suspus vaziyettedir. Şimdi sormak lazımdır, Devanın icazetli başkanını Türklüğün nesi ve neresi rahatsız etmektedir? CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na danışmanlık yapan bölücü bir şahsın parti genel merkezinde verdiği bir röportaj sırasında, orada bulunan Türk bayrağını kaldırtması yalnızca skandal değil suçtur, cinayettir, kepazeliktir, bağımsızlığımızın sembolü al bayrağa adice bir hakarettir. Bunlar bayraksızdır, bunlar milliyetsizdir, bunlar cibilliyetsizdir.”

PERİNÇEK: SIĞINMACI POLİTİKASIYLA KAOS PLANLARININ PARÇASI

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, partisi kurulduğu günden bu yana sığınmacılar üzerine yaptığı kışkırtmalarla gündeme geliyor. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Özdağ'ın açıklamalarını “Yaptığı iş ABD’nin kaos planına hizmettir.” diye nitelemişti. Perinçek Nisan 2022'de yaptığı açıklamada sığınmacı düşmanlığına dikkat çekerek Ümit Özdağ’ı sert biçimde eleştirdi:

“ABD, Biden tayfasını; CHP, İyi Parti ve birtakım artıklarını Türkiye’nin üzerine sürüyor. İyi Parti zaten 'Gladyo kraliçesi'nin partisi. Türkiye’ye kaos vaat ediyorlar. Türkiye'de misafirlerimiz, Suriyeli göçmenler, Afgan göçmenler, Orta Doğu'dan gelen göçmenler. Buna karşı ABD merkezli bir kampanya yürütülüyor. Bunun başında da Ümit Özdağ var. Ümit Özdağ da kendi kimliğini ortaya koyuyor. Bu çok vahim bir uygulama. Türkiye'deki Suriyeli, Afgan kardeşlerimizle Türk milleti arasına nifak sokmak, düşmanlık getirmek, adreslerini ihbar etmek, televizyonlarda bunlara karşı kışkırtmalar yapmak, bu tür propagandalarla Türk milletinin değerlerine dayanarak insanlarımızı kardeşlerine karşı şiddet uygulamaya davet etmekle mücadele ediyoruz. Bunların karşısındayız. Ümit Özdağ'ı da uyarıyoruz. Yaptığı iş ABD'nin kaos planlarına hizmettir. Bunların cesaretini kıracağız. Türkiye'ye karşı tertip yapmakmış, tuzak kurmakmış, bizi kardeşlerimizle yumruk yumruğa getirme hayallerinden vazgeçsinler. Ümit Özdağ'ı ihtar ediyoruz.”

Sonraki Haber