DİAYDER davası: ‘Talimatı İBB Genel Sekreter Yardımcısı Polat’tan aldık’

Terör örgütü PKK’yla iltisaklı olduğu gerekçesiyle Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne (DİAYDER) açılan davada İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Muhtarlıklar Daire Başkanı Yavuz Saltık dün hakim karşısına çıktı.

Tanık beyanlarının dinlendiği duruşmada Fatma Yavuz, asıl sorumlunun İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat olduğunu iddia ederek Polat’ın da tanık olarak dinlenmesini talep etti.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada savcı, Saltık’ın “terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme” suçundan cezalandırılmasını istedi.

‘BURASI TELEVİZYON PROGRAMI DEĞİL’

Davayı eski Taraf yazarı ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın ile eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da takip etti. Duruşma sırasında tanıkların sık sık sözünü kesen Avukat Ersan Şen’e tepki gösteren Mahkeme Başkanı, “Ersan Bey burası televizyon programı değil.” şeklinde yanıt verdi.

Tanık Hatice Parlar, sanık Yavuz Saltık’ı tanımadığını, DİAYDER Başkanı Ekrem Baran’la yaptığı görüşmeyi neden yaptığını da bilmediğini öne sürdü.

Tanık Fatma Yavuz, Ekrem Baran’la kendisini tanıştıran kişinin Mahir Polat olduğunu söyleyerek, son kararı Mahir Polat veya Vedat Kara’nın verdiğini belirtti, onların onayı doğrultusunda yardımların yapıldığını söyledi.

‘İMAMOĞLU’NA BAĞLI ÇALIŞIYORDUK’

İnanç Masası’nın Ekrem İmamoğlu’na bağlı çalıştığını, İBB’deki hiyerarşiden farklı bir yeri olduğunu ifade eden Yavuz, şunları kaydetti:

“Bize talepler geliyordu. Mahir Başkan bize şunu şunu yapacaksınız derdi. Biz de yardımları ona göre yapardık. Sosyal destek kartları, pandemi zamanı ihtiyaç sahiplerine verilen kartlardı. Nasıl verildiğini Vedat Kara biliyor. Vedat Kara, İnanç Masası’nda çalışan 5 arkadaştan biri. Kart yardımı yapılacağı zaman, Vedat Bey diyordu, biz de gidip veriyorduk.”

“Kaç tane sivil toplum kuruluşuna sosyal yardım yapıldı?” sorusuna Yavuz, “Bunu Vedat Kara bilir. Ben son 1 yılımda Mahir Polat tarafından mobinge (baskıya) uğradım. Bana bilgi akışı da kesildi. Hiçbir iş yaptırmamaya başladılar. Bana duvar örüldü.” yanıtı verdi.

‘PROSEDÜRLER GÖZ ARDI EDİLMİŞ OLABİLİR’

İnanç Masası’nda DİAYDER’le ilk irtibat kuran kişinin Mahir Polat’ın talimatı doğrultusunda kendisi olduğunu belirten Fatma Yavuz, DİYARDER’in bir “Kürt derneği” olduğunu, terörle ilgili bir unsur görmediğini öne sürdü. Yavuz, pandemi döneminde yardımların çok hızlı yapıldığını, bu dönemde bazı prosedürlerin göz ardı edilmiş olabileceğini belirtti. Yavuz şunları aktardı:

“Mahir Polat’ın ideolojik birtakım yaklaşımlarından kaynaklı İnanç Masası, bazı yerlere eşitsiz yardım yapıyordu. Ben de buna itiraz ediyorum. Yargılanması gereken kişi Yavuz Saltık değil Mahir Polat’tır. Çünkü inisiyatif Yavuz Saltık’ta değil Mahir Polat’taydı. Mahir Polat’ın özel olarak korunduğunu düşünüyorum. Onun burada tanık olarak dinlenmesi gerekiyordu.”

Hakim, Saltık hakkındaki yurt dışına çıkış yasağını kaldırarak davayı 29 Mart’a erteledi.

YENİ DÖNEMDE ATANDI

Fatma Yavuz’un “asıl sorumlu” olarak nitelendirdiği Mahir Polat’ın, Ekrem İmamoğlu İBB Başkanı olduktan sonra göreve atandığı biliniyor. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Polat’ın sorumluluğunda İBB Kültür, İBB Miras, İBB Sosyal, İBB Halkla İlişkiler, İBB Sağlık birimleri yer alıyor.

‘İBB YARDIMI PKK’YA GİDİYOR’

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca 23 sanık hakkında hazırlanan 335 sayfalık iddianamede, DİAYDER'in terörist başı Öcalan’ın telkin ve yönlendirmeleriyle kurulduğu belirtiliyor. İBB tarafından derneğe verilen market yardım kartlarının örgüt sempatizanlarınca ailelere dağıtıldığının tespit edildiği belirtilen iddianamede, 23 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etme" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 3,5 ile 15'er yıl arasında hapsi isteniyor.

Sonraki Haber