Dicle Üniversitesi Hastanesi’nde işçiler sözleşme mağduru

Diyarbakır’da Dicle Üniversitesi hastanesinde çalışan işçiler geçinemediklerini belirterek maaşlarının yeniden düzenlenmesini talep etti.

İşçilerin üyesi oldukları Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev-Sağlık İş) hastane önünde kitlesel basın açıklaması yaparak seslerini yükseltti. Açıklamayı okuyan Dev Sağlık-İş Diyarbakır Bölge Başkanı Cebrail Akdemir, ekim ayında yüzde 15 zam ve enflasyon güncellemesi yapılması gerekirken, enflasyon güncellenmesinin 6 ay ötelendiğini hatırlatarak aylık 3 bin lira kayıplarının olduğunu bildirdi. Akdemir enflasyon güncellenmesinin hemen uygulanmasını ve ek protokol yapılmasını talep ederek şöyle konuştu:

‘10 BİN LİRAYI AŞAN FARKLAR’

“Aynı iş kolunda hastaneler arasında ücretler yönüyle 10 bin lirayı aşan farklar oluştu. Vergi diliminin üst basamağına sokularak da fazla vergi ödemek durumunda kalıyoruz. “Kamu Çerçeve Protokolü’nde yer alan ücret zam oranları var olan değil gerçekleşecek olan enflasyon oranları üzerinden belirlenmesi ücretlerimizi ciddi anlamda eritmiş, enflasyon karşısında ezmiştir.

“Bir diğer mağduriyet ise toplu iş sözleşmelerinin iş yerlerindeki farklı yürürlük süreleri ile oluşan ücret farklılıklarıdır. İvedi şekilde Türk Ağır Sanayii & Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası ve rektörlüğün sorumluluk alarak bu mağduriyeti ortadan kaldırılması gerekmektedir.”

KARTON TOPLUYOR, TEMİZLİĞE GİDİYOR

Dicle Üniversitesi hastanesinde çalışan işçiler de Aydınlık’a konuşarak taleplerini anlattı. Temizlik personellerinden Zeki Ertuğrul, “Aldığımız ücret bizi kurtarmıyor, üniversitede okuyan çocuğum var, hem okuyor hem de çalışmak zorunda. İkide lisede okuyan çocuğum var. Diyarbakır’da kiralar 10-12 bin liradan başlıyor. Sağlık Bakanlığına bağlı bütün kurumlar ocak ayında sözleşme yenilerken bizim mart ayında yenileniyor.” dedi.

Temizlik personellerinden Güler de “17 bin beş yüz lira maaş alıyoruz. Servisimiz yok. Çalışan az, iş yükümüz çok. 10 bin lira kira veriyorum. İki öğrencim var, servisleri 3 bin lira, nasıl geçineceğimi bilmiyorum. Buradan çıkıp karton topluyorum ya da başkalarına temizliğe gidiyorum. Çocuklarımın ekmeğini böyle kazanıyorum. Maaşımız düzelsin, servisimiz olsun, insan gibi biz de burada yemek yiyelim.” diye konuştu.

‘DİYARBAKIR’DA ŞARTLAR ÇOK AĞIR’

Hasta bakıcı olarak çalışan Kadriye Yılmaz da şöyle konuştu:

“Bekar bir işçinin aldığı maaş 17 bin 300 lira. Bu parayla insanlar kira mı versin, elektrik mi, su mu ödesin, doğalgaz mı ödesin, çocuğunu mu okutsun. Ben kira ödüyorum, üniversitede bir oğlum var, çocuğa mı göndereyim, evimize mi bakalım. İcra ödemelerim var, 13 bin beş yüz lira kalıyor bana, bunun 10 bin lirasını kiraya ödüyorum. Diyarbakır şartları çok ağır. Beş kiloluk yağın fiyatı 200 lirayken bizden ne bekliyorlar?”

Temizlik personellerinden Süleyman Ay da “Yaklaşık 7 yıldır burada çalışıyorum. 1 çocuk babasıyım, kiracıyım. Açıkçası geçinemiyoruz. Ben bu ay 15 bin lira maaş aldım. Giderim 25 bin lira. Kredi kartlarıyla uğraşıyoruz, onu ona bunu buna vuruyoruz. Sadece kiram 7 bin lira, çocuğum 8 aylık, sadece onun gideri 10 bin lira. Pazarı, eti hiç saymıyorum, saysam 40 bin liraya yakın zarar edeceğim. En az 25 bin lira maaş bizi kurtarıyor.” dedi.

Sonraki Haber