Dikkat! 54 bin ton zehir yiyoruz

Avrupa Birliği limit üstü pestisit içeren tarım ürünlerini iade ediyor. Ancak bazı Avrupalı şirketler kendi sınırları içinde insan sağlığı üzerinde korkunç etkiler yaratması sebebiyle yasaklı olan birçok tarım zehrini Küresel Güney’e ihraç ediyor.

Sebze ve meyvelerdeki bakteri, virüs ve haşerelerin zararlı etkilerini ortadan kaldırmak için kullanılan ‘pestisit’ler, yeterli arındırma sağlanamadan sofralarımıza gelirse ölümcül olabilir. Almanya Çevre ve Doğayı Koruma Birliği Pestisit Eylem Ağı ve Le Monde Diplomatique çıkardığı “Pestisit Atlası” raporu, tarımda kullanılan zehirler hakkında gerçekleri ve rakamları ortaya koymakta. Tarım ve pestisitlerin ayırılmaz bir bütün haline gelmesinin sebebi ise kapitalizmin sınırsız büyüme isteği. Pestisit kullanımının iddia edildiği gibi zararlı istilalara karşı değil önleyici tedbir olarak da uygulandığını vurgulayan rapor, Avrupalı dev şirketlerin kar hırsı doğrultusunda sorumsuzca hareket ederek insanlara ve doğaya geri dönüşü olmayacak şekilde zarar verdiğinin altını çiziyor.

AVRUPA’DAN TÜRKİYE’YE PESTİSİT İHRACATI

Avrupa’da birtakım düzenlemelerin getirilmesi ile Avrupalı ve Amerikalı şirketlerin başka ülkelere zehir ihraç etmeye yöneldiği belirlendi. Türkiye’ye de ihracat yapan şirketlerin arasında yer alan Bayer, Basf, Corteva ve FMC, Türkiye’deki 2018 yılı satış gelirleri 68 milyon dolar olduğu ve bu gelirin yüzde 16’sı insan sağlığına ve ekosisteme zarar veren tehlikeli pestisitlerin satışından elde edildiği raporda belirtiliyor. Türkiye’de ise, tarımda kullanılan pestisit miktarı onlarca yıldır artmaya devam etmekte. Bu artış 1990-2017 yılları arasında yüzde 80’lere ulaştı; 1990 yılında yaklaşık 30 bin ton olan pestisit kullanımı iki katı artış göstererek 2018 yılında 60 bin tona ulaştı, 2020 yılındaysa 54 bin ton oldu.

PAZARI DOMİNE EDEN ALMAN ŞİRKETLERİ

Raporda, pestisit pazarının çok iyi örgütlendiğini ve tarımda kullanılan kimyasalları üreten nüfuzlu birkaç holding tarafından bölüşülmüş bulunduğu aktarılıyor. Liste başında Bayer ve BASF gibi Alman şirketleri yer alırken Almanya’nın dünyanın en büyük pestisit ihracatçılarından biri olduğu da eklenmiş. Pestisit üreten şirketlere büyüme vadeden pazarlar artık Avrupa’da değil, uzun süredir Latin Amerika’da ve Asya’da. AB’de sağlığa ve çevreye zararlı etkileri yüzünden bugün ruhsat alamayan ya da yasaklanmış olan pestisitlerin Afrika ülkelerine ihracatı da giderek artıyor.

VERİM KAYBINI ÖNLEMEK İÇİN PESTİSİT

Pestisitler terimi genellikle bitki koruma ürünleri ile eşanlamlı olarak kullanılır. Bununla birlikte, genel pestisitler terimi, bitkiler üzerinde doğrudan kullanılması amaçlanmayan, ancak böcekler, sıçanlar ve fareler gibi zararlıların ve hastalık vektörlerinin kontrolü için kullanılan biyositler gibi ürünleri de içerir.

Pestisit kullanımı ile çiftçiler verim kayıplarının yanı sıra hasat sonrası ve depolama sırasındaki kayıpları da önlemek istiyor. Doğru kullanıldığında bile kalıntılar gıdada bulunabilir. Bölgesel ve mevsimlik ürünler genellikle pestisit kalıntıları ile daha az kontamine olur. Aynısı organik tarımdan elde edilen gıdalar için de geçerlidir.

Sonraki Haber