Diplomatlarımıza yönelik saldırıların yıllarca izini sürdü! Müzesinde ve kitabında ölümsüzleştirdi

1975-1984 arasında üç diplomatımızın Ermeni Terör Örgütleri tarafından katledilmesini Viyana Suç Müzesi Müdürü Harald Seyrl ile konuştuk. Seyrl, bu saldırının yıllarca izini sürdü. Saldırılardan kalan objelerin müzede yer almasını sağldı. Son olarak da kitabını kitabını yazdı...

Türkiye Cumhuriyeti Viyana Büyükelçisi Daniş Tunalıgil, Ermeni terör örgütlerinin saldırısı sonucu 48 yıl önce; 22 Ekim’de görevi başında şehit oldu. Viyana’da şehit edilen Daniş Tunalıgil, Erdoğan Özen, Evner Ergun cinayetlerini yakından bilen isimlerden birisi tarihçi-yazar Harald Seyrl. Seyrl kurduğu müze ve kaleme aldığı kitapta yaşananları belgeleriyle gün yüzüne çıkardı.

Viyana'da Ermeni terör örgütlerinin Türk diplomatlara yaptığı saldırıları anlatan kitabın tanıtımından bir kare (Büyükelçi Ozan Ceyhun ve kitabın yazarı Harald Seyrl)

Uluslararası diplomasinin en önemli merkezlerinden birinde, 1975-1984 yılları arasında üç diplomatımızı şehit verdik. Türkiye Cumhuriyeti Viyana Büyükelçisi Daniş Tunalıgil (22 Ekim 1975), Viyana Büyükelçiliği Çalışma Müşaviri Erdoğan Özen (20 Haziran 1984) ve BM Viyana Ofisi Direktörü Evner Ergun (19 Kasım 1984). Üç cinayette de tetiği çektirdikleri güç Ermeni terör örgütleri oldu. Hedefse Türkiye. Bu cinayetleri dönemin önemli tanıklarından Avusturya Ulusal Suç Müzesi Müdürü ve tarihçi-yazar Harald Seyrl ile konuştuk.

SUÇ TARİHİNE VE POLİS EĞİTİMİNE ADANMIŞ BİR ÖMÜR

Öncelikle sizi tanıyalım. Harald Seyrl kimdir?

Üniversite eğitimimi (konservasyon ve teknoloji) 1973 yılında tamamladıktan sonra Yukarı Avusturya'daki sahibi olduğum Scharnstein Kalesi'nde Suç Müzesi'ni kurdum ve sonraki yıllarda bu müzeyi geliştirdim ve genişlettim. Buna paralel olarak, Yukarı Avusturya Eyaleti, Etnoloji Müzesi vb. kurumlarla birlikte büyük sergiler, etkinlikler düzenledim. Ayrıca Bosna Hersek ile de yıllar süren kültürel değişim programlarını sürdürdüm. 1985'ten beri İçişleri Bakanlığı’nda farklı kategorilerde çağdaşlaşma ve polis tarihi eğitmeni görevini sürdürdüm. 1984 yılında Emniyet Müdürlüğü'nün talebi üzerine Viyana Polisi'nin kriminal polis koleksiyonunun yeniden düzenlenmesi çalışmasını yürüttüm.
1991 senesinde Viyana'da Große Sperlgasse'deki binamızda 1939'a kadar var olan Polis Müzesi'nin devamı olarak Kriminalmuseum'un kurulmasına önderlik ettim.

Tarihsel Kriminoloji Enstitüsü'nün kurulması, polis tarihi konularında kamu makamlarına ve film yapımlarına danışmanlıklar yaptım. Çok sayıda makale ve kitap yazdım.

Avusturya Ulusal Suç Müzesi Müdürü ve tarihçi-yazar Harald Seyrl'ın yayına hazırladığı "Viyana'da Terör" ismini taşıyan kitabın kapağı

VİYANA SUÇ MÜZESİ’Nİ YENİDEN AYAĞA KALDIRDI

Viyana Kriminal Müzesi’ni anlatır mısınız? Ne zaman kurdunuz? Viyana’da bir kriminal müzesi kurma fikri nasıl ortaya çıktı?

Orijinal Viyana Suç Müzesi İmparator I. Franz Joseph'in isteği üzerine 1899 yılında kuruldu. Viyana Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı bir kurum. Savaştan sonra yeni bir koleksiyon planlandığı için 1939 yılında feshedildi ve müzedeki objeler çeşitli depolara kaldırıldı. Ne yazık ki, savaş nedeniyle objelerin çoğu kayboldu. 1984 yılında, dönemin Emniyet Müdürünün talebi üzerine benim tarafımdan eski koleksiyonun geri kalanı çok küçük ölçekte bir polis binasına yeniden yerleştirildi.

Bana ait olan Große Sperlgasse'deki özel koleksiyon, Federal İçişleri Bakanlığı ve Viyana Polisi ile yakın işbirliği içinde 1991 yılında Seyrl ailesine mülkü olan Große Sperlgasse 24 adresindeki tarihi evde yeniden düzenlendi ve önemli ölçüde genişletildi.

VİYANA HER ZAMAN SİYASİ ÇATIŞMA MERKEZİ OLDU

Müzede Türk toplumunu ilgilendiren, mutlaka görmeleri gerekir dediğiniz neler var?

Evet Türk toplumu bu müzeyi mutlaka görmeli. Müzede 1975 ve 1984 yıllarında Türk diplomatlara yönelik terör saldırılarını konu alan belgeler bulunuyor.

Üç Türk diplomata yönelik terör saldırılarını yakından incelediniz. Ve bu saldırılara dair önemli izler müzelerinizde bulunuyor…

Üç Türk diplomatın öldürülmesi, Avusturya suç tarihinin trajik ve çok önemli bir parçasıdır.

Cinayete ait objelerin korunması ve sergilenmesi ile olaylar, tarihle ilgilenen kamuoyu için canlı bir şekilde erişilebilir hale getirilmektedir.1984'ten beri cinayete dair nesneleri titizlikle koruyoruz.

Dokuz yılda üç terör saldırısı… Saldırılar için neden Viyana seçildi?

Viyana, coğrafi konumu ve karmaşıklığı nedeniyle her zaman bir siyasi çatışma merkezi olmuştur.

Büyükelçi DanişTunalıgil görevi başında şehit düştü…

Görevi başında bir ülkenin temsilcisinin terör saldırısında hayatını kaybettiği bir başka olay bildiğim kadarıyla yaşanmadı. Çeşitli elçiliklere yönelik gösteriler, protestolar oldu. Bazı elçilikler basıldı ancak bir büyükelçinin katledilmesi gerçekten benzeri olmayan münferit bir olaydı.

SALDIRILAR ÖNCEDEN PLANLANMIŞ VE DESTEKLENMİŞ

Aynı terör örgütü her defasında aynı hedefe saldırdı! Saldırıların amacı neydi? Hedeflerine ulaştı mı?

Terörizm, arka planı ne olursa olsun, amaçlanan hedefe asla ulaşamaz. Sadece acı ve dehşetin yanı sıra ilgili herkes için güvensizliğe neden olur.

Bu üç saldırı büyük bir gücün desteği olmadan gerçekleştirilebilir mi?

Belli ki saldırılar çok önceden hazırlanmış ve onları görevlendirenler tarafından kesinlikle mali kaynak sağlanmıştır.

PATLAYICILARIN AVRUPA’YA TAŞINMASI MÜMKÜNDÜ

Evner Ergun cinayetinde kullanılan bombaya ilişkin, “ABD ordusu tarafından kullanılan bir patlayıcı olan nitropenta olduğu belirtiliyor. O yıllarda ABD ordusuna ait bir bombayı edinmek mümkün müydü? Teröristler bu bombayı nasıl elde etmiş olabilir?

Patlayıcıların Avrupa'ya taşınması, hava taşımacılığındaki cömert muamele nedeniyle o dönemde kesinlikle mümkündü ve çeşitli şekillerde/bicimde dönüştürülebilirdi. Sadece son yıllarda havayolu bagajlarına yönelik kuralların sıkılaştırılması bu sorunu azaltmıştır ancak failler her zaman bir yol ve yöntem bulacaktır.

VİYANA İSTİSNA DEĞİLDİR

Teröristlerin, “ABD dahil olmak üzere çeşitli ülkelerdeki zengin finansörlerden küresel çaptaki saldırılar için maddi yardım olabileceğini” ifade ediyorsunuz. Bu yardımlar olmadan bu saldırılar yapılamaz mı? ABD’deki zenginler vurgunuzun özel bir sebebi var mı? ABD’deki bu zenginler kimler?

Saldırıların yüksek maliyetli olduğu aşikâr. Planlaması ve patlayıcıların muhtemel menşei, bu yıllarda bu tür müşterilerin ve destekçilerin varsayımını olası hale getirmiştir, ancak elbette belirli kişilere dair kesin göstergeler yoktu ve halen de yoktur.

Diplomasinin merkezi olan bir kentte bu saldırıları ellerini kollarını sallaya sallaya nasıl gerçekleştirebildiler?

New York'ta ya da diğer dünya şehirlerinde yaşanan saldırıların da gösterdiği üzere, dünyada hiçbir şehir planlı terör saldırılarına karşı güvende değildir. Viyana da bir istisna değildir.

FAİLLER YAKALANSAYDI ARKASINDAKİ GÜÇ DE AÇIĞI ÇIKARDI

Üç saldırının üçünde de teröristler yakalanamadı! Viyana’da Terör kitabının tanıtım toplantısında, “Avusturya suç tarihi açısından bu 3 saldırının en önemli yanının yaptıranların bilinmesine rağmen faillerinin hala yakalanamamış olması olduğunu” söylüyorsunuz. Kim bu failler ve neden yakalanamadılar?

Uzun süre planlanmış olan cinayetler üçü de. Doğal olarak faillerin gizlenmesi ve kaçmasını da hesaba katmışlar. Onların yakalanması elbette bu cinayetlerin arkasındaki azmettirici güç(ler)için önemli bir risk oluşturacaktı. Bunun dışında da 50 yıl önce kriminal polisin gelişim durumu bugünün koşullarıyla kıyaslanamaz.

Viyana’da Türk diplomatlara yapılan saldırıları kitaplaştırdı

‘Viyana’da Terör’ kitabını yazma fikri nasıl ortaya çıktı? Neden böyle bir kitap yazdınız?

İtiraf mektupları nedeniyle 1975 ve 1984 yıllarında Türk diplomatlara karşı gerçekleştirilen üç terör saldırısının da aynı arka plana sahip olduğu anlaşıldığından, bu terör dalgası Viyana suç tarihinde özellikle dikkat çekicidir ve tarihsel olarak da not edilmelidir. Bu kriminal vakalar bugünün dijital kanallarında herkes için mevcut olsa bile, teknik gelişim ve değişimle yine çok şey kesin olarak kaybolacaktır.

Basılı kitap, yüzyıllar boyunca bir bilgi taşıyıcısı olarak kendini kanıtlamıştır ve muhtemelen gelecekte de bunu yapmaya devam edecektir.

Ancak şimdi ortaya çıkan bu kitap aynı zamanda bu eylemlerin korkunç doğasını tüm açıklığıyla belgelemeyi, bu konudaki bilgileri korumayı ve ülkeleri için görev başında hayatlarını kaybetmek zorunda kalan masum kurbanlara saygıyı ifade etmeyi amaçlamaktadır.

Kitabın içeriğinden bahseder misiniz? Kitapta neler yer alıyor?

"Viyana'da Terör" kitabının içeriği, 1975 ve 1984 yıllarında Türk diplomatlarına yönelik terör saldırılarını çevreleyen olayları ve soruşturmaları kronolojik olarak belgelemekte ve gerçeklere dayanarak bu eylemlerin korkunç doğasını açıkça ortaya koymakta ve aynı zamanda masum kurbanlar için bir anıt niteliği taşımaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Viyana Büyükelçisi Daniş Tunalıgil 22 Ekim 1975’te masasında çalışırken, görevi başında, Ermeni terör örgütleri (ASALA ve JCAG) tarafından şehit edildi. Tunalıgil’in şehit edildiği ofisi halen aslına uygun olarak muhafaza edilmektedir.
Viyana Büyükelçiliği Çalışma Müşavir Vekili Erdoğan Özen, Ermeni terör örgütü ARA’nın üstlendiği bombalı saldırısının kurbanı oldu. 20 Haziran 1984 günü sabah 08.40 civarında Büyükelçilik önünde bulunan aracına önceden yerleştirilmiş bomba infilak ettirildi.
Birleşmiş Milletler Viyana Ofisi'ndeki tek Türk direktör olan Evner Ergun, 19 Kasım 1984’te Viyana şehir merkezinde düzenlenen suikasta kurban gitti. Saldırıyı Ermeni terör örgütü ARA üstlendi.
Sonraki Haber